Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin genel merkezinde, 26. Dönem AK Parti milletvekilleriyle bir araya geldi. Davutoğlu, burada milletvekillerine hitaben yaptığı konuşmasın başında Paris'te düzenlenen terör saldırısını kınayarak, "Tüm Fransız halkına taziyelerimi sunuyorum. Kaybettiğimiz Elif Doğan kardeşime Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum. Biz her türlü terörist saldırıyı insanlığa işlenmiş bir suç olarak görüyor ve mahkum ediyoruz. Türkiye dünyanın neresinde, hangi gerekçeyle olursa olsun her türlü teröre karşı mücadelede her zaman ilkeli bir tutum sergilemiştir ve bundan taviz vermeyeceğiz" diye konuştu.

1 Kasım'ın dünya için örnek olabilecek bir seçim olduğunu söyleyen Davutoğlu şöyle devam etti:

"Buradan bütün dava arkadaşlarımı canı gönülden tebrik ediyorum, zaferimiz mübarek olsun diyorum. İlk günkü aşkla bir kez daha yola çıkıyoruz. Bu tarihi görev herbirinizin omuzunda. Bizim milletimize hizmet yolumuz, 14 Ağustos 2001'de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde partimizin kuruluşunda başladı. Cumhurbaşkanımızın o gün milletimize açıkladığı ilkeler, bugün de AK Parti hareketinin vazgeçilmez ilkeleridir."

'MİLLETE HİZMET İÇİN YOLA ÇIKANLARIN ASLA YENİLMEYECEĞİNİ BİLİYORDUK'

Davutoğlu, konuşmasında 2010 Anayasa referandumuna değinerek; "29 Mart 2009 seçimlerinde oylarımızın yüzde 40'ın altına düşmesine bakarak, Ak Parti hareketinin inişe geçtiğini, kısa sürede çözüleceğini söyleyenler oldu. Ama biz, millete hizmet için yola çıkanların asla yenilmeyeceğini biliyorduk. Ve daha dik bir 2011 seçimlerine doğru yolumuza devam ettik. Siyasal sistemi demokratikleşmek, vesayetçi aktörleri tasviye etmek üzere 2010 yılında referanduma sunduğumuz Anayasa paketiyle tahkim ettik. Dolayısıyla, partimizi kapatmak isteyenlere geri adım atmadığımız gibi, Anayasa reformuyla milletin seçtiği vekiller tarafından yapılmasını sağladık. 2010 referandumu hem demokrasi hem partimiz için büyük bir zafer oldu. 2011 yılında destansı bir seçimle tekrar işbaşına geldik" dedi.

'AK PARTİ, PEŞPEŞE YENİ VESAYET GİRİŞİMLERİYLE KARŞILAŞTI'

2013 yılında başlayan Gezi olaylarını değerlendiren Davutoğlu, "24'üncü dönemde yeni Türkiye'ye inşa etmek için yola devam etmek. Bu hedef doğrultusunda, bir yandan peşpeşe Türkiye'yi büyük projelerle buluşturup bir yandan da kardeşliğimizi tesis etmek üzere yolumuza devam ederken, 2013 Mayıs'ından itibaren bir çok yeni komplo ile yeni vesayet girişimleriyle karşı karşıya kaldık. Gezi olaylarıyla birlikte başlayan bu süreç, Türkiye'yi krizlerle anılır bir ülke haline getirmek için şer odakların yaptığı faaliyetlerle anılır hale geldi. Ama biz bütün bu faaliyetlere karşı da dimdik durduk. Kurumsal vesayeti gerileten Ak Parti, peşpeşe yeni vesayet girişimleriyle karşılaştı. Demokratik bir yeni Türkiye inşa hedefi; sokak, kaset ve terör üzerinden baskı altına alınmaya çalışıldı. Gezi'den sonra 17-25 Aralık olayları yaşandı bir hükümet darbesiyle karşı karşıya kaldık. O zaman bütün bu girişimler boşa çıkarıldı. Bütün bu badirelerin atlatılmasında başrolü oynayan o zaman kurucu Genel Başkanımızı, Cumhurbaşkanlığı makamına uğurladığımız seçimler başlı başına bir tarihi dönüm noktası oldu" diye konuştu.

'KARŞIMIZDA BLOK OLUŞTURMAYA ÇALIŞTILAR. AMA ONLARIN BLOKLARI DAĞILDI'

Başbakan Davutoğlu, 7 Haziran sonrası birilerinin AK Parti'lilerin karamsarlığa düşmesini beklediğini söyleyerek şunları söyledi:

"7 Haziran akşamı eğer biz bir psikoljik restorasyon, psikolojik devrim gerçekleştirmeseydik ve birilerin yaptığı hesap gibi AK Parti kadrolarına karamsarlık hakim olsaydı, bugün buralarda olmayabilirdik. Ama her zorlu kavşağı geçmiş Ak Parti kadroları, bunu da geçtiler. Bir yenildi değildi 7 Haziran ama tek başına iktidar olamamaktan dolayı yeise kapılmamak ne kadar önemliyse, 1 Kasım sonrası kibre kapılmamakta o kadar önemlidir... Milletimizin açık ara birinci parti olarak gönderdiği parti olarak yapmamız gerekeni yaptık, Meclis Başkanı'nı kendi içimizden seçtik. Muhalefet partileri o noktada da birlikte hareket etmekten ne kadar uzak olduklarını gösterdiler. Hatırlayacaksınız, hepsi bloktan bahsettiler, karşımızda blok oluşturmaya çalıştılar. Ama onların blokları dağıldı, bizim 258 kahraman arkadaşımızın omuz omuza verdiği saf ise hiç çözülmedi."

