CHP Grup Başkanvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, CHP İstanbul İl binasında bir basın açıklaması yaptı. Hamzaçebi, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası(İMKB)'nın anonim şirkete çevrilmesi, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları ve üç mahallenin Sarıyer'e bağlanmasıyla ilgili hükümete eleştirilerde bulundu

"SİYASİ İRADENİN MALI GÖTÜRME OPERASYONUDUR "


Mehmet Akif Hamzaçebi, şunları söyledi:

" Geçen hafta Çarşamba günü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda sermaye piyasası kanun tasarısı görüşülerek kabul edildi. Tasarının görüşmeleri sırasında iktidar partisi milletvekilleri tarafından verilen bir önergeyle İMKB' ye yönelik olarak tüm vatandaşlarımızı ilgilendiren önemli bir düzenleme yapıldı. Sözkonusu önergeyle İMKB ve Altın borsası yeni kurulacak olan Borsa İstanbul A.Ş. adı altında bir şirketin şemsiyesi altında birleştirilmektedir. Görünüşte borsanın bir anonim şirkete dönüştürülmesi şeklindeki bir düzenleme olmakla birlikte bu düzenlemenin içerisine çok önemli bir başka proje saklanmış durumdadır. Sözkonusu önergeye göre İMKB'nin mülkiyetinde bulunan İstinye'de 6 parselde toplam 159 dönümlük bir arazi TOKİ'ye devredilmektedir. Borsayı anonim şirkete dönüştürüyoruz, görüntüsü altında bu operasyon yandaş müteahhitlerle bu önergeyi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundan geçiren siyasal iradenin birlikte malı götürme operasyonudur. Başka bir şey değildir. Görünüşte borsayı anonim şirketi dönüştürüyoruz, borsayı ileride özelleştireceğiz gibi bir piyasa ekonomisinde herkese normal gelebilecek bir söylemin bir gayrimenkul projesi bir rant projesi saklanmıştır. Bunu CHP olarak kabul etmemiz mümkün değildir. Bu sadece iktidarın yandaşı olan müteahhitlerle birlikte malı götürme operasyonu değildir. Bu aynı zamanda TOKİ'nin sınırsız yetkileriyle boğazın sırtlarındaki 159 dönümlük arazinin katledilmesi projesidir. Alışveriş merkezleri, rezidanslar ve daha birçok pahalı projeni gerçekleştirilmesi suretiyle boğazın yeşil tabiatından vazgeçme projesidir. Bu hükümetin gözünde ranttan başka birşey yoktur. "

ALİ BABACAN İLE İMKB VE SPK BAŞKANLARINA ÇAĞRI

İstanbul Finans Merkezi projesinin bir parçası olarak bulunan bu projenin bir gayrimenkul ve rant projesi olduğunu söyleyen Hamzaçebi, " İstanbul Finans Merkezi Projesi İstanbul'u bir finans merkezi yapma projesi değil, İstanbul'da oluşan şehir rantlarının iktidar tarafından götürülme projesidir. Bütün İstanbulluları bütün vatandaşları bu düzenlemeye karşı çıkmaya davet ediyorum. İMKB'nin sayın başkanını ve Sermaye Piyasası Kurulu'nun ( SPK) sayın başkanını bu düzenlemeye karşı çıkmaya davet ediyorum. Bürokrat olarak 'Siyasal irade böyle istedi. Bizim yapabileceğimiz birşey yok ' gerekçesinin arkasına sığınamazlar. SPK özerk bir yapıdır. İMKB de özerk bir kurumdur. Özerk kurumlar hükümetlerin talimatlarıyla hareket etmezler. Her iki kurum da İMKB'yi lekeleyen bu düzenlemeye karşı çıkmak zorundadır " dedi.

Mehmet Akif Hamzaçebi, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a da seslendi. Hamzaçebi, "Buradan bir uyarıyı da Ali Babacan'a yapmak istiyorum. Sayın Babacan'ın siyasette bugüne kadar izlemiş olduğu çizgiyle kabul edilen önerge içindeki gayrimenkul projesi bağdaşmamaktadır. Sayın Babacan'ı bugüne kadarki siyasi çizgisiyle tutarlı davranmaya davet ediyorum. Tasarının genel kurul görüşmeleri sırasında bu maddenin çıkarılmasını kendisine öneriyorum. Bu madde bu tasarıda yer aldığı sürece CHP olarak bu tasarıyı genel kurulda desteklemeceğiz ve engelleyeceğiz " şeklinde konuştu.

"HÜKÜMET İMKB'NİN ARAZİLERİNİ İSTEMEKTEDİR "


Mehmet Akif Hamzaçebi, tasarıda yer alan bir başka maddeyi de şu sözlerle eleştirdi:

