CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, gerçekleştirdiğimiz sohbette Manisa'da Manisalı bir kadın olarak başladığı serüveni anlattı. Bu anlamda Manisa'nın değil Manisalı ilk kadın milletvekili olduğunu vurgulayan Öz, bir ilke imza atmasına zemin hazırlayan süreci şöyle dile getirdi:  "Bu çok onur verici bir durum. Aday olma sürecimde bunu bilmiyordum. Aslında Eski DYP Milletvekili Ayseli Göksoy Manisa'da görev yapmış. Ama ben ön seçimde Manisalı birisi olarak ilkim. Manisalı bir kadın milletvekili olarak ilkim. Dolayısıyla bütün halk bunu Manisa'nın ilk kadın milletvekili olarak aktardı. Bundan dolayı gerçekten çok onur duydum. İlk olmak, örnek olmak güzel bir şey.  Manisa'nın kadınlarının siyasete ilgisinin olduğunu da düşünüyorum. Ben mimarım. Bu sebeple teknik kimliğim olduğu için ve geçmişte belediyede çalışmamdan dolayı bu fikir doğdu. Öncelikle ben çekindim. Ailem siyasetin içindedir. Siyasi birikimimiz vardır. Aktif olarak abimin birisi siyasi partilerde görev aldı. Diğer kardeşlerim de sendikalarda çalışmıştı. Ben Atatürkçü Düşünce Derneği'nde çalışmıştım. Ama aktif siyasette bulunma hevesettğimiz bir şey değildi o dönemde. Ailem adaylık sürecimde bana bu havuzun içine girilmezse yüzme öğrenilemeyeceğini söyledi. Milletvekili adaylığımı açıkcası eşim istedi. Toplumu iyi temsil edebileceğimi ve kendisinin de bu aşamada destekleyici olacağını söylediği için ben de milletvekilliğine adaylığımı koydum. 45 aday içinde beni ikinci sıraya yerleştirdiler. Ben de TBMM'de onları temsil etme yetkisine sahip oldum."


'Kadınlar dantel yapar bu da sabır işidir'
Kadınların her zaman siyasetin içinde yer almasının çok önemli olduğunu vurgulayan Öz ,"Ben kadını, erkeği ya da genci ayırma niteliğine sahip olan görüşte değilim. İnsanı birey olarak gören biriyim. Ülkemizde bu ayrımın yapılması yerine, genç ve kadınların desteklenmesi ve yüreklendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ne yazık ki toplulumumuzda insanın birey olarak görülmediği ortada. Kadın erkek ayırımı var. Bu noktada kadının cesaretlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kadın uzun yıllar evde kalmış. Siyasi bilgi birikimini ya da yapabileceklerini gösterme olanağı bile verilmemiş. Kadının annelik dürtülerinden kaynaklanan, evine ve çocuklarına olan sorumluluklarından dolayı  fırsat bulamamışlar. Kadın siyasete girip gücünü gösterememiş. Bu bağlamda, kadınlar hem eşlerinin hem de siyasi partilerin destekleriyle yüreklendirilmelidir. Biz CHP olarak en son tüzük kurultayında bunu yaptık. Genel Başkanımız da kadınlarımızı yüreklendirdi. Benim bile seçilmemde katkısı vardır. Kurultayda getirilen kota ile kadınların etkinliğinin daha da artacağını düşünüyorum. Her yerde şunu söylüyorum, kadınlar dantel yapar. Dantel yapmak sabır işidir. Siyaset de sabırlı olma sanatıdır. Onun için kadınların siyaseti daha iyi yapabileceklerine eminim. Cesaretlenmeleri yeter."


