Cumhuriyet Halk Partisi Antalya Milletvekili Deniz Baykal, eski milletvekillerden Tayfun Süner'in yeğeninin nikah şahitliğini yapmak üzere İzmir'e geldi. Nikah töreni öncesi Türkiye gündemine ilişkin açıklamalarda bulunan Baykal, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile şirketlerine yönelik mali operasyonlara ilişkin, "Yaşanan olaylar, ortadaki çifte standartlı uygulamalar, bizi tam bir güven ve rahatlık içinde, bu olayları soğukkanlı bir şekilde izlemekten mahrum bırakıyor. İzmir'le özel olarak ilgilenildiği anlayışı, bütün Türkiye'de hakimdir. İzmir'de yargı kadrosunda yaşanan son dönemdeki değişimler de düşünüldüğü zaman insanın aklına 'İzmir'de, belediye üzerinden bir başka hesaplaşma mı yaşanıyor?' sorusu geliyor. Bir hukukçu olarak böyle soruları sormak zorunda kaldığımız için büyük üzüntü içindeyim." dedi.

Türkiye'nin hukuk ve siyaseti temelden sarsıldı

Türkiye'de yargının referandum sonrasında çok köklü bir değişime maruz bırakıldığını savunan Baykal, şöyle devam etti: "O telaşın o referandumun gerilimini şimdi bakarak daha iyi anlayabiliyorum. Yani Anayasa'da 26 tane madde değiştirilecekti. Bunlardan 24 tanesi ile ilgili hiçbir problem yoktu. Hepimiz diyorduk ki 'Getirin bunları kabul edelim, referanduma gerek kalmasın' Ama 'Hayır' dedi hepsi beraber. Niye hepsi beraber. 'Yok kadınlara pozitif ayrımcılık, yok 12 Eylül'le hesaplaşılacak'; nerde kaldı bu kararlar? Bunların hiçbirisinin anlamı olmadığı görüldü. Ama iki tane önemli madde, Türkiye'nin hukuk ve siyaset dünyasını çok temelden sarstı. Anayasa Mahkemesi'nin ve HSYK'nın yapısı değişti. Yaşanan olayları bunlardan bağımsız izah etmek mümkün değildir. Türkiye'de terörle mücadele için geçmişte uygulanmış olan ve uygulandığı zaman da çok büyük tepkiler çekmiş olan özel yetkili mahkemeler, şimdi belediye başkanlarını teslim almak için kullanılıyor anlayışı toplumda yaygın hale gelmiştir. Bunlar üzüntü verici olaylar. Olayın ayrıntılarını bilmiyorum ama şu ana kadar ifade edilen gerçekler, İzmir'de belediye başkanının çok saygıdeğer olduğu, çıkar hesaplarının kesinlikle üzerinde olduğu, o işlere bulaşmadığı konusunda kimsenin bir kuşkusu yok. Böyle bir belediye başkanının başında bulunduğu belediyeye çok uzun bir süreden beri vergi denetim yalanlarıyla, bütün yardımcı bürokratik personelle bir saldırının yapılmış olmasını iyi niyetle, hukuka adaleti işletmek için gerçek gösterilen bir uygulama olarak kabul etmek mümkün gözükmez. Neden İzmir'e oluyor bu. Ortada bazı iddialar var. Bu iddialarla ilgili hiçbir soruşturma yapılmamış. Savcılar harekete geçmemiş. O hareketsizliği bununla mı telafi edecekler. Olay İzmir'i aşan bir olaydır."

Baykal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun HSYK üyelerine sarf ettiği 'Militan' sözünden sonra yargıçların rencide olduğu ve özür beklediğinin hatırlatılması üzerine, "Eminim her siyasetçi yargı dünyasına eleştiride bulununca derin bir üzüntü duyuyordur. Şimdi ben de duyuyorum. Bunları söylerken o üzüntüyü duyuyorum. Bizim alıştığımız yargı bu değil. Bildiğimiz adalet kavramı bu değil. Yaşadığımız gerçekleri görmezden gelmek mümkün değil. Şimdi nasıl olur da siz Deniz Feneri davasında yaşanan savcı operasyonları bu çerçevede hatırlamazsınız. Bunları yok saymak mümkün mü? Deniz Feneri göz göre göre, kanırta kanırta aklanacak, rahatlatılacak, herkes tahliye edilecek. Memlekete hizmet etmiş, toplumun saydığı sevdiği ahlaklı değerli belediye başkanları bir büyük kuşatmanın cenderesine oturtulacak. Ne olacak? Güvendiğimiz bunları yapıyor olacak. Bunları konuşurken içimiz kanıyor. Yargıyla ilgili olarak konuşurken içimiz kanıyor. CHP Genel Başkanı topluma bunları anlatmakla yükümlü. Her şeyi bir unutup İzmir tartışması mı yapacağız? Arkasında ne var onun arkasında bir yargı krizi var. Türkiye'de bir yargı krizi olmadığını söylemek mümkün mü? Tarafsızlığından söz etme imkanı var mı. Bunu söylemek yargıçlarımızı rencide ediyorsa ben bunu saygıyla karşılarım. 'Ne kadar güzel' derim. İşte o rencide duygusu onları gereken zamanda gereken şekilde davranmaya yöneltmelidir. Türkiye'de pek çok namuslu, dürüst hakimin de bulunduğu açık. Ama bizi ilgilendiren şimdi seçilmiş, siyasi çekişme konusu olan belli davalardaki uygulamalar ve oralara atanan insanlar. 'Bunlar tesadüfen iyi niyetli yapılıyor' diye kimse söyleyemez maalesef tablo budur" dedi. Baykal, sonrasında Nihan Erdil ile Ümit Şen Hüseyni çiftinin nikah şahitliğini yaptı. Baykal, çifte mutluluklar diledi.