 "Yine bu önergede yapılan bir diğer hata şudur. Borsa İstanbul A.Ş.' nin yönetimi tamamen devletleştirilmiştir. İMKB ve SPK 12 Eylül 1980 yönetiminin kabul ettiği yasalarla kurulmuştur. Bu yönetim yani darbe sonrası askerlerden oluşan yönetim dahi İMKB'ye devleti almamış ve bu yönetimi özel sektöre bırakmıştır. İMKB'nin yönetimi, 2 Kasım 2011'de yürürlüğe giren bir kanun hükmünden kararnameye kadar tamamen borsa genel kurulu tarafından oluşturuluyordu. Sadece başkanı hükümet tayin ediyordu. Kalan 4 kişiyi ise, borsa genel kurulu kendisi seçiyordu. Buna tahammül edemeyen bir AKP hükümeti var. Görünüşte Turgut Özal'ın mirasçısı, görünüşte piyasa ekonomisinin savunucusu bir hükümet, 2 Kasım 2011 tarihinde yürürlüğe koyduğu bir kanun hükmünde kararnameyle borsanın yönetim kurulu üye sayısını 7' ye çıkardı. Bu 7 kişinin başkan dahil 4 kişisini hükümet tayin etmeye başladı. Borsa yönetimi devlet ağırlıklı bir yönetim olarak şekillendi. Bu önergeyle öngörülen yönetim yapısıysa 10 kişilik yönetim kurulunun 7'sini hükümete tayin etme hakkını veriyor."

Hamzaçebi, " Yıllarca hükümet bu yapıyı devam ettirebilir. Bunun anlamı İMKB hükümetin yeni çiftliğidir " dedi.

Mehmet Akif Hamzaçebi, " Ne olacaktır ? Bu yeni yapıyla İMKB sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen uluslararası borsa gruplarının içinde yer alıp, onların uydu borsası mı olacaktır ? Yoksa bu borsa kendisi bir bağımsız borsa mı olacaktır ? Ya da yerel küçük bir borsa olmaya devam mı edecektir ? Bunların hiçbiri belli değildir. Belli olan bir tek şey vardır. Hükümet İMKB'nin arazilerini istemektedir. Amaç budur " ifadesini kullandı.

"VATANDAŞ 2B'DE HÜKÜMETİN ÇIKARDIĞI KANUNA GÜVEN DUYMUYOR "

Hamzaçebi, 2B arazileriyle ilgili de konuştu. Hükümetin 2B arazileri için başvuru süresini 3 ay daha uzatacağını açıkladığını belirten Mehmet Akif Hamzaçeb,  şunları söyledi:

" 26 Nisan' da yürürlüğe giren kanunun yürürlüğünden bu yana 6 ay geçmiştir. Bu süre içinde vatandaşlarımız hükümetin çıkardığı kanuna güven duymadığı için başvurular sınırlı ölçüde kalmıştır. 6 ay geçmesine rağmen 2B'de metrekare fiyatları belli değildir. Onlar rayiç bedelin yüzde 70' i üzerinden bir bedelle bu arazileri devretmeyi öngörürken, CHP olarak biz vatandaşlara arazinin emlak vergi değeri üzerinden devrini öngörmüştük.. Aramızda dağlar kadar fark var. Hükümet boşuna süre uzatmakla vakit geçirmesin. Sorunu görsün. Bizim kanun teklifimiz TBMM'de beklemektedir. Bunu biran önce yasalaştıralım. 2B' de bekleyen milyonlarca vatandaşlarımıza nefes aldıralım " diye konuştu.

"DOĞRU OLAN VATANDAŞIN İRADESİNE BAŞVURMAKTIR "

Hamzaçebi, Şişli'ye bağlı olan Huzur, Maslak ve Ayazağa mahallelerinin Sarıyer'e bağlanmasıyla ilgili bir soruyu da yanıtladı.

"Biz CHP olarak yine bir geceyarısı operasyonuyla böyle bir düzenlemenin yapılmasını doğru bulmuyoruz" diyen CHP Grup Başkanvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, "Sarıyer Belediyesinden hiçbir kuşkumuz yok. Hangi mahalleyi Sarıyer'e katarsanız katın, CHP yine Sarıyer belediyesini alacaktır. AKP'nin niyeti bu üç mahalleyi Sarıyer'e bağlamak suretiyle Sarıyer'i önümüzdeki seçimde AKP'ye kazandırmaktır. Geçtiğimiz yerel seçimde bunu denedi. Kadıköy'ü bölerek oradan Ataşehir diye bir ilçe yarattı. Kadıköy'ü alması imkansız olduğu için, Ataşehir'i alma hesabı yapıyordu. Ataşehir'i CHP aldı. Aynı şey Sarıyer'de olacaktır. Bu ters tepecektir. Doğru olan vatandaşın iradesine kulak vermektir. 2005 yılında yürürlüğe giren belediye kanunu 8.maddesi bir beldedeki mahalle halkının başka bir belediyeye bağlanmayı istenmesi halinde, onların oyuna yani referanduma başvurulacağını söyler. Doğru olan vatandaşın iradesine başvurmaktır " şeklinde konuştu.

"HİÇKİMSE BİZİ ENGELLEYEMEZ "


29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarıyla ilgili bir soruyu da cevap veren Hamzaçebi, "İstanbul'da ve Türkiye'de CHP örgütü Atatürk anıtlarına çelengini koyacaktır. Hiçkimse bizi engelleyemez. CHP'nin Atatürk anıtına çelenk koymasının izne bağlanması kadar yanlış birşey yoktur. Bu tutumu kınıyorum. AKP halkın Cumhuriyet Bayramı'nı kutlama coşkusu karşısında kendisi mahkum olacakır. Bu düzenlemeden hükümet vazgeçmek zorunda kalacaktır. Biz yine Atatürk anıtında caddelerde sokaklarda her yerde olacağız. Cumhuriyet Bayramı'nı bugüne kadar görülmemiş bir şekilde coşkulu bir şekilde kutlayacağız " dedi.