Kentteki basın mensuplarıyla bir araya gelen DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen, iş dünyasına çağrıda bulunarak “Eleştirmek çok kolay ama elimizi taşın altına koymamamız gerekiyor.  Eğer bu ülkede evlatlarımız hayal ettiği şekilde yaşayabilsin, özgür olsun, demokrat bir ortamda yaşasın hak ettiği refah seviyesinde yaşasın istiyorsak bizlerde elimizi taşın altına koymak zorundayız” dedi.

FATİH ÖZKILINÇ- Demokrasi ve Atılım(DEVA) Partisi İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen, Balçova’da bir otelde kentteki basın mensuplarıyla bir araya geldi. Toplantıda ülke ve İzmir gündemine ilişkin açıklamalarda bulunan Ösen,  “Ülkemiz basın özgürlüğü anlamında kötü bir sınav veriyor. En fazla hapiste gazeteci bulunduran ülkelerden biriyiz. Bizim için utanç verici ve çok üzücü. Objektif basının kalmadığını gözlemliyoruz. Siyaset, sosyal hayat toplu, ne kadar kutuplaştıysa basın da kutuplaştı. Ülkemizde başarı sadece ekonomi olarak ölçülüyor ama ona da baktığımızda bir başarı hikayesi görmüyoruz. Enflasyonun daha da yükseleceğini öngörüyoruz. Yılbaşında gelen zamlar, faizin azaltılması, bizi tekrar yüksek enflasyon devrine getiriyor. Bu noktada olmamızın asıl nedeni Türkiye’nin bağımsız ve liyakatli kadrolar tarafından yönetilmemesidir.  Türkiye ekonomi olarak sadece kendi için değil kıta olarak bit tehdit oluşturuyor. Her alana gelen zamlarla birlikte asgari ücret erimeye başladı bile… Maliyetler artarken ciroların da artması gerekiyor ancak ciroların artmaması nedeniyle bunun işçi çıkarmaya, işsizliğin artışına dönüşeceğini öngörüyoruz” dedi.

“DEVA olmak için yola çıktık”

Şu ana kadar 24 ilçede teşkilatlandıklarını, kısa zamanda 30 ilçede teşkilatlanarak İzmir’in tüm ilçelerinde var olmayı hedeflediklerini belirten Ösen, “Bizim varlığımızı bilmeyen yüzde 15 var. Bunun için elimizdeki en büyük araç teşkilatlarımız… Polemiklere giren ofisinde oturan değil sahada olan bir teşkilatız. Bütün mağdurların haksızlığa uğrayanların yanında olmaya çalışıyoruz. DEVA Partililer olarak bizler ülkemizi değiştirmek istediğimiz gibi siyasetin amaç ve yapılış biçimini de dönüştürmek istiyoruz. Biz, siyaseti çözüm üretemeyen, kısır döngülerin, rantın ve adam kayırmacılıkların içinden çekip çıkarıp, onu, asli vazifesi olan, ‘insana hizmet’ için yeniden kurgulamak istiyoruz. Çünkü biz siyaset kurumuna hala inanıyor, son yıllarda ciddi zedeler alsa da siyasette konuşmanın, ortak aklın ve radikalliklerden arınmanın ülkemize huzur getireceğine inanıyoruz. DEVA olmak için yola çıktık, DEVA olduk, DEVA olmaya devam edeceğiz” açıklamalarında bulundu.

“Cumhur İttifakı’nda olmamız söz konusu değil”

İttifak konusunda yaklaşımlarına ilişkin açıklamalarda bulunan Ösen, “İttifak konusunda bizim duruşumuz ilk günden beri net, hangi ittifakta olmayacağımız net. Bizim tarafımız parlamenter sistem. Bu konuda yapılan her şeye katkı sağlıyoruz. Bizim buradaki amacımız bunun mutabakat sağlanması. Ve şu anda mutabakat da sağlandı. İttifak konusu, seçim ittifakı olarak gündeme gelecek bir konu… Ancak 6 parti, Türkiye’nin geleceğinin nasıl olması gerektiği konusunda hemfikir. Parlamenter sistem, demokrasi ve adalet. İttifak, seçim tarihi netleştikçe ortaya çıkacak bir şey. Cumhur İttifakı’nda olmamız zaten söz konusu değil” ifadelerini kullandı.