MUHALEFETE MESAJ: KONGRELERDEN KORKMAYIN

Davutoğlu, AK Parti'nin kongrelerden korkmadığını belirterek muhalefete seslendi. Davutoğlu şöyle konuştu:

"Bugün seçim yenilgilerinden sonra kongre tartışması yapan muhalefet partilerine de tavsiyem; kongreden korkmasınlar. Eğer o kongreye katılanlar, ahlaki bir özle ve millet aşkıyla o kongreye katılmışlarla her türlü küçük hesap o kongrede bozulabilir. Ama kendi kongrelerinden çekinenler, Türkiye'ye hiçbir yeni gelecek vaadinde bulunamazlar."

'O VİCDANSIZLAR DERS ALMAK ZORUNDADIR'

Teröre karşı mücadelede kararlılık mesajı veren Davutoğlu, "Terör bu topraklardan, açık ve net söylüyorum; han bizi 1 Kasım seçimleri için terörle mücadeleyi başlattı diye itham edenlere hitaben söylüyorum, terör bu toprakların her dağından, tepesinden, mezrasından, sokağından, şehrinden temizlenene kadar mücadelemiz devam edecektir" dedi.

Ankara saldırısı sonrası muhalefetin tavrını eleştiren Başbakan Davutoğlu, "10 Ekim Ankara saldırısı sonrası biz daha yaralılarımızı hastaneye yetiştirme gayreti içindeyken dönüp devlete 'katil devlet' diyen, Cumhurbaşkanımıza, bana 'bu terörün sizlersiniz' diye hitap eden o vicdansızlar var ya, şimdi Fransız muhalefetinin, aydınlarının, basınının gösterdiği tepkiden ders almak zorundadır. Herhangi bir Fransız medyasında bir ceset gördünüz mü? Bir Fransız muhalefet liderinin çıkıp terör odaklarından çok Fransız hükümetine saldırdığını gördünüz mü? İşte çıkıp herkesin ders alması lazım. Ankara saldırısı sadece oradaki vatandaşlara karşı değildi, Türkiye demokrasisine, seçim güvenliğine yönelikti dedik..Kutuplaştırıcı bir atmosfere izin vermedik. Partiler bütün kampanyalarını durdurup Türkiye'yi neredeyse olağanüstü şartlar altında seçime gidiyormuş intibahı oluşturucak şeklinde bir imaja sürüklerken, biz çok net bir tavır aldık. Ve dedik ki Bu meydanlar Ak Parti kadrolarıyla doldukça, teröristlere bu vatanda hiçbir zaman yer olmayacak. Bazı illerimizde yaptığımız mitinglerde bombalı saldırı yapılacağını twitter üzerinden paralel yapı sözcüleri zannettiler ki biz o vilayetler çekinip mitingleri erteleyeceğiz, yada oradaki yiğit vatandaşlarımız miting meydanına gelmekten korkacaklar. Şanlıurfa, Konya ve Kayseri mitingimizle ilgili öncesinde böyle haberlerle psikolojik bir ortam oluşturmaya çalıştılar. Bu illerimizde, sokak aralarında vatandaşlarıma 'aman gitmeyin, terör olayı olacak' dediler. Paralel yapının bazı twitter sözcüleri bunları yaydılar. Ama onlar aziz milletimizi tanımıyorlar. Milletle yürüyenleri millet yalnız bırakmaz" diye konuştu.

'BİLSİNLER Kİ BUNLAR SON ÇIRPINIŞLARI'

Davutoğlu, "Milli birlik ve kardeşlik projemizi, Türkiye'nin her sorununu çözme irademizi bugünde aynı kararlılıkla muhafaza ediyoruz. Bu barış sürecine ihanet edenler, çözüm sürecine ihanet edenler bu halleriyle siyasi temsil kabiliyetine sahip olmadıklarını gösterdiler. Ancak bu ülkede, toplumsal barışın tesisi onlara muhtaç değildir, bu yol yürünecek ve başarıyla tamamlanacaktır. Bu söylerken birilerinin ayağına bastığımızı biliyoruz. Bilsinler ki bunlar son çırpınışları. Bu ülkede, ovalarda, dağlarda tekrardan kardeşlik türküleri söylenmesini engelleyemeyecekler" dedi.

'3 AY İÇERİSİNDE SEÇİM ESNASINDA VERDİĞİMİZ HER SÖZÜN GEREĞİ YAPILACAK'

Davutoğlu, seçim vaatlerinin yerine getirileceğini belirterek, şunları söyledi:

"Şunu açık bir şekilde ifade ediyorum; önümüzdeki 3 ay içerisinde seçim esnasında verdiğimiz her sözün gereği yapılacak. Yasal düzenleme gerektirmeyen adımlar hemen atılacak. Yasal düzenleme gerektiren adımlar için çalışmalar şimdiden başladı. İlk işimiz bütçeyi oluşturmaktır. İnşallah 6 ay içinde birçok reform paketini Meclis'e getireceğiz. Ekonomide yapısal reformları hayata geçireceğiz. Mali disipline uymayan bir popülizme izin vermeyeceğiz. Bütün dev projeleri sürdüreceğiz. Her biriniz bütün bir Türkiye'yi kucaklamayı öncelikli görev bileceksiniz. Biz muhalefetle işbirliğine hazırız, her türlü yapıcı eleştiriye açığız. Türkiye'nin acil yapısal reformlara ihtiyacı var, kavgalarla zaman kaybetmeye değil. Türkiye, büyüyen, kalkayan bir ülke olacaktır."