İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) seçilmiş Başkanı Ekrem İmamoğlu, 5 Şubat Salı günü Bayrampaşa Hal'ini sabah 06.00'da ziyaret etti. Hal esnafıyla sohbet eden İmamoğlu, sabah namazını İstanbul Toptancı Halleri Camii'nde esnaf ile birlikte kıldı. İmamoğlu, camiden, 17 yaşındaki Cebrail Gümüştepe adlı bir genç ile birlikte çıktı. İmamoğlu, okula gitmediğini söyleyen Gümüştepe'ye, "Okumak istemedin mi" sorusunu yöneltti ve "Maddi durumlar el vermedi. Utandığım için söyleyemedim" yanıtını aldı. Bunun üzerine, "Biz utanalım, sen niye utanacaksın..." diyen İmamoğlu, basın danışmanı Murat Ongun'dan Cebrail'le iletişime geçilmesini istedi.

Anacığım gönüller ferah

Gümüştepe'yi unutmayan İmamoğlu, Cebrail'in Esenler Kemer Mahallesi'ndeki evine iftar ziyaretinde bulundu. İmamoğlu'nun geleceğini önceden öğrenen mahalleliler, seçilmiş İBB Başkanı'na sevgi gösterilerinde bulundu ve fotoğraf çektirdi. Gümüştepe, İmamoğlu'nu, annesi Emel ve babası Yusuf Gümüştepe ile birlikte karşıladı. İmamoğlu, anne Emel Gümüştepe'nin, "Yerimiz dar. Kusura bakmayın" sözlerine, "Anacığım, gönüller ferah. Her şey güzel" yanıtını verdi. Gümüştepe, "Başkanım, ortaokul diplomamı aldım" deyince, İmamoğlu'ndan, "Aferin. Sakın bırakma. Büyük adamsın, büyük işler yapacaksın. Hayatta hep başarılı olacaksın. Diğer diplomalarını da takip edeceğim" yanıtını aldı. Gümüştepe'nin, İmamoğlu'na, "Zaten ben artık sizin peşinizi bırakmayacağım" demesi gülüşmelere neden oldu.

Her ev benim

Evde bulunan misafirlerden biri, İmamoğlu'na, "Ramazan bitmeden bir akşam bize de gelin" sözleriyle davette bulundu. İmamoğlu'nun bu davete yanıtı, "Keşke. Allah razı olsun. Her ev benim. Kapısını çalarım hiç sorgusuz. Bazen görüyorum, çekingen, selam vermeyen insanları. Israrla selam vereceksin. Bazen insanların kalbine buz gelmiştir. Ona bir sıcaklık vereceksin, içi erir gider. Bir bakmışsın senden çok selam veriyor. İnsanlar, birbirini tanımadan etmeden, birileri dedi diye kırgınlıklar, küskünlükler yaşamamalı. Ne demek ya selam vermemek. Allah'ın selamı ya. Selamı ver, selamı al. Bu nedir? Bunların hepsi bitsin. Onun için, 'Her ev benim' diyorum" oldu.
İmamoğlu ve Gümüştepe Ailesi, iftarını, keyifli bir sohbet eşliğinde yer sofrasında açtı. İmamoğlu, iftar sonrasından kalktıktan sonra aile fertleri ve komşularla anı fotoğrafları çektirdi. İmamoğlu, yoğun sevgi gösterilerinin ardından mahalleden ayrıldı.