'Biat eden parti değiliz'
CHP'nin son yaptığı tüzük kurultayında yükseltilen kadın ve gençlerin kotalarının siyasete çok olumlu yansıyacağını vurgulayan Sakine Öz, "Kurultayda yüzde 33 kadın yüzde 10 genç kotası uyguladık. Bu dönem ilçe kongreleri yapılıyor. Birçoğunda bu cinsiyet kotalarını sağlamış bulunmaktayız. Siyasetin zor yapıldığı bölgelerimiz de var. Ama bu seçimde olmasa bile gelecek seçimle cinsiyet eşitliğini sağlayacağımıza inanıyorum. Başarabilmek için mücadeleden yılmamak gerekir. CHP'de siyaset yapmaktan mutluyum. Demokrasiye inanmış insanların olduğunu son kurultayımızda öne çıkardık. Siyasi görüşümüzde tek tiplilik yoktur. Bize kurultaylar partisi denilme sebebi budur. CHP farklı seslerin bir araya gelmesiyle oluşmıştur. Biz biat eden ve lider partisi değiliz" dedi.

Kız çocuklarının okumasında engel
Eğitim sisteminde yapılacak 4+4+4 sistemi hakkındaki endişelerini aktaran CHP Manisa Milletvekili Öz, "4+4+4 eğitim sistemi oluşmasının arkasındaki süreciilk farkedenlerden biriyim. Başbakan ve  Önder İmam-Hatip Liseleri Mezunları Mensupları Derneği'nin bir toplantısı sonucunda böyle bir yasa girişimi olduğunu farkedip hemen soru önergesi yazdık. O yaştaki çocukların meslek seçebileceğine ve çocuk gelinlerin oluşabileceğine dair sorular sorduk. Soru önergeme yanıt gelmeden yasa geldi. Görüldüğü gibi ilk 4 yıldan sonra açıköğretimden bahsediliyordu. Eğer bir kız çocuğu okula gitmezse ya çalıştırılır ya da evlendirilmek için çeyiz yaptırılıp eve kapatılır. 15 yaşlarında da evlendirilir. Geçmişte bu böyle oldu. Oysa ki 8 yıllık temel eğitimde sekizinci sınıfa kadar okuldan alamazlar. Bu yasa kız çocuklarının okumasında engel olacağını görünce panikledim. CHP, STK ve eğitimciler de bu yasanın olumsuzluklarını farketti. Yeni eğitim sisteminin içinde çok önemli eksiklikler var. İktidarın içindeki eğitimcilerin belki de hiç tartışmadığı bir yasa teklifi. İktidarın anne milletvekillerinin de belki istemediği bir takım maddeleri var. Yasanın mantığı, 9 yaşına gelmiş bir çocuğu kadın ve erkek diye ayırıyor. O yaştaki kızın artık erkeklerle birlikte bulunmaması gerektiği  düşünce yapısıyla yapılmış. Eğitimciler için de sorunlar var. Anasınıfı ve beşinci sınıf öğretmenler yasayla beraber açıkta kalacak. Eğitimciler farkında olduğu için direnç içindedirler. CHP bu yüzden direnç içindedir. Şimdiki eğitim sistemimizin sıkıntıları çözümlenebileceği yerde ya da 12 yıl zorunlu olacağı yerde bu yasanın getirecekleriyle daha da çıkmaza girmiş bulunmaktayız" tepkisinde bulundu.

'Rantsal dönüşüm'

Mimar olan Sakine Öz çıkarılacak Afet Yasası ile ilgili fikirlerini paylaştı. Öz, "Mesleğim gereği Afet Yasası ile ilgili olarak bu yasanın da ülkemiz için çok tehlikeli bir yasa olduğunu söylemek isterim. Birçok kamu kurum ve kuruluşunu ya da orman arazilerimizi bir bakanlık tarafından kontrol altında tutulmasını, yetkilerin tek bakanın elinden yürütülmesini sağlayan bir yasa. Ülkemizin bir padişahlık rejimine doğru götürülmeye çalışıldığından kaygı duyuyorum. Afet Riski deniliyor yasada ama içinde tamamen rantsal dönüşüm niteliğinde bir yasa görünümü var. Bunun da tüm STK'lar tarafından önemsenmesini istiyorum" dedi.

İskender Dörtoluklar