Bakan Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi'nde inceleme ve denetlemelerde bulundu. Tüm Türk hava sahasının takip edildiği merkezde faaliyetlere ilişkin brifing alan Akar ve komutanlar, talimatlar verdi. Burada personele de hitap eden Bakan Akar, konuşmasında, savunma ve güvenlik konuları ile birlikte son dönemde Doğu Akdeniz, Ege ve Kıbrıs'taki gelişmelere ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin tüm komşularının siyasi ve toprak bütünlüğüne saygılı olduğunu kaydeden Bakan Akar, "Diğer taraftan da hiçbir şekilde zerre kadar hakkımızdan dahi vazgeçmeyeceğimizi, hakkımızın, hukukumuzun çiğnenmesine göz yummayacağımızı herkesin bilmesi lazım. Binlerce kilometreden gelip kabadayılık yapmaya, hak iddia etmeye, koruyucu melek rolü oynamaya kalkanlar var. Bunların kabul edilmesi mümkün değil. Bunlar gelir ve geldikleri gibi giderler" diye konuştu.

Bakan Akar, Türkiye'nin uluslararası hukuk, deniz hukuku, mahkeme kararları, teamüller ve iyi komşuluk ilişkilerine uygun hareket ettiğini vurguladı. Akar, "Yunanistan arkasında Fransa, arkasında AB ile 'Bana göre böyle' diyerek, akla mantığa uymayan bir şekilde haklı olduğunu iddia ediyor. Dünyayı bir araya getirseniz dahi hiçbir zaman sizin ortaya koyduğunuz 'İki kere iki beş eder' sözünü bize anlatamazsınız. Bu gerçek değil. Arkanızda kim olursa olsun 'İki kere iki dört eder' gerçeğini değiştiremezseniz. Kıbrıs bizim mili davamızdır, oradaki kardeşlerimizin hakkını hukukunu 1974'te hangi anlayışla koruduysak 2020 yılında da aynı konumdayız" dedi.

Fransa neden burada?

Yunanistan'ın Lozan Antlaşması’na aykırı olarak 16 adayı silahlandırdığını dile getiren Bakan Akar, "Bundan sonra böyle bir şey yapamazsınız" diye konuştu. Akar, tüm bu ihlallere rağmen Türkiye'nin yine de 'diyalog' dediğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

"Yunanistan ve Türkiye; fakat burada anlaşılması zor olan kabadayılar var. Örneğin Fransa; garantörlük yok, anlaşma yok, sen AB'nin temsilcisi de değilsin ne hakla geliyorsun buraya? Tek başına çıkıp 'Ben kahramanlık yapacağım' diyorsan, o kabadayılık zamanı geçti. Biz gerginlik veya kabadayılık peşinde değiliz. Biz açık ve net bir şekilde inançla imanla bilgiyle mantıkla bilimle hukukla hak ve menfaatlerimizin peşindeyiz. Bunu da kimse engelleyemez."