Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN Türk ve Kanal D ortak yayınına katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin bir taraftan sel felaketleri bir taraftan yangınlarla karşı karşıya kaldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sel nedeniyle 1 kişinin hayatını kaybettiğini, henüz arama çalışmaları süren kayıp vatandaşların da olduğunu söyledi.

'KARA YOLLARINI TERCİH ETMEYİN'

İlgili bakanlar ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın çalışmalarının sürdüğünü kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Binalardaki selin yüksekliği 2- 3 katı buluyor. Böyle bir felaket ne Giresun'daki felaket, ne Rize, Artvin o felaket şu an Bartın'da, Sinop'ta, Kastamonu'da olan onları da aşmış durumda. Bakan arkadaşlarımız, AFAD oradalar. Kurumlarımızla birlikte çalışmalarını devam ettiriyorlar. Az önce arkadaşlarla konuştuk, 'oralardan ayrılmayacaksınız' dedik. Hatta çatı katından, damlardan helikopterlerin topladığı insanlar var. Karayollarındaki gelişmeler var. Bu vesile ile tüm vatandaşlarıma bir şeyi hatırlatmak istiyorum, darda, zorda kalmadıkça ulaşıma adeta kapalı sayılabilecek, kara yollarını da tercih etmeyin. Çünkü her ana heyelan olabilir. Her an o yollardan geçerken, bu heyelanlarla birlikte trafik tıkanıklığının ötesinde tehditler olabilir. O nedenle nereden yol veriyorlarsa oralardan gitmek faydalı olacaktır."

'TÜM İHTİMALLER ARAŞTIRILIYOR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, orman yangınlarının ciddi manada kontrol altına alındığını vurgulayarak, Tarım Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile görüştüğünü, Burdur Bucak'ta yeni bir yangının çıktığını Bakan Pakdemirli'nin onun da kontrol altına alındığını söylediğini belirtti. Erdoğan, yangınların çıkış nedenlerine ilişkin somut veriler olup olmadığının sorulması üzerine, "Şunu çok rahat söyleyebiliriz, yangınların çıkış nedenleri olarak bütün ihtimallerin üzerinde çıkış anından itibaren durduk. Polisiye olarak araştırmaları yapıldı. Polis teşkilatımızın yaptığı araştırmaların dışında buralarda böyle bir şey var mı, yok mu araştırmaları yapıldı. Yürütülen operasyonlarda gözaltına alınanlar, tutuklananlar var. Bunların yanında aldığımız istihbaratımızın bilgileri var. Bunlar arasında ailesinde terör örgütü iltisaklı kişiler var. Terör örgütünün de sicilinde orman yangınları olduğunu biliyoruz. Geçen yıl bunu Hatay'da yaşadık. Hatay'da yaşadıklarımızın içinde teröristler de çıktı" ifadelerini kullandı.

'KENDİMİZE AİT UÇAĞIMIZI ALACAĞIZ'

Yangın söndürme faaliyetlerinde, dost ülkelerden destekler geldiğini vurgulayan Erdoğan, "En önemeli hava araçları helikopterler 2002'de 18 iken 2021'de 39'a çıkarıldı bu süreçte bu rakam 60'a yaklaştı. Rusya'dan 3 tane aldık bu süreçte. Önümüzdeki yıl daha farklı düşüncelerimiz var. Örneğin önümüzdeki yıl kendimize ait uçağımızı satın alacağız. Bundan sonraki görüşmelerimizde itfaiye filomuzu çok daha güçlü hale getireceğiz" diye konuştu.

Türkiye'nin dünyada yangına en kısa sürede müdahale eden ülke konumuna girdiğini belirten Erdoğan, "Amerika, Kanada, Rusya, bu noktada Rusya güçlü ekipmanlara sahip, fakat birçok yeri çözemediler, halledemediler. Yangınlarda ilk defa kullanmaya başladığımızı İHA'larla ilk müdahale süremizi de 12 dakikaya indirdik. Bu yıl yangın destek sistemini devreye aldık" dedi.

'DAHA NE OLACAK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'yangına müdahalede yetersiz kalındığı' yönündeki eleştirilere, "Gözü var görmez, kulağı var duymaz. Yani 'her şey dört dörtlüktü' diye bir iddia içinde olamam. Şöyle bir gerçek var. Yangınla mücadele ediyorsunuz. Bütün imkanları seferber ediyorsunuz. Yetersiz kalmayı neyle izah edeceksin? Bunun tanımı nedir? Bakanlarımız da 6 bakan her an orada. İtfaiye ekiplerimiz orada oluyor, bunun yanında tüm kurumlarımız AFAD, Kızılay orada oldu. Bunlar bu şekildeyken onlar nereden izledi. Yangınla mücadelede toplam 18 su atar uçak, 66 helikopter, 9 İHA, 1 insansız helikopter, 850 arozöz, 430 iş makinesi 5 bin 250 personel görev yaptı daha ne olacak. Bunlar yapıldı" ifadelerini kullandı.