İktidar cezalandırıyor

‘Saha çalışmalarınızda, vatandaşlardan merkezi iktidar ve yerel yönetimler konusunda en çok duyduğunu şikayet nedir?’ sorusuna yanıt veren Ösen, “Bizim ilk yönetime geldiğimizde yaptığımız anket var. Bu ankete göre; yerel yönetimlerde en fazla ön plana çıkan kadrolaşma ve hantallık. Sahada hala bunları duyuyoruz. Halkın siyasetçilerle ilgili şöyle bir serzenişi var; ‘sadece seçim zamanı geliyorlar’ diyorlar. Siyaset kanadında İzmir halkını görmezden gelme gibi bir durumu var. İktidar kanadında bize zaten oy vermiyorlar diyerek bir ‘cezalandırma’ politikası olduğunu görüyorum. Yerelde iktidar olan CHP’nin de ‘Ne yaparsak yapalım bize oy veriyorlar’ gibi bir rahatlıkta olduğunu görüyorum” ifadelerini kullandı.

İzmir’in eksikleri var

Görevde üçüncü yıla yaklaşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile ilgili değerlendirmelerini açıklayan Ösen, “Tunç Bey’in ilk söylediği ‘Akdeniz’ vizyonunun İzmir için doğru bir vizyon olduğunu düşünüyorum. İzmir’in batıya dönük, hak ettiği bir yer, bir çekim merkezi olması gerektiğini düşünüyorum. Ama bu hedefe giden çalışmalar gerekiyor. Şu an eksikler olduğunu düşünüyorum. Hedefe kitlenerek daha stratejik ve farklı çalışmalar yapılabileceğini düşünüyorum” diye konuştu.

“Kesinlikle iktidar olmayı hedefliyoruz”

“Hedefimiz genelde ve yerelde iktidar olmak” diyerek açıklamalarını sürdüren Ösen, “İktidar olmak için kurulmuş bir partiyiz. İlk seçimde olma bile orta vadede kesinlikle iktidar olmayı hedefliyoruz. Bizim her yerde karşılığımız var. Bunu her partide görmezsiniz. Ödemiş’te, Kınık’ta gördüğümüz ilgiyi Narlıdere’de de görüyoruz. Bu ilgi artacak ama çok çalışmamız lazım” dedi.

Ösen’den İzmir iş dünyasına çağrı

Son dönemde ülke ekonomisindeki yaşanan sıkıntılara karşı İzmir iş dünyasının refleksini de değerlendiren Ösen, “En son kur operasyonundan sonra hemen hemen İzmir’de iş dünyasını temsil eden dernekler ve bir kısım odalar açıklama yaptı. Yani ekonominin bilinen doğrulara dönmesi ve bildiğimiz kurallarla yönetilmesi noktasında. Çünkü ekonomi bir bilimdir. Bir bilimi siz kafanıza göre değiştirmeye kalkarsanız şu andaki gibi bir ekonomiyle yaşarsınız. Bu konuda İzmir’deki tüm oda ve dernekleri sesi çıktı. Ben bunun çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Çünkü odalar yarı kamudur, derneklere de yeni değiştirilen kanunla beraber kayyum atanması yetkisi bile vardır. Bütün bu baskı altında bu sesin çıkmış olması kıymetli olduğunu düşünüyorum. Daha da artacağını düşünüyorum. Bu korku iklimi kalktıkça insanlar birbirine yanlış olan şeyleri haykırdıkça daha da arkası geleceğini düşünüyoruz” dedi. İzmir iş dünyasının DEVA Partisi’ne pozitif bir bakış açısına da sahip olduğunu kendisinin de iş insanı olduğunu aktaran Ösen, “İş dünyasından insanların siyasete katılmasını teşvik ediyoruz. Çünkü bizler hep eleştiriyoruz. Eleştirmek çok kolay ama elimizi taşın altına koymamamız gerekiyor.  Eğer bu ülkede evlatlarımız hayal ettiği şekilde yaşayabilsin, özgür olsun, demokrat bir ortamda yaşasın hak ettiği refah seviyesinde yaşasın istiyorsak bizlerde elimizi taşın altına koymak zorundayız” ifadelerini kullandı.