Gülçin Karaegemen- Konak Belediyesi tarafından organize edilen Kadınlar Günü etkinlikleri çerçevesinde, Selahattin Akçiçek Kongre Merkezi'ndeki panele katılmak için İzmir'e gelen CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, ülke gündemine ilişkin soruları yanıtladı. Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan operasyonların sindirme amaçlı olduğunu belirten Tarhan, "İzmir'in, Büyükşehir Belediyesi'nin operasyonlarla pes ettirilmeye çalışıldığını, dönüştürülmeye çalışıldığını düşünüyorum. Ama İzmir'in pes etmeyeceğini biliyorum. Her alanı fethedilecek bir kale olarak görmek ve o kaleye bayrak dikmek gibi açıklamaları çok ilkel buluyorum. Bu anlayıştan, bu zihniyetten dolayı yapılan bir açıklamadır. Her şey benden ve bizden olsun istiyorlar. Yargıya, topluma ve medyaya nasıl bakıyorsa bu zihniyet kendinden olmadığını düşündüğü her kesimi de bu şekilde bakmaya devam etmesini de şaşırtıcı bulmuyorum. Ama bu durum bizim için kabul edilemez. Bizim gibi demokratik bir yapıda olan ve halk iradesine inanan insanlar için bu kabul edilemez. 'Gavur' İzmir'in 'gavurluk' konusundaki kararlılığını sürdüreceğini inanıyorum" dedi.

Kızlarımız istismar ediliyor

Hükümet tarafından ortaya atılan, 4+4+4 eğitim sistemi ile ilgili görüşlerini bildiren Tarhan, "Bu tasarı ile eğitim sistemimiz Osmanlı'daki yapıya döndürülmek isteniyor" dedi. Bu tasarı ile ilk 4 yılın ardından fiilen okula gitme zorunluluğunun ortadan kalkacağını belirten Tarhan şöyle konuştu: "Dün komisyona verilen bir önerge ile ilk dördüncü yılda bir ilkokul diploması, ikinci dördüncü yılda ise ortaokul diploması verilmek suretiyle zorunlu eğitimi zorunlu olmaktan çıkardıklarını görüyoruz. Eğitim aslında 12 yıla çıkmıyor, 4 yıla iniyor. Bizim gibi kadınlara bakış açısının çok daha farklı olduğu toplumlarda kız çocuklarının bu sistemde ilkokul sonrasında eğitimi sürdürememesi gibi bir durum ile karşı karşıyayız. Bu eğitim sistemi kız çocuklarını 10 yaşında eve kapatır. Tasarının neden getirildiğini hepimiz biliyoruz. Hükümetin mesleki eğitim adı altında hareket etmelerini doğru bulmuyorum. Milli Eğitim Bakanı,  Cumhuriyet ile kavgalı olduğunu her fırsatta vücut diliyle dile getirdi. Bu tasarının sağı solu ile oynayarak bize kabul ettirmeye çalışmaları aslında Cumhuriyet ile hesaplaşmaya çalışmalarıdır. Bunun başka bir anlamı yoktur. Eğer yasa onların istedikleri gibi olursa, eğitime çok büyük bir darbe vurulacaktır. Her söylemlerinde kızların iş hayatında, sosyal hayatta aktif rol oynamasını istediğini belirten hükümet aslında kızlarımızı istismar etti. Kızlarımızı mağduriyetlerine araç kıldılar. Tek amaçları arbede çıkarmaktı. Bunun için de kızlarımızı kullandılar. Kızları asla düşünmüyorlar. Sadece diplomalarını alsınlar evlerinde otursunlar istiyorlar."

Kadın cinayetleri arttı


Cumhuriyet'in en önemli kazanımı olan Tevhidi Tedrisat Kanunu'nun delinmesi ile karşı karşıya kalındığını ifade eden Tarhan, "Cumhuriyet'in kızları olarak, tırnakları ile çalışarak eğitim sisteminin verdiği olanak ile bir yere gelen kadınların önünün kesildiğini artık görmek gerekiyor" dedi. Anayasa  refarandumundan sonra kadın cinayetlerindeki artışa dikkat çeken Tarhan, "60 yıldır bizi yöneten bir zihniyet var. 10 yıl öncesine gidersek, 2002 yılında ülkemizde 66 kadın cinayete kurban gitmişken, 2010 yılında bu sayı 1550'ye çıktı. Kadın ölümlerinin bu iktidar dönemlerinde artmasının nedeninin sorgulanması gerekiyor" dedi.