İnadına İmamoğlu

Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bahçelievler Şirinevler'deki Salı pazarında seçim çalışması yaptı. Pazar girişinde İmamoğlu'nu gören vatandaşlar, hemen cep telefonlarına sarıldı. Yoğun ilgi altında pazara giren İmamoğlu, alkışlar, "Ekrem Başkan" ve "Her şey çok güzel olacak" sloganları eşliğinde ilerlemeye çalıştı. Pazarcı Selami Seyit Evren de tezgahına çağırdığı İmamoğlu'na, "Türkiye'nin lideri Sayın İmamoğlu, hoş geldiniz. Komple seninleyiz. İnadına İmamoğlu diyoruz. Bu ülkede herkes kardeş. Ben Siirtliyim, siz Trabzonlusunuz. Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz" dedi. İmamoğlu'nun Evren'e yanıtı, "Hiç merak etmeyin, biz kardeşiz" oldu. İmamoğlu, basın mensuplarının sorularını da pazar çıkışında alkışlar ve sloganlar altında gerçekleştirdi. İmamoğlu'nun açıklamaları şöyle oldu:

Hani soruşturma

Bugün Şirinevler'deyiz, pazarımızı ziyaret ettik. Pazarımızda insanlarımızla buluşmak, onlarla kucaklaşmak, dertlerini hissetmek tam da gerçek hayat. Bir yandan pahalılık, bir yandan işsizlik, insanların dertleri oldukça yoğun. Ekonomi, insanların ne yazık ki canlarını sıkmaya devam ediyor. Bu, bizleri üzüyor. Böyle bir ortamda, kol kola bir ekonomi seferberliği ilan etmek varken, toplumun sıkıntılarını çözmek varken, dertlerine çare olmak, çözüm olmak varken ne yazık ki ülkemiz, şehrimiz seçim gündemiyle boğuşmakta. Bu, bizi üzüyor. Yani 8 gün oldu, bir karar verildi. Tamamen hukuksuz olduğuna inandığımız bu kararın içeriği şu: 123 sandıkta görev yapan sandık kurulu üyelerinin memur olmadığına dair bir şaibe üretildi ve bu şaibe üzerinden ilçe seçim müdürleri, kurul üyeleri, sandık kurulundaki o bahsi geçen üyelerle ilgili soruşturmadan bahsedildi. 8 gün oldu kardeşim. Hani soruşturma. Hani o yüzlerce kişi. Ne karar verildi? Hangi ifadeler alındı, ifadeler alındı mı alınmadı mı? İnanın öyle bir trajik durum ki, şu sorunları yaşarken, bize bunu yaşatanları, gerçekten ilk gün söylediğim gibi Allah'a havale ediyorum. Bu çok üzücü. Bunları konuşmak lazım.

Gerçek hayat burada

Bir karar aldıysanız, bekliyoruz sabırla. Tam 8 gün geçti, gerekçeli karar yok. Gerekçeli karar olmadığı gibi, ortada bir soruşturma da yok. Soruşturmayla ilgili herhangi bir açıklama da yok. Gerekçeli karara yönelik konuşmalar var ama bu konuşmaların karşılığında gerekçeli karar için talimat gibi yapılan konuşmalar nereye varacak? Milletçe endişeyle ve o hukuksuzluğun devamı adına kuşkuyla, kaygıyla takip ediyoruz. Gerçekten üzücü, can sıkıcı ama YSK üyeleri dahil olmak üzere, siyasi yorumlarla bizleri, toplumu, milleti hala 'Efendim şu terör örgütü üyesi, şöyle böyle' demektense, arkamda duran Pazar bile Türkiye'nin özeti. Yani çantası dolmayan hanımefendiler, anneler, aileler ve alışveriş yapamayan insanlar, şu mübarek Ramazan ayında oruç sofrasına bir şey götüremeyen insanlar... Gerçek hayat burada.