Yangınlardan evleri zarar görenler için zarar tespit komisyonlarının ilk günden devreye sokulduğunu söyleyen Erdoğan, "Bizim programımız bir ay içinde inşaatların başlatılması. TOKİ işi yüklendi. 1 ay içinde inşaatlara başlayacağız. Hedef 1 yıl içinde bu inşaatları bitirmek. 1 yılının sonunda yanan yerlerde en uygun şekilde inşaatları bitirmek" dedi.

'YANAN ORMANLARIMIZ KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞACAK'

Yanan ormanların Anayasa'ya göre yeniden ağaçlandırılması gerektiğini belirten Erdoğan, "Yanan alanları nasıl ağaçlandırdığımız ortada. Son yangınlardan sonra bu bölgelerde hızla ağaçlandırmaya başlatacağız. 19 yıllık iktidarımızda yapmış olduğumuz ağaç dikimi, 5,5 milyar adettir. Bunu bizim iktidarımız yaptı, hala aynı kararlılıkla devam ediyoruz. Vatandaşlar Bay Kemal'in yalanlarına itibar etmesin. Yanan ormanlarımız küllerinden yeniden doğacak. Bu alanlar en verimli şekilde ağaçlandırılacak, yeniden orman olacak" diye konuştu.

'THK'NIN GEÇMİŞİNDE CHP VAR'

Türk Hava Kurumu'nun (THK) bir devlet kurumu olmadığını söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"THK yetkilileri, gerekli adımları atmadığı gibi çalışır uçakların bakımını yaptırmayarak hepsini çürümeye terk etmişler. Bunların 3'ü pert, 6'sı eh böyle bir durumda. THK 1985'ten itibaren orman idaresine yangın söndürme hizmeti vermiş tedarikçi olarak hizmet vermiş. Karşılığında çok ciddi bedeller devletten, Orman Bakanlığı'ndan almış. Filosunu genişletme, mevcudu modernize derdi olmamış. O dönemde kurum arkasında CHP zihniyeti vardı. 'THK'yı çalıştırmıyor' diyorlar THK'yı çalışamaz hale getiren sizsiniz. Uçakların bakımını yaptırmayan, kurumun eski yöneticileridir. Kurumun finansal sıkıntıları giderilemediği için uçaklar uçuşa elverişli değil. Kurumun içine düştüğü durumu, kurumu bu hale getirenlerin kara propagandaları ile hükümete yöneltme çabalarını hayretle izliyorum. Dürüst olun, samimi olun. Geçmişine baktığımızda THK'nın orada CHP zihniyetini göreceksiniz."

Bundan sonraki doğal afetlere karşı nasıl önemler alınacağının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önemeli olan kurumların güçlü olması. AFAD bakanlık gibi güçlü halde. İçişleri'ne bağlı yönetim, ekip güçlü olduğu zaman AFAD'la çok şey yapabiliyorsunuz Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile biz bunları düşündük. Tarım, orman, su mesela tek çatı alında yönetilmeye başlandı" dedi.

'SOSYAL MEDYAYA HİÇ OLUMLU BAKMIYORUM'

Orman yangınları sırasında sosyal medyada yapılan kampanyalar hakkında da bir soru üzerine değerlendirmede bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben şahsen bu sosyal medyaya hiç olumlu bakmıyorum. Meclis'in açılmasıyla birlikte sosyal medyaya yönelik bir çalışmanın gereğine inanıyorum. Bunlar salim akılların, aklıselimlerin hedefini saptırıyor. Dürüst, doğru bir şeyi düşüneceğiniz yerde maalesef bu yalan yanlış haberlerle vatandaşımız çok farlı yöne doğru adeta evriliyor. Buna müsaade etmememiz lazım. Her şeyi RTÜK'le çözelim. RTÜK neyle uğraşacak? Amerika'da Twitter olayı nelere vesile oldu. Diyor ki; 'Türkiye'de ofisimiz var.' Yalan söylüyorsun, ofisin yok, Türkiye'de görevlendirdiğin eleman yok. Öyleyse bunlara bedelini ödetmemiz lazım. Ofisini açacaksın vergini, her şeyini ödeyeceksin, açmadığın takdirde de bedelini ödeyeceksin. Bu noktadaki çalışmalarımızı Meclis'in açılmasıyla farklı istikamette takipçisi olarak yürütme gereğine inanıyorum. Fedakarca yürüyen yangınla mücadelemize gerçek dışı bilgi, haberlerle leke sürmeye çalışıyorlar. Manipülasyonun, dezenformasyonun bini bir para. Buna nereye kadar tahammül edeceksin?" ifadelerini kullandı.

