Başbakan Recep Tayyip Erdoğan MÜSİAD Genel Kurulu'nda konuştu.

İşte Başbakan'ın konuşmasının satır başları:

Bu ülkede öyleleri oldu ki milletin emeğinden istifade ettiler. Milletin vergilerinden sınırsız istifade ettiler.

Normal şartlarda sermaye hukukun ve demokrasinin yanında durur.

Siz bugüne kadar onlar yedi bundan sonra biz yiyeceğiz diyerek ortaya çıkmadınız. Siz MÜSİAD olarak vatan dediniz demokrasi dediniz hak dediniz hukuk dediniz.

Bu ülkede iç barışı sağlamak için gelin o iç barış taşını altındaki o millet örtüsüyle kaldıralım ve yerine yerleştirelim.

TÜSİAD'A SESSİZ KALMA ELEŞTİRİSİ

Bu süreçte hiç sesi çıkmayanlar var, suskunluğu tercih edenler var. Burada imam hatiplerin kapatılmasında, kılık kıyafet yasaklarında, meslek Liselerin kapatılması konusunda gösterdikleri çabanın yüzde birini bu süreçte yapmıyorlar.

Onlar için 76 milyonun kazanması önemli değil. Kendilerinin ne kazanacağına bakıp sessiz ve tepkisiz kalıyorlar.

Sosyal Sorumluluğu 780 bin kilometre karelik vatan toprağına yaymak zorundayız. Sosyal sorumluluk sadece birkaç kişiye burs, Ramazan ayında gıda paketi vermekle olmaz.

Yeni bir dönemin kapıları ardına kadar açılmıştır. Şu anda biten sadece 30 yıllık terör değil, bir sorunlar manzumesidir.

Bugün gerçekleşen şehitlerimizin hayallerinin gerçekleşmesidir. Geçmişe kıyasla daha güçlü bir Türkiye var. 10 yıl önce nasıl bir Türkiye vardı, şimdi nasıl bir Türkiye var?

MİLLİ İÇKİYİ BİRA DİYE TANITTILAR


Birayı milli içki diye tanıttılar bu ülkede. Bu ülkede ilaç yoluyla kısırlaştırma yapıldı. Karşı çıkanlara Cumhuriyet karşıtı dediler.

Gençlerin sağlıklı olabilmesi için dedem bana milli içki olarak ayranı öğretti.

Anayasa'nın 58. maddede bize bu görev verildi. Alkolle mücadele devletin, parlamentonun görevidir.


ÜNİVERSİTE İÇİNDE ALKOL SATILIR MI?

Üniversitenin kampüsünün içinde alkollü içki satılıyor. Böyle birşey olur mu?Aydınlanmaya gelen genç kafayı bulup gidiyor. Ondan sonra elinde bilgisayar olacağına alkolü alan öğrenci arkadaşına döner bıçağı ile saldırıyor. Kafası kıyak çünkü.

Bu ülkenin her yerinde anneler ellerini açarak çocukları için dua ediyor. Barış sürecini 2002'de başlattık. Bu noktaya gelmek için neler çektik neler. 10 yıl boyunca gençlerin kanlarıyla beslenen o tüccarlarla mücadele ettik. Düne göre çok daha umutlu ve kararlıyız.

Terör bittiğinde ne olacak diye soruyolar. Terör bittiğinde güzel olacak. Ölümlerin olmadığı sabahlardan hayırlı daha ne olabilir? Bu sadece bir başlangıçtır. Bu başlangıcı kalıcı huzura tahvil etmek durumundayız.

2040'TA BÜYÜK TEHLİKE

Böyle giderse 2040'ta artık Türkiye yaşlılar milleti arasına girmiş olacak. Bu en büyük tehlike.

BAHÇELİ KILIÇDAROĞLU'NA ANLATSIN


Biz bu sürece muhalefetin de dahil olması için kapılarımızı ardına kadar açtık. CHP Genel Başkanı hiçbir şey bilmiyoruz bize anlatılmıyor diyor. Türkiye'de herkesin anladığı, hissettiğini maalesef CHP Genel Başkanı görmüyor, duymuyor, anlamıyor.

MHP Genel Başkanı bu süreci bildiğini söylüyor. Bu süreç sonunda kendisine istismar zemini kalmayacağını da biliyor. Bir zahmet MHP Genel Başkanı CHP Genel Başkanı'na bu süreci anlatsın, bilen bilmeyene anlatsın. Yine de anlamazlarsa şu anda akil insanlar heyetinden biz rica ederiz, onlar tüm yurda çok iyi bir şekilde anlatıyor.

Şu anda terörün sona ermesi noktasında aynı hattın tekrara oluştuğunu görüyoruz. CHP, MHP ve İşçi Partisi süreci baltalamak için uğraşıyor. Tek hedefleri var Silivri.

Kimse mağduru oynamasın, bu ülke hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğünü kimse tartışmasın.

MHP ve İşçi partisi ortak bir gaye altında bir araya geldi. 1980 öncesi tabloya teşvik etmek istiyor. MHP ile işçi partisinin aynı çatı altında olması seçmenine ve Alparslan Türkeş'e yapılmış en büyük hakarettir.

TUTUKLU VEKİLLER

Şu anda Silivri'de bulunan ve milletvekili oldu diye ifade edilen kişilerin bu ülkede hukuk devletine göre bunların milletvekili olma şansı yok. Arkadan dolanmak suretiyle bunları milletvekili yapıp parlamentoya taşıma gayretindeler. Bunlar seçimlerin yapıldığı dönem zaten içerideydi. Bunun bedelini kimse AK Parti iktidarına kesemez. Bunu MHP de CHP de BDP de çok iyi biliyor.

Anketlere göre, CHP'nin de MHP'nin de tabanında çözüm sürecine 'evet' diyenlerin oranı 'hayır' diyenlerden daha fazla.''