AKP Grup Yönetim Kurulu’nun kesin ihraç istemiyle disipline sevk yazısını alan AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal, Müşterek Disiplin Kurulu’na savunma yaptıktan sonra istifayı düşüneceğini söyledi. Grup yönetimi, Bal’a gönderdiği yazıda, ihraç istemine gerekçe olarak, sosyal medyada ve medyada yaptığı açıklamalarda partiyi küçük düşürücü ve hakaret içerici beyanlarda bulunmasını gösterdi. Bal, Müşterek Disiplin Kurulu’nca savunmasının istendiği 2’nci bir yazı daha gönderileceğini belirterek, şunları söyledi:

VEKİLLİK HER ŞEY DEĞİL


“Muhtemelen bir savunma vereceğim, ondan sonra bakacağım. Kurulun kararını mı bekleyeceğim, istifa mı edeceğim onu düşünüyorum. İhraç talebi ‘tedbirli’ alındığından AK Parti grup toplantılarına katılamayacağım. Bence en ağırı bu. Hoş bir şey değil. Ama benim için önemli olan halkın ötekileştirmemesi. Özgür, hür düşünen insanlarız. Sürü müyüz yani? Bir partiye girince ceketini, paltonu kapıda asmak gibi o partinin şeklini mi alacaksın? İfade hürriyetin, düşünce hürriyetin olmayacak, her şeyi alkışlayacak mısın? Ben rahatım. Vekil olmak her şey değil. Önemli olan dosdoğru olabilmek, dik durabilmek. Birileri beni vekil yaptı diye doğru bildiğime yanlış demem. Ama iddia ediyorum hiçbir zaman hakaret etmedim, küfretmedim. ‘Çözüm süreci iyi gitmiyor’ demek hakaret mi? Bence bunu söylemek medeni insanın, bir vekilin üzerindeki vebaldir. Onu söylemeyene şaşmak lazım söyleyene değil. ‘Mısır’ı kaybetmeyelim’ dedim, çıkan netice meydanda. ‘Kız-erkek meselelerine dikkat edelim, bu başka tartışmaları getirir. Suç olmayan fiil getiremezsiniz’ dedim. Dershane meselesinin de bir sürü hukuksal, sosyolojik boyutu olacak, hatta demokrasi boyutu olacak. O anki duruşunuza göre size bir şey yakıştırıyorlar. Çözüm sürecinde dikkatli olalım deyip eleştirdiğimizde ben ülkücü müydüm? Gezi meselesinde ben solcu mu oldum? Dediklerimiz palavraysa saçmaladıysak milletin insafına arz ediyorum. Bir sepet, içindeki kıymetli eşyalar kadar kıymetlidir, bir parti de öyledir. ‘Kuzey Suriye’de bir devletçik kurulabilir, bunlar taban kazanabilir’ demişim, Mart’ta demişim, sonuç ortada, yalan mı demişim? Durduğumuz yer aynı, özür dileyecek bir şey yapmadım. Zaman kimi haklı çıkaracak göreceğiz.”  (Hürriyet)