CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, partisinin İzmir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 'İzmir Geleceğine Yürüyor' konulu konferansta konuştu.
Yerel seçimlerin öne alınmasına olanak tanıyan Anayasa değişikliğinin referandum eşiğinde kabul edilmesini değerlendiren Oran, "Kendi içlerinde bozguna uğradılar" dedi. Oran, erken seçim oylamasının Meclis'te yeterli çoğunluğu alamamasının AKP'yi çatlattığını dile getirerek şunları söyledi: "12 Ekim dönüm noktası. Başbakan yine dayattı, her zaman yaptığı gibi bildiğini okudu. '27 Ekim'de seçim olacak' dedi. Yanına MHP'yi de kattı. Anlaştılar getirdiler ama kendi içlerinde bozguna uğradılar. AKP-MHP ittifakı da çatlamış oldu. Bundan sonra iddia ediyorum, AKP'nin ivmesinin yukarı çıkması mümkün değil. İçlerinde büyük bir çatışma var. Oralara hava ve su girdiği zaman izole etmek mümkün değil. Cumhurbaşkanı ne karar verirse versin, bana göre meclis oylaması çok önemli bir başlangıçtı. Recep Tayyip Erdoğan'ın karizması çizildi."

Pili bitiyor

Oran, başarı için örgüt içinde birlik, beraberlik ve dayanışmanın şart olduğunu belirtti. Oran, "AKP'nin pili bitiyor. Birlik, beraberlik ve dayanışma içinde olursak halka güven veriyoruz. Halka güven vermezsek bize kapısını ve gönlünü açmaz. Bize, 'Siz önce kendi sorunlarınızı çözün öyle gelin' dedi" diye konuştu.

Yenilebilirler

Oran, AKP'nin algı yönetimindeki başarısına rağmen, iktidarın performansına yönelik pozitif algının giderek azaldığını da ifade ederek, "Karşımızdakinin de yenilebilir olduğunu görmemiz gerekiyor. Birlik, beraberlik, dayanışma şart" dedi. Son 1 yıldır uluslararası örgütlerin ve kuruluşların insan hakları, demokrasi, hukuk, özgürlükler, basın özgürlüğü, tutuklu milletvekili konusunda AKP'yi defalarca kınadığını söyleyen Oran, şöyle devam etti: "En son 10 Ekim'de Avrupa Birliği İlerleme Raporu açıklandı. Bu rapora baktığınızda esasında bir gerileme raporu. AKP'nin demokratikleşmedeki, insan haklarındaki, hukukun üstünlüğündeki, kuvvetler ayrılığındaki, eşitlikteki, özgürlükteki, parti devlet olmaya gitme tehdidi içindeki bütün gerçeklerle o rapor AK Parti'nin gerçek yüzünü tescilliyor. Yazılan rapor bir manifesto, AKP hükümetine verilen bir manifesto. Bunu dikkate almayacaklarmış, kendi raporlarını kendileri yazacaklarmış. İşlerine geldiği zaman 'gülüm, balım', işlerine gelmediği zaman 'tu kaka' diyorlar. AB'ye 'günaydın' diyorum. 10-11 yılda AKP'nin gerçek yüzünü görmeleri, bu kadar ağır şekilde eleştirmeleri bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak üzmekle beraber, ama AKP iktidarının ipinin pazara çıkması noktasında da beni memnun ediyor."