İşte Kılıçdaroğlu'nun Twitter mesajları:

İki  gün önce TT Arena Stadı açılışında Galatasaraylıların gösterdiği tepkinin benzerini Dünya Basketbol Şampiyonası’nda da yaşamıştık.

Misafirperverlik kültürümüzün temel esaslarındandır. Hele hele kültürümüz gereği birisi iyilik yaptıysa ona karşı daha da sıcak davranırız.

Bir de misafir devlet büyüğü ise saygımız daha da artar. Onu hoş tutmak, iyi ağırlamak, şükran borcumuzu ödemek için elimizden geleni yaparız.

Bu Türkiye’nin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine böyledir. Böylesine güçlü haslete rağmen acaba hangi sebepler,hiçbir tahrik olmaksızın

Mutlu olunması gereken bir günde, koca bir stadyum dolusu insanı Başbakanı ıslıklamaya itti. Mutlaka Sayın Başbakan da düşünüyordur bunu.

Sayın Başbakan her şeyi ben bilirim, sizin için iyi olan bir şey varsa onu da ben bilir ve yaparım tavrıyla,

Toplumsal yaşam üzerinde kurduğu baskılarla, yaşam alanları ve özgürlüklerinin gittikçe kısıtlandığı duygusuna kapılan,

Köşeye sıkıştığını her gün daha fazla hisseden, “şehirlerde yaşayan insanların” sabır sınırlarını mı zorluyor acaba?

Sürekli olarak televizyonlardan halkı azarlayan Başbakan görüntüsü toplumsal korkuyu mu yaygınlaştırıyor dalga dalga?

İnsanların Başbakanı gördüğünde, içinde yıllardır biriken duyguları göstermekte sınır tanımayan bir hale gelmesi başka neyle açıklanabilir?

Bazıları için Sayın Başbakan padişah olarak görünebilir, ama toplumun önemli bir kesimi için Sayın Başbakan ulaşılabilir, eleştirilebilir,

Eşitler arasında birinci, AB yolunda ilerleyen demokratik bir ülkenin seçilmiş Başbakanıdır.

Zira birinci bakış açısına göre tepe yönetici ne harcarsa kendi mülkünden harcar,

İkinci bakış açısına göre ise Başbakan halkın parasını yine halk için ve eşitlik gözeterek harcar.

İnşallah Sayın Başbakan her zaman olduğu gibi, maçta kendisini ıslıklayanları tuzu kurular, sırtı kalınlar diye nitelendirip

Aşağılayarak sorunu geçiştirmez…Hele halkın parasıyla yapılan stadı, ben yaptım deme ucuzculuğuna hiç kaçmaz…

Umarım Türkiye’nin çevredeki diğer ülkelere benzemediğini anlamakta da daha fazla gecikmez…

Basit bir olay değil karşı karşıya olduğumuz şey… Bu toplumun bir uzlaşıya, hoşgörüye ve birbirini olduğu gibi kabule ihtiyacı var…

Bu ülkenin Başbakanının toplumun önünde, hele hele uluslararası ortamlarda

Kendi vatandaşları tarafından ıslıklanır hale gelmesinden hepimiz rahatsızız...Böyle bir ortamın ülkemize yararı olmaz…

Ömer Seyfettin’in “Diyet” isimli hikayesini de hiç aklından çıkarmaz… Biz bu konuda polemik istemiyoruz ve kendisine yardımcı olmaya hazırız