CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, “Sadık Yakut, Nazi Almanyası politikalarını 2013 yılında Türkiye’ye önermektedir. Sadık Yakut’un zihinsel saati 117 yıl önce durmuştur. Nazi Almanyası’nda da kadının rolü çocuk üretmekten ibarettir. ‘3 Çocuk’ sloganını ilk kez Naziler kullanmıştır. Nazilere göre kadının yeri evidir, çocuk doğurmakla yükümlüdür. Kadınlarımız ayaklarına takılmak istenen bu zinciri kırmalı ve AKP’ye en güçlü şekilde tokadı sandıkta vurmak zorundadır” diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Sadık Yakut’u kınayan yazılyı bir açıklama yaptı. Umut Oran’ın açıklaması şöyle:

Maskesiz biçimde zihniyeti ifşa etti

“TBMM Başkanvekili ve AKP Milletvekili Sadık Yakut’un, Ulusal Çocuk Forumu’nda yaptığı bir konuşmada “ Maalesef şimdiye kadar kız ve erkek öğrencilerin birlikte eğitim yaptırılmasını büyük bir yanlışlık olarak değerlendiriyorum. İnşallah bu yanlışlık önümüzdeki dönem içinde düzeltilecek ” ifadeleri kamuoyuna yansıdı. Görevi anayasal cumhuriyetin temel niteliklerini koruyarak geliştirmek olan ve bunun için yemin eden Sadık Yakut en sonunda maskesiz, takiyesiz bir şekilde AKP zihniyetini ifşa etmiştir.  Bu zihniyet laik cumhuriyet kazanımlarının yok edildiği, kadın haklarının kaybolduğu, totaliter bir Türkiye hayal etmektedir.

Referansı kör ideoloji

Sadık Yakut o kadar takiyesiz konuşmuştur ki herhangi bir bilimsel makaleye sığınma zahmetine bile katlanmamıştır. Sadık Yakut zaten bilimsel bir görüşü esas alacak da değildir. Onun referansı akıl, bilim, çağdaş yaşamın gerekleri değil kör bir ideolojik savrulmadan ibarettir.

Zihinsel saati 117 yıl önce durmuş

Eğer biraz bilgi sahibi olmak isteseydi, 1906 yılında Osmanlı Döneminde 4659 erkek ibtidâisi , 349 kız ibtidâisi, 5073 karma ibtidâi yani ilkokul olduğunu görecekti. Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından basılan “Cumhuriyet Öncesi’nde Türk Kadını” başlıklı Şefika Kurnaz imzalı çalışmaya göre Osmanlı’nın son döneminde de karma eğitim kurumları hayata geçirilmiş, kız ve erkek öğrenciler birlikte eğitim görmüştür. Dolayısıyla Sadık Yakut’un “karma eğitim”e ilişkin görüşlerinin tarihsel bir temeli de yoktur. Sadık Yakut’un zihinsel saati 117 yıl önce durmuştur. Kendisi bu coğrafyanın 117 yıl gerisinde yaşamaktadır.

 
Orta çağ zihniyetine sahip

Dünyada gelişmiş ülkelere bakıldığı zaman karma eğitim modelinin tercih edildiği görülmektedir. Bütün demokratik ülkelerde karma eğitim modeli vardır. Bu modelin yasaklandığı ülkelerin tamamı da totaliter rejimlerdir. Çağ dışı, karanlık, baskı sistemleridir. Faşizan ülkelerdir. Çünkü faşizan, baskıcı bir zihin kadın ve erkeklerin birlikte yaşamasını kabul edemez. Tarihte kadın – erkek eşitliğine, karma eğitim sistemine karşı çıkanların tamamı orta çağ zihniyetine sahip, anti demokratik ideoloji mensuplarıdır. 

Nazi politikalarını öneriyor

Örneğin 1933 – 1945 yılları arasında Almanya’da Naziler karma eğitimi bitirmiştir. Bu tarihler arasında nüfus açısından çok küçük bazı köyler dışında karma okul kalmamıştır.  Sadık Yakut’un aklı da aynen bu şekilde çalışmaktadır. Sadık Yakut 2013 yılında Nazi Almanyası politikaları Türkiye’ye önermektedir.

Sadık Yakut ve partisinin kadın hakları konusunda Nazileri örnek aldıkları tek yer de karma eğitim değildir.  Nazi Almanyası’nda da kadının rolü çocuk üretmekten ibarettir. Örneğin “3 Çocuk” sloganını ilk kez Naziler kullanmıştır .  Bu slogan 1939 yılında Frauenwarte isimli bir Nazi Dergisi’nde çıkmıştır. Tayyip Erdoğan da bu söylemi aynen kullanmaktadır.  

