Almanya'ya göçün 50. yılı dolayısıyla Almanya'ya gidecek olan Başbakan Erdoğan, ziyaret öncesi Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilere açıklama yaptı. Başbakan Erdoğan, 50 yıl önce Almanya'ya işçi olarak giden Türklerin bugün bu ülkede çok önemli yerlerde olduklarını söyledi. 50. yılda Türklerin artık misafir kesim olmaktan çıktığını söyleyen Erdoğan, yıllık cirosu 35 milyon Avro'ya ulaşan birçok Türk şirketinin Almanya'da bulunduğunu belirtti. "Almanya'daki Türk toplumunun iki ülkenin ortak kazanımı olduğuna samimiyetle inanıyorum" diyen Erdoğan, 50. yıl kapsamında Türkiye ve Almanya arasında çeşitli etkinlikler düzenlendiğini ve düzenleneceğini kaydetti. Almanya'da ayrıca Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bir çalışma yemeğinde bir araya geleceklerini belirten Başbakan Erdoğan, siyasi işbirliğinin yanı sıra ticari işbirliğinin güçlendirilmesinin de ele bu ziyaret kapsamında ele alınacağını dile getirdi. Erdoğan, Merkel ile ayrıca Almanya'da yaşayan Türklerin sıkıntılarının çözümü noktasında da görüşmeler yapacaklarını kaydetti.

Almanya'dan sonra G-20 Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere Fransa'ya gideceğini söyleyen Başbakan Erdoğan, kendisine Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de eşlik edeceğini dile getirdi. Ekonomik ve mali kriz karşısında güçlü bir duruş sergileyen Türkiye'nin G-20 ülkelerinin mali çalışmalarının güçlenmesine destek verdiğini ve aktif katkı sağladığını kaydeden Başbakan Erdoğan, "Küresel ekonominin büyüme rayına yeniden oturtulması için G-20 zirvesinde gösterilen çabalara katılıyoruz. Fransa'da katılacağımız zirvede bire bir ikili görüşmelerimiz olması yanısıra, ortak görüşlerimizi ortaya koymak suretiyle orada yapacağımız görüşmelerin ciddi bir koordinasyon sağlanması bakımından büyük bir tevhid edecektir" diye konuştu.

Konuşmasına, Almanya ziyaretinin iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da gelişmesine katkı sağlayacağını vurgulayarak son veren Başbakan Erdoğan, daha sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı.

"DEPREM VERGİLERİ DİYE BİR VERGİ YOK"


Bir gazeteci Başbakan Erdoğan'a deprem vergilerinin başka alanlara harcandığı yönünde eleştiriler olduğunu, Erciş'in AK Partili eski Belediye Başkanı Fatih Çiftçi'nin yıkılan binalara izin verdiği yönünde Kılıçdaroğlu'nun bir iddiasının olduğunu hatırlatarak, ertelenen Van ziyaretine yönelik ertelenen takviminin belli olup olmadığını sordu. Başbakan Erdoğan ise, "Önce şunu çok iyi bilelim. Soruları sorarken bu soruların zeminini iyi araştıralım. Bir defa, deprem vergileri diye bir vergi bizde yok. Bu vergi 1999'da 1 yıllık konulmuştur. Ve daha sonra bu vergi çeşitli adlarda, iletişim vergisi gibi isimlerde yapılmıştır. Bu da AB programını desteklemek için konulmuş bir vergidir. Ve bu vergi ekonomik istikrarın da sağlanmasıyla alakalıydı ve bizim dönemimizde 2004'ten itibaren iletişim vergisi bizim vergilerimiz arasında yerini almıştır. Bunu bazıları sulandırıyor. Böyle bir vergi söz konusu değildir, bunu iyi bilelim.

"KILIÇDAROĞLU BU İŞLERDEN ANLAMAZ"


CHP lideri Kılıçrdaroğlu'nun Erciş eski Belediye Başkanı Fatih Çiftçi ile ilgili iddialarına da değinen Erdoğan, yapı denetim kuruluşlarının projeleri onadığını, denetleme yükümlülüğünün de yine bu yapı denetim kuruluşlarına ait olduğunu belirtti. Belediyelerin ise bu projeler üzerinden inşaat ruhsatlarını verdiğini ve bunun takibini yapma konusunda sorumluluğu olduğunu dile getirdi. Erdoğan şunları kaydetti:
"Şuanda milletvekilimiz olan Fatih Çiftçi ile olan konu ise, bir defa yapı denetim kuruluşları vardır ve bunlar bizden önceki dönemlerde kurulmuştur. Burada milletvekilimizin hangi inşaatlara ruhsat verdiği, vermediği noktasında benim herhangi bir bilgim yok. Ve bu tür binalar varsa bunlarla ilgili olarak gerek yapı denetim kuruluşları, gerek belediye başkanlarının sorumlulukları vardır. Ben bunu açıkladım, yani bu partimin bir milletvekili olması, olmaması değiştirmez. Bunu söyleyen Kılıçdaroğlu ülke genelinde diğer depremlerde CHP'li belediyelerin olduğu yerler için böyle bir şey konuşuyor mu acaba? Bunu genelleyelim. Bir kere ilke haline getirelim. Ben belediye başkanlığı yapmış biri olarak bunu genelliyorum, zemin etütlerinden kentsel dönüşümlere kadar hepsini inceleyelim.

