Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) 21. Olağan Genel Kurul Toplantısı Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Genel Kurul toplantısına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan da katıldı. Toplantıda konuşan Başbakan Erdoğan, MÜSİAD'ın kurulduğu günden itibaren Türkiye'nin demokratikleşmesinde ve sivilleşmesinde dik ve onurlu bir duruş sergilediğini kaydetti. MÜSİAD'ın bugün geldiği noktaya nasıl ulaştığını yakından bildiğini söyleyen Erdoğan, "MÜSİAD'ın bugünlere gelene kadar hangi çileleri çektiğini, yıldırmalara, baskılara nasıl göğüs gerdiğini çok iyi bilirim. Statükocular ve sırtını devlete dayayan sermaye çevreleri, Anadolu'nun genç dinamik işadamlarını sadece ve sadece bayii olarak görmek istedi. Buzdolabı, çamaşır makinesi, tüp gaz bayiliği yapan işadamlarından asla rahatsızlık duymadılar. Ne zaman Anadolu sermayesi gücünü birleştirdi, heyecanını, ideallerini hayata geçirdi işte o zaman Anadolunun aslanlarından korkmaya başladılar. 'Ben artık fırın satmayacağı, üreteceğim, ihraç edeceğim' diyen işadamı hesapları altüst etti" dedi.

"28 ŞUBAT MÜSİAD'A KARŞI YAPILMIŞ MÜDAHALEDİR"

Başbakan Erdoğan, 28 Şubat sürecinden en çok etkilenen kesimlerden birinin de MÜSİAD olduğunu ifade ederek, "Kimse kusura bakmasın 28 şubat aynı zamanda Anadolu'nun işte bu başarılı iş adamlarına karşı yapılmış bir müdahaledir. 'Şu markayı almayacaksınız' denildi. Biz siyasetçileriz. Biz müdahalelerin siyasi yönüyle, sosyal yönüyle daha fazla ilgiliyiz ancak müdahalelerin ekonomik gerekçeleri de en az siyasi sonuçlar kadar önemlidir. Bunlar artık tartışılmak zorundadır. Bugüne kadar müdahalelerden kimler hangi rantı sağlamıştır. Kimlerin ekmeğine yağ sürmüştür, kimlerin önünü kesmiş kimlerin ocağını söndürmüş, kimleri palazlandırmıştır. Bütün bunları sorgulanması gerekiyor. MÜSİAD 28 şubat hedeflerinden biri olurken başkaları neden 28 Şubat'a aleni destek verdi. O malum 5'li çete 28 Şubat sürecinde neden askeri müdahalenin parçası haline geldi. Her konuda söz söyleyenler nasıl oldu da 28 Şubat'ta 27 Nisan'da çıtlarını dahi çıkarmadılar" diye konuştu.

"CADI AVI GÖRMEK İSTEYENLER 28 ŞUBAT'A BAKSIN"


MÜSİAD'IN 1997 yılında 3 bine yakın üyeye ulaştığını ancak bu rakamın 2002 yılında 2 binin altına düştüğüne dikkat çeken Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Cadı avı mağdurları görmek isteyenler 28 Şubat sürecine baksınlar. MÜSİAD'a baksınlar. Ne dediler 'yeşil sermaye, irticacı sermaye' diye etiketlediler. Şirketleri kamu ihalelerine, özelleştirme ihalelerine almadılar. Kamu ve özel sektör bankalarında kredi kullanmalarını engellediler. Keyfi vergi cezaları sigorta cezaları kestiler. Bazı firma isimleri kara listeye alındı. Gazetelerde çarşaf çarşaf listeler yayınlandı. Anadolu'da bunlar yaşanırken İstanbul'da büyük firmaların yönetimlerinde ekonominin 'e' sini bilmeyen enteresan isimler, emekli vatandaşlar görev aldı. Bütün bunlar yaşanırken Anadolu'nun her karışında cadı avı yapılırken siyasetin merkezi Ankara sustuğu kadar iş dünyasının merkezi İstanbul da maalesef susmuştur. Bu acı tablonun tekrar yaşanmaması için cesaretle bunları sorgulamamız gerekiyor. İntikam ve cadı avı söylemleri ile konuyu saptıranlara aldırmadan biz 28 Şubat'ı da 12 Eylül'ü de 27 Mayıs'ı da sorgulayacak, tarihin bu karanlı dönemlerini hep birlikte aydınlatacağız"

"CHP LİDERİNİN 28 ŞUBATÇILARA DİYET BORCU VAR"

28 Şubat süreci üzerinden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştiren Başbakan Erdoğan, "CHP Genel Başkanı, 28 Şubat'la ilgili yargının ilk tasarrufunda 'intikam' kelimesine telafuz etti. Sonra vazgeçti 'Ben darbelere karşıyım' dedi. Yargının son tasarrufları karşısında ise 'intikam cadı avı' dedi. Neden çünkü 28 Şubatçılara borcu var. 28 Şubat'ta kendisini SSK koltuğuna yeniden oturtanlara karşı diyet borcu var. 28 Şubat'ı yapanlar en azından yaptıklarının arkasında durmak gibi bir tutarlı duruş içerisindeler ama 28 Şubat bürokratı CHP Genel Başkanı olan zat 15 yılı bırakın 15 gün içerisinde 3 kez çark etme becerisini göstermiştir. Televizyon kanallarında ekranın altına borsa verileri akar ve saniye saniye güncellenir. Böyle giderse CHP Genel Başkanını o anki duruşunu gösteren veri bantları yayınlanmaya başlayacak. CHP Gene başkanı şu an demokrat, şimdi darbe sever, şu anda ergenekon avukatı, şimdi anayasa mahkemesine gidiylir müdahaledir. 'Şu markayı almayacaksınız'or gibi. Zulüm karşısında onurunuzla şerefinizle dik durursanız kaybetmezsiniz kazanırsınız. Onlar işte bunu hiçbir zaman anlamadı ve anlamayacak. 27 Mayıs müdahalesi karşısında CHP dik dursaydı milletin nezdinde yeri çok farklı olurdu. Hiçbir zaman dik durmadılar. Müdahaleler karşısında eğildiler Onun için millet bunları tek başına iktidar vermedi ve inanıyorum milletime hiçbir zaman da vermeyecek. Bunların zihniyetleri hiç değişmedi gen aynı gen. Dünyada genlerle oynuyorlar bir de bunlariıştır. Kimlerin ekmeğine yağ sürmüştür, kimlerinın genleri ile oynasalar çok şey değişir" şeklinde konuştu.