Kadının yeri evi, çocuk doğurmakla yükümlü


Kadının yine “yerinin evi olduğu” yönündeki görüş de Nazi Propaganda posterlerinde yer almaktadır.  1930’larda yayınlanan “Mutter und kind” – “anne ve çocuk” posteri bunun örneğidir. Nazilere göre kadının yeri evidir, çocuk doğurmakla yükümlüdür . Nitekim Hitler 1938 yılında Nazi Kadın Organizasyonu toplantısında kadının bütün dünyasının “kocası, evi, çocuğu” olması gerektiğini söylemiştir. Bu görüşü de Türkiye’de savunmak AKP’nin Orman ve Su İşleri Bakanına nasip olmuştur. Kendisinden iş isteyen bir kadına “ev işleri yetmedi mi” diye sormuştur.

Nazi Propaganda Bakanı Goebbels 1933 tarihinde yaptığı bir konuşmada “kadınları politikadan ve diğer erkek işlerinden men ettik. Bunun sebebi kadınlara saygı duymamamız değil, kadınlara duyduğumuz yüksek saygıdır. Onları bu işlerden kurtardık” diyordu. AKP de “kadınları çok sevdiğini, çok saygı duyduğunu” söyleyip onları sosyal yaşamın tamamından uzaklaştırmak için elinden geleni ardına koymamaktadır.

Başbakan Ruanda örneği vermişti

AKP döneminde aynı Naziler gibi kadın hakları hareketinin savunucuları baskı altına alınmış, “aşırı feminist” diye hakaret edilmiş, TBMM’de kadın kotası isteyen kadın sivil toplum temsilcilerine Başbakan “Ruanda mı olmak istiyorsun” diye bağırmış, bir kadın yazara “o mert değil namert” diye miting meydanlarında hakaret edilmiş, 4+4+4 eğitim sistemi ve açık lise getirilmesi ile erken yaşta evliliklerin önü açılmış, yüzbinlerce çocuk gelin görmezden gelinmiş daha nice olayda kadınlar sürekli ve bitmeyen bir baskı altına alınmıştır.

Bugün kadınların işgücüne katılım oranı sadece yüzde 31’dir. Çalışan kadınların yüzde 60’ının herhangi bir sosyal güvencesi olmadığı bilinmektedir. AKP döneminde kadına karşı şiddet yüzde 1400 oranında artmış, Türkiye kadın erkek eşitliği açısından 136 ülke arasında 123. Sıraya düşmüştür.

Kadınlar ikinci sınıf mı?


Bunlar sebepsiz değildir. Sadık Yakut’un temsilcisi olduğu bir zihniyetin eseridir. Bu zihniyete göre kadın ikinci sınıf insandır, sosyal yaşam içerisinde olması doğru değildir. Bu zihniyet anti demokratiktir, insan eşitliğine inanmaz, cinsiyet ayrımcısıdır. Bu zihniyete göre bir kadın ve bir erkek hangi yaşta olursa olsun yan yana aynı sosyal imkânları paylaşırsa burada bir sorun vardır. Kadına bakışları sadece cinsellik üzerine kuruludur. Şu soruya AKP’lilerin cevap vermesi gerekir, kadınlar ve erkekler eşit haklara sahip midir değil midir? Kadınlar, erkekler hangi hakka sahipse o hakka sahip olmalı mıdır? Kadınlar iş yaşamında, eğitimde, siyasette eşit haklara sahip birey midir yoksa ikinci sınıf insan mıdır?

Yakut neyi ima ediyor?

Sadık Yakut ve AKP yönetimi bu ülkenin kızlarına ne ima ediyorlar? Kadınlar ve erkekler birlikte çalışır, birlikte üretir, birlikte eğitim görürse ne olur? Türkiye’de babaların, annelerin binbir emekle yetiştirdiği, ahlakını ve eğitimini verdiği kızlarımız bunların kafasında ahlaksız mıdır, eğitimden yoksun mudur, bu insanlar birer cinsel metadan mı ibarettir? 

 
Kadınlar zinciri kırmalı

Türkiye’de kadın hakları geriye gitmektedir, çünkü Cumhuriyete, çağdaş değerlere, laik yaşam biçimine, demokrasinin temel ilkelerine düşman bir iktidar Türkiye’yi yönetmektedir. Cumhuriyet ile birlikte miras hukukundan medeni hukuka kadar erkeklerle eşit haklara sahip olmuş, Cumhuriyet ve demokrasinin temel ilkeleri sayesinde eşit seçme ve seçilme hakkını kazanmış, bu ülkede emeği ve onuruyla yaşayan, üreten kadınların da artık ses çıkarması gerekir. Kadınlarımız ayaklarına takılmak istenen bu zinciri kırmalı ve AKP’ye en güçlü şekilde tokadı sandıkta vurmak zorundadır.

 
Geçit yok Türkiye kazanacak

Kadınlarımız ikinci sınıf vatandaş olmayı, bu ülkede ezilmeyi, horlanmayı, hakarete uğramayı, sosyal yaşamdan silinmeyi hak etmiyor buna da izin vermeyecek. Biz de CHP olarak laik, demokratik değerlerin yok edilmesini, kadının toplumsal yaşamdan silinmesini, insanları kendi ülkelerinde birer parya olarak gören zihniyeti asla kabul etmeyeceğiz. Geçit yok. Özgürlük kazanacak, eşitlik kazanacak, CHP kazanacak, Türkiye kazanacak.”