Dervişoğlu, "Aday olmayacağım demiyorum ama bu tek başıma karar vereceğim bir konum değil" dedi. Dervişoğlu, Ankara'nın doğusunda CHP'lileşmiş, batısında AKP'lileşmiş bir MHP izlenimi yaratıldığını da öne sürdü.

İzmir'de geçen pazar günü gerçekleşen, sehpa fırlatmak isteyenlerin olduğu MHP İzmir il kongresinde kavgayı yatıştıran eski İl Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Kaya Prestige Otel'de düzenlediği basın toplantısında, genel başkan adayı olabileceğinin mesajı verdi. Yerel seçimde İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan, genel seçimde milletvekili adayı gösterilen Dervişoğlu, MHP'de 11 yıl yöneticilik yaptığını, ilçe ve il kongresinde tarafsız kaldığını öne sürerek, Necat Karataş ve Akın Biliç'in yarıştığı, kongre için şunları söyledi:

"İzmir il kongresinde yaşanan olayları tasvip etmediğimi ve bazı konularda başta Karataş olmak üzere MHP Genel Merkezi'nde birçok yöneticinin samimiyet sınavında sınıfta kaldıklarını söyleyebilirim. O listeyi ben yapmış olsaydım aynı listeler olurdu. Kongre günü yaşananlara bakarak memnun olabilmem mümkün değil. Nahoş olaylar da olmuştur. Çok adaylı yarışlarda bunlar olabilir. Bunlar iç barışına asla zarar veren bir olay olma özelliği taşımamaktadır. Kongreden sonra birtakım rahatsızlıklar da sözkonusu. İstifalarını il başkanlığına gönderdiler. Ben başkanken başıma sık gelen bir olay değildir. İstifa niyeti taşıyanların bu durumlarını gözden geçirmelerini isterim" dedi.

"ANKARA'NIN DOĞUSUNDA CHP'Lİ BATISINDA AKP'Lİ OLDUK"


MHP'nin Türkiye'nin sorunlarının çözebilme noktasında umut olma özelliği taşımadığını da öne süren Dervişolu, partisiyle ilgili şu eleştirilerde bulundu:

"Ben siyasette her zaman düz ve doğru bir çizgiyi temsil ettim. Kapı arkası pazarlıklara itibar etmedim. Türk milliyetçiliği davasında iktidardan başka hedef ortaya koymadık. Şahsi bir hedef ortaya koymama ihtiyaç duyulursa bundan geri durmayacağımı bilmenizi isterim. Delege yapısına bakarak, kişilerle olan iletişime bakarak, kurumlarla pazarlıklarla siyasi yol haritası belirleyeceğimi kimse düşünmesin. Pazarlıkların adamı olmayacağımı bilmenizi isterim. Ortaya çıkan tabloya göre karar veririz gibi bir niyet taşımıyorum. Birini onay makamı olarak da görmüyorum. Onay alacak makamlar yok ama fikir danışılacak insanlar vardır. Parti tüzüğü de partinin en büyük ve en yetkili kurulunun kurultay olduğunu işaret ediyor. O kongrede yapılması gerekenler vardır ama benden beklenenler de vardır. Benim için asıl olan ve önemli olan ideolojik içeriğimle çelişmemeli ve ülkücü edebimle çakışmamalıdır."

Türk milletinin MHP'ye oy verebilmek için bir gerekçe aradığını savunan Dervişoğl, şöyle devam etti:

"Yönetim yanlışları yüzünden Ankara'nın doğusunda CHP'lileşmiş, Ankara'nın batısında AKP'lileşmiş bir MHP izlenimi yaratılmıştır. Bütün olumsuzlukları bertaraf edecek tedbirleri gönül verenlerle birlikte gerçekleştireceğiz. Büyük denizlerde dalgalarda boğuşmaya karar veren bendenizi İzmir'in kongrelerinde boğmaya çalışanlara karşı verilecek bir cevabımız olursa bunu vermekten uzak durmayacağımızı ilan ediyorum. Beni MHP'de söz sahibi yapan taşıdığım sıfatlar değil mücadele geçmişimdir. Bunu görmezden gelen ya da beni hataya zorlayanlar iyi bilsinler ki geçmişimle asla beni çelişkiye düşüremeyecekler. Birlik ve beraberlik içinde güçlü bir İzmir tablosu görmek istiyorum. Türkiye'nin önünde önemli siyasi gündemler var. Anayasa değişikliği, cumhurbaşkanlığı seçimi, başkanlık ve yarı başkanlık seçimi. Amacımız birlik içinde Türkeş idealini gerçekleştirecek bir siyasi yapılanmanın MHP içinde yapılmasını sağlamaktır. Bizi bilen bilir bilmeyen kendi bilir."

"ADAY OLMAYACAĞIM DEMİYORUM"


Dervişoğlu, basın mensuplarının "MHP Genel Başkanlığı'na aday mısınız?" sorusuna, "Şimdi aday çıkmamakla birlikte MHP'de her ülkücünün aday olmaya hak kazandığı kurumlara aday olmayacağı sonucu da çıkmaz. Aday olmayacağım demiyorum ama bu tek başına karar vereceğim bir konum değildir. Onay makamı da yoktur. Bu, kurultay delegelerinin tercihiyle gerçekleştirilecektir. Fikrine danışılacak dava büyükleri vardır. Bana, talepler geliyor" dedi.

"BABAM KADAR SEVERİM"


Dervişoğlu, basın mensuplarının sorusu üzerine Devlet Bahçeli'yi sadece bir siyasi partinin genel başkanı olarak değil bir baba kadar da sevdiğini vurgulayarak, "Bu sevginin azalması mümkün değildir. Aramızda sevgi ve saygı krizi asla yaşanamaz. Bu böyle bir değerlendirme değil MHP'nin önünü açacak bir değerlendirmedir. Genel Başkan'ın partiyi yönetme anlayışına çok sıcak bakmadığımı söyleyebilirim. Yaşanan gelişmeler beni bunu söylemeye mecbur bırakmıştır. Yanlış belirlemeler ve alınan siyasi kararlar bu kararın alınmasında etkendir" dedi.

"BAHÇELİ'NİN BAŞINDA BULUNDUĞU BİR KURULDA GÖREV ALMAM"


Dervişoğlu, bu çıkışı ile Merkez Yönetim Kurulu'ndan koltuk kapma niyetinde olmadığını belirterek, "Şimdi benim için 'Genel Başkan'ı eleştirir ama MYK'ya da girer' derler. Sayın Genel Başkan'ın başında bulunduğu bir kurulda görev yapmam" dedi.