'BU İŞLERE BURNUNU SOKMA'

Sanatçılar Girişimi tarafından yapılan 'kaygılıyız' açıklaması hakkında konuşan Erdoğan, "Bir kulağımdan giriyor, öbüründen çıkıyor. Onlar meslekleri sanat hangi sanatsa, sanat icra etsinler. Biz de başarı oranlarına göre onlara saygı duyalım. Kalkıp da 'erken seçimmiş, şu andaki başkanlık sistemi doğru değilmiş' bırak o iş bizim işimiz ya ömrümüzü buna verdik. Anlamasınız bu işten. Piyano ise piyano çal, sazende isen sazını çal dinleyelim. Kalkıp da bu işlere burnunu sokma o bizim işimiz" karşılığını verdi.

'ADI ÜZERİNDE BAYAĞI EKŞİ'

Ekşi Sözlük isimli sosyal medya platformundan yapılan 'ayaklanma' çağrısı üzerine de değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "Hiçbir dijital mecra hukuktan azade değildir. Onlar da gereği gibi bunun bedelini ödeyecektir. Takma isimlerin arkasına saklanarak, kişilere iftira hakaret edilmesine, milli değerlere küfredilmesine ayaklanma çağrılarına müsaade etmeyiz. Yargı sistemimiz de asla müsaade etmez. Bu platform da yalan haber, iftira, darbe çağrısı, ırkçılığın adeta yatağı olmuş vaziyette. İtibar suikastı, hedef gösterme ne arasan bunlarda var. Dolayısıyla biz de bunların takipçisiyiz. Planlı olduğu çok bariz olan kampanyalarla halkımız tahrik edilmeye çalışıyor. Adı üzerinde Ekşi Sözlük, bayağı ekşi" dedi.

'TALİBAN LİDERİNİ KABUL EDEBİLİRİM'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'den 4 milyona yakın Suriyelinin geldiğini belirterek, "Afganistan durumu biraz daha farklı. Biz şu anda İran kapısında, gerek Irak'tan duvarlarımızı ciddi oranda yükseltiyoruz, buralardaki duvarlar düzensiz göçün ülkeye girmesini engellemek için. Bu çalışma devam ediyor. Çok da fazla kalmadı, tamamıyla sınırlarımız bu duvarlarla örülüyor. Afganistan'daki durum çok çok sıkıntılı. Taliban'la yaşanan süreç çok sıkıntılı. Bu konuda da çalışmalar yapıyoruz. Taliban'la bazı görüşmelere varıncaya kadar şu anda ilgili kurumlar çalışıyor. Belki benim bile onların lideri durumunda olacak olanı kabul etme durumum olabilir. Niye, çünkü bizim bu tür şeylerde üst düzeyde kontrol altına almazsak, bunlar kontrol altına alınamadığı takdirde, bu defa Afganistan'daki barışı sağlamamız da mümkün olmaz. Bütün bunlarla yanımıza kimleri alabiliriz onların çalışmasını yapıyoruz. Bununla ilgili olarak ilgili üst düzey yönetici arkadaşlarımızı yurt dışına gönderdim. Aynı şekilde Katar'la görüşmem oldu. Ne için, burada Taliban'ın attığı adımları nerede durdurabiliriz, nerede sulha yönelik adım atarız. Diplomasi dediğiniz budur. Her şeyi savaşla askeri olarak halledeceğiz diye bir şey var mı, yok. Savaşın geçerli olduğu yer var, bir de siyasetin, diplomasinin geçerli olduğu yer var. Benim elim nereye uzanıyorsa benim siyaset anlayışım nereye kadar muvaffak olabilecekse orayı başarmamız lazım" diye konuştu.

