Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, iki ayrı bombalı saldırıda 52 kişinin hayatını kaybettiği Hatay'ın Reyhanlı ilçesine geldi. İlk olarak Reyhanlı Kaymakamlığı'nda yetkililer ile görüşen Cumhurbaşkanı Gül, çıkışta gazetecilere açıklamada bulundu. Olağanüstü bir süreçten geçildiğini ifade eden Gül, Reyhanlı'daki patlamayı, "Türkiye'de tek hamlede yapılan, terör olaylarında en çok kayıp verdiğimiz ve en çok acı çektiğimiz bir olay." şeklinde niteledi. Devletin bütün imkanlarıyla halkının yanında olduğunu göstermek için geldiğini ifade eden Gül, "Bütün milletimizin de şunu bilmesini istiyorum ki; bu terör olayını yaptıranlar, yapanlar, yardımcı olanlar, eninde sonunda mutlaka cezalarını göreceklerdir. Bu olay sonuna kadar bütün detaylarıyla açıklanacaktır ve aydınlatılacaktır. Güvenlik güçlerimiz delilleri somutlaştırma çalışması içindedirler." ifadelerine yer verdi.

Bu olayın Reyhanlı'da yapılmış olmasının amacının halkı birbirine düşürmek olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül konuşmasını şöyle sürdürdü: "Suriye'de olup bitenler, hepimizi derinden üzmekte. Yüzbinlerce insan hayatını kaybetmiştir. Yüzbinlerce insan evini-barkını terk etmek zorunda kalmıştır. Bu insanların ilk gideceği yer komşuları olacaktı. Evini barkını terk etmek durumunda kalan insanların ilk sığınacağı yer komşusu olacaktı. Bu anlamda bütün Hatay'a ve özellikle Reyhanlı'ya teşekkür etmek istiyorum. Reyhanlı halkı, bu insanları misafir etmiştir. Vatandaşlarımı bu asil davranışlarından dolayı tebrik ediyorum. Allah kimseyi evinden barkından terk edecek duruma getirmesin. Türkiye olarak insanlığın gereğini yapıyoruz. Şüphesiz ki kısa sürede nüfus artışı, kötü niyetlilere potansiyel bir durum ortaya çıkartır. Vatandaşlara tekrar hatırlatmak istiyorum; gün birlik günüdür. Sakın tahriklere gelmeyin. Farklı fikirler olur, ama sözlerimizin nereye gideceğini bilmemiz lazım. Gün beraberliğimizi hep beraber muhafaza etme günüdür. Yanlış insanlar, her yerden çıkabilir."

KÖTÜ NİYETLİLERİN ARAYIP BULAMADIĞI ORTAMLAR

Bölgede birden bire nüfusun olağanüstü şekilde arttığını hatırlatan Gül, "Çok hassas durumlar oluşuyor. Adi olaylar da birden bire artabilir. Bunlar kötü niyetlilerin tam arayıp da bulamadığı ortamlar. Böyle bir ortamda devlet tedbirini alır, emniyet, istihbarat teyakkuzda olur ve elinden geleni yapar ve kötü olaya fırsat vermez. Emniyet ve istihbarat koordineli çalışmıştır ve çalışmaya devam edecektir. Her iki teşkilat da bugün zanlı olarak mahkemeye taşınan isimleri zaten takibe almışlardı ve takip ediyorlardı. Ve bu tip bazı eylemlerin olabileceğinden kuşkulanıyorlardı. Her iki teşkilatın da uyarıları vardı. 100 olaydan 99'unu önlersiniz, bunları duyurmazsınız. Ama bir tanesi elden kaçınca bu acılar çıkıyor. Durum budur. Şüphesiz ki hepimizin görevi yüzde 100 başarılı olmak. Böyleyken nasıl oldu da kaçtı? Bununla ilgili de gerekli çalışmalar yapılıyor."

Gül, uluslararası camianın da Suriyeli mülteciler konusunda Türkiye'ye yardımcı olmamasından yakınarak, yapılan yardımların sembolik olduğunu sözlerine ekledi.