Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkemizdeki Suriyelilerle ilgili dikkat çeken bir açıklama yaptı. Daha önce Suriyelilerin gönderilmeyeceğini belirten Erdoğan, bu kez Suriyelilerin onurlu geri dönüşleri için ellerinden gelenleri yapacaklarını söyledi. Erdoğan'ın sözleri şöyle:  "Türkiye 3,5 milyonu Suriyeli olmak üzere yaklaşık 5 milyon yerlerinden edilmiş kişiye geçici ev sahipliği yapmaktadır. Tek başına bırakılmış olsak da Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü ve onurlu geri dönüşleri için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz"


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde büyükelçilere düzenlenen 13'üncü Geleneksel İftar Yemeği'ne katıldı. Programa, Ukrayna ve Rusya Federasyonu'nun Ankara Büyükelçileri de katıldı. Konuklara seslenen Erdoğan, bölgesel ve küresel gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin 160 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi malzeme desteği, 19 ülke 6,3 milyon doz aşı hibesi yaptığını aktaran Erdoğan, "İstanbul'da düzenlenen Türkiye- Afrika Ortaklık Zirvesi'nde Afrika'ya 15 milyon doz aşı yardımında bulunacağımızı açıklamıştım. 20 Şubat'tan bu yana 11 Afrika ülkesine içinde yerli aşımız Turkovac'ın da bulunduğu toplam 4 milyon 870 bin doz aşı hibe ettik. Aşı hibelerimizi ve tıbbi malzeme desteklerimizi inşallah devam ettireceğiz" ifadelerini kullandı.

​'SİVİLLERİN HEDEF ALINMASI, ÇABALARIMIZA GÖLGE DÜŞÜRDÜ'

Türkiye'nin mesuliyetlerini yerine getirme, krizlerde yapıcı rol oynama çabasında olduğuna değinen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Ukrayna krizinde yaşananlar, ülkemizin; barışı, insanı, insan hayatını ve istikrarı merkeze alan girişimci dış politikasının en son örneğidir. 2 komşumuz arasında yaşanan çatışmalara son verebilmek adına yoğun gayret sarf ettik. Antalya Diplomasi Forumu'nda Ukrayna ve Rusya'nın Dışişleri Bakanlarının, Dışişleri Bakanımın da katılımıyla bir araya gelmelerini temin ettik. Ardından da tarafları, yüz yüze müzakerelerini sürdürmeleri amacıyla İstanbul'da misafir ettik. Bu görüşmeler sayesinde taraflar, somut ilerleme kaydetti. Ancak Buça ve Irpin'den gelen görüntüler, Kramatorsk'ta sivillerin hedef alınması, çabalarımıza gölge düşürdü. Tüm bu menfi gelişmelere rağmen, taraflar arasında çevrim içi görüşmeler devam ediyor. Her iki tarafın da güven duyduğu ülke olarak biz de çabalarımızı sürdürüyoruz. İstanbul süreci, krizin aşılmasına yönelik gayretlerde en muteber ve en kestirme çıkış yolu vasfını halen korumaktadır. Bunu temas halinde olduğumuz pek çok lider de ifade ediyor. Ayrıca, her iki taraf da İstanbul'daki görüşmeleri ilerletmekten yana olduğunu ifade ediyor. Sayın Zelenski ve Sayın Putin'le düzenli telefon görüşmeleri gerçekleştiriyorum. Tespitlerimi, değerlendirmelerimi ve beklentilerimi, kendileriyle doğrudan ve samimiyetle paylaşıyorum. İki lideri Türkiye'de buluşturma arzumu her fırsatta özellikle kendilerine iletiyorum. Bu savaşın bir kazananı olmayacağını, hepimizin, tüm insanlığın kaybedeceğini ifade ediyorum. Nitekim, çatışmalar uzadıkça sadece insani kayıplar değil, ekonomik maliyetler de artıyor. Dünyamız büyük bir belirsizliğe doğru sürükleniyor. Savaşın etkisiyle özellikle Balkanlar'da etnik ve kültürel fay hatları yeniden hareketleniyor. Acının, yıkımın ve gözyaşının daha fazla sürmesine bigane kalamayız. Bizim kültürümüzde, hayırlı işlerde acele edilmesi gerektiğine inanılır. İki komşumuz arasında önce ateşkesin ardından da kalıcı barışın tesisi, insanlık adına yapılmış en hayırlı işlerden biri olacaktır. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin korunması temelinde, diyalog yoluyla barışçı bir çözüm bulunabileceğine gönülden inanıyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna savaşının adil bir dünya kurma arayışlarının isabetliliğini bir kez daha gösterdiğini belirterek, 'Dünya 5'ten büyüktür' söylemiyle bayraklaştırdıkları BM Güvenlik Konseyi reformu çabalarının öneminin de anlaşıldığını aktardı.

'TÜRKİYE'NİN ÖNEMİNİ ORTAYA KOYMUŞTUR'

Erdoğan, "Türkiye 70 yılı aşkın bir süredir, NATO içerisinde gereken dayanışmayı göstermiş, vazgeçilmez bir müttefik olduğunu defalarca ispatlamıştır. Mesnetsiz iddiaların, afaki söylemlerin ve sığ değerlendirmelerin aksine, Ukrayna bağlamındaki en son gelişmeler hem NATO ittifakının hem de ittifak içinde Türkiye'nin önemini açıkça ortaya koymuştur. Avrupa Birliği (AB) üyeliği Türkiye'nin stratejik hedefi olmayı sürdürmektedir. Ukrayna'daki savaşın küresel düzeye ulaşan menfi etkileri, güvenlik ve enerji başta olmak üzere Türkiye'nin AB için ne denli stratejik bir konumda olduğunu göstermiştir. Birlik’in bazı üye ülkelerin kısır çıkarlarına teslim olmadan tam üyelik perspektifimizi esas alan somut ve anlamlı adımlar atmasını bekliyorum" açıklamasında bulundu.

SURİYELİ AÇIKLAMASI

Ukrayna krizi devam ederken dünyanın dört bir yanında devam eden insani dramları göz ardı edemeyeceklerine değinen Erdoğan, "Yemen, Somali, Myanmar, Libya, Afganistan, Filistin ve Suriye'de milyonlarca masum insan bir ramazan ayını daha buruk geçiriyor. Uluslararası toplumun krizleri çözme kabiliyetini kaybediyor olmasının bedelini, tüm bu coğrafyalarda çocuklar, kadınlar ve siviller ödüyor. Tedbir alınmadığı, yardım eli uzanmadığı veya bir dilim ekmek bulamadığı için ölen her masumla birlikte insanlık da ölüyor. Bizi biz kılan kadim değerler çok büyük yara alıyor. Türkiye 3,5 milyonu Suriyeli olmak üzere yaklaşık 5 milyon yerlerinden edilmiş kişiye geçici ev sahipliği yapmaktadır. Tek başına bırakılmış olsak da Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü ve onurlu geri dönüşleri için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz" dedi.