'TÜRKİYE YOLGEÇEN HANI DEĞİLDİR'

Afganistan'da Türkiye’nin bağları olduğunu belirten Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

"Herkes şunu da bilsin ki Türkiye yolgeçen hanı değildir. Tüm bunları ölçüyoruz, biçiyoruz adımımızı da ona göre atıyoruz. Sosyal medyada birilerinin abarttığı şekilde sınırlarımızdan düzensiz göç akını söz konusu değil. Biz bu duvarları boşuna mı yapıyoruz. Surları boşuna mı örüyoruz. Doğu ve güney sınırımızda 2020'de 505 bin 375 yabancının yasadışı yollarla girişi engellenmiştir. Bu rakam 2021'de şu an 253 bin 300 civarında, bunu da başardık. Yakalanan Afgan düzensiz göçmenler yetkili kurumlar tarafından tekrar Afganistan'a sınır dışı ediliyor. İran sınırımızın 156 kilometrelik kısmına güvenlik duvarı örüldü. 85 kilometrelik duvar ise şu anda devam ediyor. Ayrıca 109 kilometrelik kısım da aydınlatma sistemi ile donatılmış vaziyette. 79 kilometre boyunca kamera ve algılayıcı sistemler inşa edildi. Böylece düzensiz göç sürekli olarak kamera sistemi ile izleniyor. Bunun yanında termal kameralarla gece geçişleri önlenirken, aynı zamanda İHA'larla sınırlarımız kontrol altında tutuluyor. Doğu sınırımız, 740 kilometrelik kısmında kullanılacak ve entegre sınır yönetiminde kilit rolü olan haberleşme kuleleri ve elektro optik kulelerin yüze 90'ı tamamlandı. Emniyet ve jandarma tarafından sınır bölgelerine ilave birlikler sevk edilmiştir. Bütün tedbirleri niye alıyoruz? Düzensiz göçü engellemek için alıyoruz. Ama birileri de bu işi kabartmak için, elinden geldiği gibi sabun köpürtür gibi ellerinde köpürtüyorlar."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüse karşı aşısızların daha fazla hasta olduğunu ve hastalığı daha ağır geçirdiğini belirterek, "Tüm vatandaşlarımı ben Cumhurbaşkanları olarak aşı olmaya davet ediyorum" dedi. ​Erdoğan, TURKOVAC'ın çalışmalarının devam ettiğini belirterek, çalışmaların yılsonu itibariyle tamamlanabileceğini söyledi.

'YÜZ YÜZE EĞİTİMİ KABİNE'DE DEĞERLENDİRECEĞİZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüz yüze eğitim konusunu 16 Ağustos'ta yapılacak Kabine Toplantısı'nda değerlendireceklerini belirterek, "Müjdeyi pazartesi günü yapacağımız Kabine Toplantımızda müzakere edeceğiz. Yüz yüze eğitime geçebilmek, Mahmut Bey hazırlıkları bu yönde yapmışsa, 'okulları açalım' diyorsa, biz de Kabine olarak bu işe ikna olursak 'hayırlı olsun' deriz. Çocuklarımız okullarına hasret kaldılar" dedi.

YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI

Erdoğan, yeni Anayasa çalışmalarının ise devam ettiğini en son dün bu konuda bir toplantı gerçekleştirdiklerini belirterek, "Bu çalışmamızı nihayetlendirdikten sonra ben Devlet Bey'le bunu tekrar konuşacağım. Ve Devlet Bey'e hazırlığımızı takdim edeceğim. Meclis'in açılmasından önce aramızda bu hazırlığı adeta bitirme noktasına getirmiş olalım. Biz muhalefetten de somut Anayasa metnini milletin önüne koymalarını bekliyoruz. Onlardan da ele alınacak bir çalışma görmedik. Öyle bir şeyi düşünmüyorlar, gönül arzu eder ki metinler oraya çıksın müzakere yapılsın" diye konuştu.

'FINDIĞIN KİLOGRAMI 27 LİRADAN ALINACAK'

Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) fındık alım fiyatlarının yüzde 50 sağlam iç esasına göre Giresun fındık için kilogramının 27 lira, levant kalite için kilogram başına 26,5 lira olduğunu söyleyen Erdoğan, "Yüksek randımanlı fındığa en az 1 lira fazla ödeme yapılacaktır. Çiftçilerimize alan bazlı mazot ve gübre desteğini de kilogramda 2 lira olarak veriyoruz. Nihai olarak fındık fiyatları kilogramda 29,5 lira ile 30 lira arasında gerçekleşiyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye'nin bu yıl olimpiyatlarda bugüne kadar olan tüm olimpiyatların üzerine çıktığını belirterek, "Busenaz Çakıroğlu ikinci altını getirecekti. Orada bize bir haksızlık oldu. O da altın madalya kazanacaktı. Voleybolcularımız onlar gerçekten bir başarı destanı yazdı. Orada da şampiyonluk kıl payı gitti. Voleybolcularımızı tebrik ediyorum. Kolektif başarıları var" dedi.