Burada Van'da TOKİ'nin de yaptığı konutlar var. Ben eminim ki orada sıkıntı olmadı. Endişemiz yok mu, tabii ki var. Olay çünkü insan endeksli yürüyor. Siz her şeyi yapıyorsunuz, bir inşaat mühendisi, şantiye mühendisi bunu benimsemiyorsa bu tür bedel karşınıza çıkar. Bunları görmemiz lazım. Onun için yeni bir yasal düzenlemeyle bu işin zemin etütlerinden tutunuz, şuanda ne kadar sıkıntılı bina varsa gecekondusu, sıkıntılısı, depreme dayanıklı olmadığını tespit ettiğimiz ne kadar bina varsa 3 çıkış yolu koyuyorum ben ortaya. Ben çıkış yolu koyuyorum ortaya. Sayın Kılıçdaroğlu da ortaya çıkış yollarını koysun. O bu işlerden pek anlamaz."

"GÖZ GÖRE GÖRE BU BİNALARI ORADA BIRAKAMAYIZ"

Kar amacı olmadan vatandaşa konut verilmesi gerektiğini kaydeden Erdoğan, ülkenin geleceğinde bir daha böyle sıkıntılar yaşamak istemediklerini dile getirdi. Erdoğan, fakir-fukaraya imkan sağlamak istediklerini belirterek, "Bu tür binaları yıkalım ve diyelim ki; 'sana burada bina yaptık, gel burada otur.' Biz toplu konutu kar amaçlı yapmıyoruz" diye konuştu.

"Bu yeni yasayla kamu6gazeteci Başbakan Erdoğan'a laştırma yetkisi alacağız, oraları kamulaştırarak yıkacağız ve yenilerini yapacağız. Çünkü biz göz göre göre bu binaları orada bırakamayız" diyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Ülkemiz deprem tehdidi üstünde. Eğer biz buna vatandaşımız yanaşmıyor diye susarsak, geçmişimizde de bu sıkıntıları hep yaşarız. 601 kişi hakka yürüdü. Bunların bize verdiği sıkıntılar var. Benim hedefim süratle 8 ayda kalıcı konutları bitirebilmek. Belki bu şartlara göre değişebilir, hedefimiz 8 ay gibi bir sürede Elazığ'da, Bingöl'de olduğu gibi bu konutları bitirip sahiplerine teslim etmek. Burada eğer borçlanma söz konusu olursa, 20 yıl vadeyle burada bizim kendilerini konut sahibi yapacağız. Faiz olayı kesinlikle söz konusu olmayacak. Ayrıca şunu söyleyeyim, depremle ilgili gelen bütün destekler hepsi de bu hizmetler içerisinde yer alacaktır."

Başbakan Tayyip Erdoğan, Van'a yapacağı ziyaret takvimi ile ilgili olarak ise, "Mesud Barzani'nin davetim üzerine bir ziyareti var. Bayram haftası diyelim, ben de arkadaşlarımız da orada çalışmaları belli noktaya getirecekler ve bundan sonra Van'a olan ziyaretimi gerçekleştireceğim" diye konuştu.

"CHP'NİN GENSORULARINDAN BIKTIK"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, başka bir gazetecinin CHP'nin Alman Vakıfları ile ilgili olarak gensoru verdiğini ve Almanya ziyareti kapsamında ise Merkel ile bu konuyu görüşüp görüşmeyeceklerini sorması üzerine, "Biz artık bu CHP'nin gensorularından bıktık. Gensorular artık sulandı. Sulandığı için artık cevap vermek istemiyorum. Alman Vakıfları CHP Genel Başkanı gibi bir avukat kendilerine bulmuş durumdalar. Bunu iyi düşünmeleri lazım. Çünkü kendisi başarılı bir avukat değildir" diye konuştu.
Merkel ile görüşmesi sırasında vakıflar konusunun gündeme geleceğini söyleyen Erdoğan, "Benim sözüm sadece Alman Vakıfları için değildir. Kredi kuruluşları da gündeme gelecektir. Almanya'da zaten bunları konuşacağız. Orada da gerekil değerlendirmelerimizi yaparız" şeklinde konuştu.

BEDELLİ ASKERLİK


Bir gazetecinin ise bedelli askerlik konusunun yeniden gazetelere yansıdığını hatırlatması ve bu konuda bir çalışma olup olmadığını sorması üzerine Erdoğan, "Bu çalışmamız yeni bir çalışma değil. Süreç itibariyle şu gün olacak diye bir şey yok. Bizim gönlümüzde olan tabi ki biran önce bu adımı atmaktır. Çerçevesi, içeriği ne olacak bunları Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılacak çalışmadan sonra açıklarız. Tabii ki, şimdi tarih şu olur, içeriğinde şunlar var dememiz yanlış olur. Netice alacağımızı umuyorum" şeklinde konuştu.