‘Başkanımız, İstanbul ve Ankara referansımızdır’
Kocaoğlu’nun İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde esprili bir şekilde ‘Mecbur 2019’da da aday olacağız artık’ sözlerinin sorulması üzerine Güven, ‘Başkanımız Aziz Kocaoğlu, 3 dönemdir başkan ve dürüst belediyecilikte örnektir. Başkanımız aldığı ödüllerle, uluslararası değerlendirme kuruluşlarının ölçümleri sonucunda İzmir’in aldığı takdiri şayan değerlendirmelerle örnek ve marka bir belediyecilik yapmaktadır. CHP, bu süreçte Ankara ve İstanbul gibi büyükşehir belediyelerini kesinlikle alma kararlılığındadır ve alacaktır. Büyükşehir belediyelerini alırken en büyük referansımız CHP’li belediyeler, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Aziz Kocaoğlu’dur. Başkanımızın görevine devam edeceğini düşünüyoruz. Bu konuda sıkıntının olacağını tahmin etmiyoruz. Türkiye ve İzmir’in Aziz Kocaoğlu gibi değerli belediye başkanına ihtiyacı vardır. Bize göre başkanımızı görevine bize göre devam edecektir'
‘FETÖ bataklığında çırpınanlar, CHP’yi suçluyor’
AKP'li yöneticilerin, bugün yaptıkları her açıklamanın, söyledikleri her sözün, yarın ‘yanlış yaptık, kandırılmışız’ diyerek çark etmeyeceklerinin garantisi olmadığını söyleyen Güven, ‘Onun içindir ki, bizim bu konudaki muhatabımız AKP'nin koltuğunu kurtarmaya çalışan FETÖ kalıntısı yöneticileri değil, İzmir halkının kendisidir. Bir zamanlar Sevgili dediğiniz, Dahi dediğiniz, Hoca efendi dediğiniz, Büyük Düşünür dediğiniz’ FETÖ lideri Fettullah Gülen'e olan aşkınızı ve onunla iş birliğinizi; İzmirliye anlatmamıza, İzmirlinin ihtiyacı yok. Bu FETÖ bataklığında çırpınanlar, İzmirliye zaten her şeyi anlatıyorsunuz. İzmir ve tüm Türkiye, ağzınızdan çıkan her sözde, her icraatınızda, her hareketinizde, buralara gelirken kimlerle yürüdüğünüzü, o yürüdüğünüz terör örgütlerine ‘Ne istedilerse verdiğinizi’, masumların, yoksulların, halkın rızkını, vergisini, malını alarak parsel parsel sattığınızı, ihaleleri, memleketin en değerli kurumlarını ve arazilerini FETÖ'ye ve onun istediği kişilere verdiğinizi İzmirliye siz yaşatıyorsunuz zaten, bizim anlatmamıza gerek kalmıyor’ dedi.
AKP, İzmirlilerin aklıyla alay ediyor
‘AKP iftiralarını o kadar saçma, trajikomik ve inanılmaz boyutlara geldi ki, artık bizleri FETÖ' cü, kendilerini Atatürkçü ilan etme noktasına geldiler’ diyen Güven, konuşmasını şöyle sürdürdü: Atatürkçü olmaya karar vermişlerse ve bu kararlarında samimiyseler bundan ancak mutluluk duyarız. Umarız bu kararları kendilerini FETÖ kıskacından kurtarmak veya yaptırdıkları anket sonuçlarından kaynaklanmamaktadır. Atatürk'ü ve cumhuriyeti sevmek, anlamak, korumak kimsenin tekelinde olmamıştır, olamazda. Bu ülkenin doğusundan, batısına kadar yaşayan vatandaşlarımız Atatürk'ü sevmek için kimseden icazet almamıştır, almaz da. Ancak AKP eğer Atatürkçü olmaya karar verdiyse öncelikle Meclis Başkanlığı’na İsmail Kahraman’ı aday göstermezdi. Bu İzmirlilerin aklıyla alay etmektir.
İzmirlileri kandıramazsınız
Aslında AKP'nin telaşını anladıklarını ve seçim her yaklaştığında İzmir'de yaşadıkları korkunun artık tüm Türkiye için sardığını ifade eden Güven, ‘Bu durumda yaptıkları şey her seferinde aynıdır. CHP'ye saldırmak ve karalamak onların artık alışageldiğimiz stratejilerdir. Göreceksiniz, önümüzdeki günlerde bunun dozunu arttırarak, bizim üzerimizden, önderimiz üzerinden, hep konuşup yarım yamalak projelerle gündemi meşgul ettikleri projeler üzerinden konuşmaya, İzmirliyi yanıltmaya ve gündemi değiştirmeye çalışacaklar. İzmirlileri bu türden hamaset nutuklarıyla Kan-dı-ra-maz-sı-nız. Şimdi bugüne kadar göstermediğiniz samimiyeti gösterirseniz, Atatürk sevginizin gazete arasına sıkıştırılmış, parti logolu bir posterden ibaret olmadığını gösterirseniz, belki İzmirliyi inandırabilirsiniz’ diye konuştu.
‘AKP, Kırsalda Kalkınma Modeli’ni engellemeye çalışıyor’
‘Büyükşehir belediyemiz ve ilçe belediyelerimiz her hafta yeni açılışlar, yeni hizmetler ve yatırımlarla İzmir'i hak ettiği şekilde geliştiriyor’ diye konuşan Güven, şöyle devam etti: Üstelik bunları AKP iktidarının tüm engellemelerine rağmen yapıyorlar. Son olarak Avrupa Birliği’nin örnek gösterdiği, Rusya'nın ödül verdiği ‘Kırsalda Kalkınma Modeli’ne engel çıkarmaya çalışıyorlar. Kendi iktidarlarının yok ettiği çitçiyi, hayvancılığı ve köylüyü kalkındıran bu projeyi Sayıştay kanalıyla durdurmaya çalışıyorlar. Yani şunu söylüyorlar, ‘AKP olarak biz köylüyü, çiftçiyi, tarımı yok edecektik, bu CHP'li belediye onları kalkındırıyor, kurtarıyor. Önlerini keselim, bu hizmeti halka götürmelerini engelleyelim.’ Sonra da hem CHP'li belediyelerin hizmet yapamaması için her engeli çıkaracaksın, hem de bu CHP'li belediyeler çalışmıyor diyeceksin.