Dil seviyesi çok düşük

Bir gazetecinin "Rakibiniz oylar çalındı iddiasını sürdürüyor" sözleri üzerine İmamoğlu, Yıldırım'a cevap verecek dili bulamadığını vurguladı. İmamoğlu, soruyu, "Devletin her kademesinde bulunmuş bir insan için sözleri büyük bir talihsizlik. Akıl dışı bir siyasi manevra olarak görüyorum. Seviyesi çok düşük bir dil kullanılıyor üzülüyorum. Şu arkamda duran, caddede koridorlarda yürürken insanların sıcaklığını görüyorum ki şu geçtiğimiz 5 ay içerisinde Allah esirgesin öyle bir huyumuz asla olmadı ama çalmak kelimesini kullanacaklarsa gönülleri çaldığım doğrudur" şeklinde yanıtladı. Seçim kampanyası boyunca öğrenci ve suya indirim vaatlerinin dün Meclis'ten geçtiğini ve rakibi Yıldırım'ın sosyal medya üzerinden "O vaatler gerçekleşiyor" müjdesi vermesine de değinen İmamoğlu, "Bugün yaşanan trajikomik olaylara yüzlerce yıl önce Nasreddin Hoca olsa, bize kahkahalarla gülerdi. Bu kadar net taahhüdü veren, kurumlarla yazışarak süreci hazırlayan, propagandasında bu olan tek kişi benim. 'Bu kaynağı nereden bulacaksın, bunlar hesapsız kitapsız işler' diyen de kendileri. Belediyecilik konusunda bilgi eksikliği var galiba. Biz taahhüdümüzü yerine getirdik. Ben onun yerinde olsam halk adına teşekkür ederdim" diye konuştu.

Aldatılma süreci bitmiştir

Ben diyorum ki, 'Milleti aldattınız' bugüne kadar ama artık söylüyorum, aldatma ve aldatılma dönemi bitmiştir. Tavsiyem, karar vericilerin de bizlere katılması. Aldatma ve aldatılma sürecinin bittiği Türkiye'de, sakın bu tür manevralara girmesinler. Milletimiz zekidir ve akıllıdır. Milletimiz, sorunlarla yüzleştiği gibi, sorunlara çözüm bulacak insanların da bulunduğunun farkındadır. İnşallah verilen bu ara dönemi hızlıca geçeceğiz ve 24 Haziran'dan itibaren milletimize çare bulmaya, çözüm üretmeye, fakirliğini, yoksulluğunu paylaşmaya hazırız. Verdiğimiz taahhütlerden ilk bölümünü, Şu anda görev alanımızdan uzakta olsak da dün itibariyle hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Dediğim gibi, aldatma ve aldatılma dönemi bitmiştir. Bu kadar net. Nokta. Bu arada şunu da ifade edelim. Az önce söz ettiğim o 123 sandıkta, hani şaibe üretilen 123 sandıkta, şunu milletimize açıklamakla yükümlüsünüz, boynunuzun borcudur. O sandıklarda alınan oyu, derhal açıklamalısınız. Bu kadar şaibe konuştuğunuz o 123 sandıkta, insanları fişlediğiniz o 123 sandıkta, rakibimiz ve ben, yüzde kaç oy aldık. Sabırla, inatla bekleyeceğiz cevabı. Bize bu cevabı verin.

Kopya çekmek iyi bir şey değil!

"Her şey çok güzel olacak" sloganının bir polis memurunun valilik tarafından yasaklandığını söylemesi de basın mensupları tarafından İmamoğlu'na soruldu. İmamoğlu, sloganın her kelimesinin güzel olduğunu ifade ederek, "Biraz kopyaladıklarını da görüyorum. Kopya çekmek iyi bir şey değil. Birçok konuda kopya çekiyorlar ama bu güzel cümleyi çeksinler, razıyım. Ama fişleme, afiş astırmayız gibi geçsinler onları. İşlerine baksınlar. Türkiye'nin sorunlarıyla ilgilensinler" yanıtını verdi. 23 Haziran'da yenilecek seçimlerde hedeflediği oy oranı da İmamoğlu'na soruldu. İmamoğlu, 31 Mart'ta diğer partilerden ve bağımsız adayların çekilmesi durumunda oy oranının yüzde 50 üzerine çıkacağını söyleyerek, "Vatandaşımızın teveccühü. Yapılan haksızlar ve hukuksuzluk üzerine iyi bir oy oranı olacağını düşünüyorum" şeklinde yanıt verdi. Seçmen listeleri ile ilgili endişelere de değinen İmamoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Endişe duyulacak bir şey yok. Takip ediliyor. Yüz binlerce insanın katkı sunacağı bir çalışma içindeyiz.