CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında 3'üncü Havalimanı ihalesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Aykut Erdoğdu, 3 Mayıs 2013 tarihinde yapıldığını belirttiği ihalede yolsuzlukların gerçekleştiğini öne sürdü. Aykut Erdoğdu şöyle konuştu:

"3'üncü Havalimanı ihalesinde zamanında yer teslimi yapılmayarak 2,090 milyar euro, havalimanının yüksekliği ve pist yerlerinde ihale şartnamesine aykırı değişiklik yapılarak 2,5 milyar euro olmak üzere toplam 4 milyar 590 milyon euro kamu zararı oluşmasına ve bu tutarın yapımcı şirketlere haksız olarak aktarılmasına sebep olunmuştur. Yapılan yolsuzluğun TL karşılığı yaklaşık 32 milyar TL olup Türkiye kamu bütçesinin yaklaşık yüzde 5'i kadardır. 3'üncü Havalimanı'na ihale şartnamesinde olmayan ve sonradan koşulsuz finansman garantisi verilmiştir. Yapılan işlemler Türk Ceza Kanunu'nun 236'ncı maddesinde belirtilen 'Edimin İfasına Fesat Karıştırılması' suçunu oluşturmaktadır. Bu tutar Türk Telekom özelleştirme ihalesi sonrasında bizim tespit edebildiğimiz en yüksek tutarlı yolsuzluktur. Bahsettiğim yolsuzluklar Sayıştay raporlarında tespit olarak yer almasına rağmen gereği yerine getirilmemiş ve suç duyurusunda bulunulmamıştır. Bu durum başta Sayıştay başkanı olmak üzere tüm Sayıştay yetkilileri açısından Türk Ceza Kanunu'nun 257'nci maddesinde tanımlanan görevi kötüye kullanma suçunu oluşturmaktadır."

'GÜVENLİ VE TAM BİR BİÇİMDE AÇILMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR'

Aykut Erdoğdu, İstanbul 3'üncü Havalimanı ile ilgili işletme güvenliğini tehlikeye sokacak ve işletme maliyetlerini çok artıracak önemli teknik eksikliklerde bulunduğunu savunarak  şunları kaydetti:

"3'üncü havalimanı inşaatına 2 milyar 590 milyon euro, işletme süresinde 2 milyar 90 milyon euro yolsuzluk yapılarak İGA ortaklarına 4 milyar 590 milyon euro haksız kaynak aktarılmıştır. Bu yolsuz proje ile İstanbul'un kuzey ormanları katledilmiştir. Sorunsuz çalışan Atatürk Havalimanı birçok mali ve hukuki bilinmezlik içinde çürümeye terk edilmiştir. İstanbul 3'üncü Havalimanı uçuş güvenliği açısından ciddi riskler taşımaktadır. İstanbul 3'üncü Havalimanı'nın ne 29 Ekim 2018 tarihinde, ne de 31 Aralık 2018 tarihinde tam ve güvenilir bir şekilde işletmeye açılması mümkün değildir. Milli bayrak taşıyıcısı THY resmen dayak yemektedir. Yeterli tesis yapılmadan açılışa zorlanan THY, yeme- içme, kargo ve teknik bakım onarım gibi en temel operasyonları yeni havalimanına 35 kilometre uzakta bulunan AHL'den taşıma sistemi ile yapmak zorunda bırakılmıştır. İstanbul Havalimanı ile ilgili olarak 5 yıl önce ihalenin yapılmasından önce yaptığımız bütün iyi niyetli uyarılar başta Erdoğan olmak üzere tüm yetkililerden düşmanca bir karşılık görmüştür. Yaptığımız bütün uyarılarda haklı çıktık. Bu uyarılarımız bilinmesine rağmen milli servetimiz kör bir cehalete bitmez bir aç gözlülüğe kurban edildi. İstanbul'un kuzey ormanlarını katleden ve dünya yolsuzluk tarihinin en büyük ikinci yolsuzluğuna konu edilen 3'üncü Havalimanı projesinin yakın zamanda iflas ettirilerek aynı Telekom'da olduğu gibi kredi garantileri yüküyle kamuya geçeceğini şimdiden görüyoruz. Kamu malını korumak ve tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunmak için karınca kaderince verdiğimiz bu mücadeleyi 3'üncü Havalimanı'nda gayri insani koşullarda çalışan, tahta kurularıyla dolu yataklarda uyumak zorunda bırakılan, her gün servis önlerinde saatlerce bekletilen, maaşları eksik ödenen ve haklarını aradıkları için zulme uğrayan 3'üncü Havalimanı işçilerine armağan ediyoruz. Hem 81 milyon insanımızın hakkını ve hem çalıştırdıkları işçilerin alın terini çalan bu yolsuzluk çetesi ile er geç hesaplaşacağız. Hak doğrudan yanadır."