CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya'nın Manavgat ilçesindeki yangın nedeniyle bölgeye geldi. İlk olarak Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne ait itfaiye birimini ziyaret ederek yangın hakkında genel bilgiler alan Kılıçdaroğlu, açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu'na, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, CHP Antalya milletvekilleri ve CHP'li ilçe belediye bakanları ile parti yöneticileri eşlik etti.

'AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMESİ LAZIM'

Bütün Türkiye'ye geçmiş olsun dileklerini ileten Kemal Kılıçdaroğlu, "Belediye başkanlarımız gerçekten de olağanüstü çaba harcıyorlar. Can kaybı, mal kaybı var. Öncelikle bölgenin en azından afet bölgesi ilan edilmesi lazım. Bu çağrıyı hükümet yetkililerine yapmak benim görevim. Olayın boyutları umarım daha fazla derinleşmez. Her yıl mutlaka orman yangınları çıkar, bir şekliyle bir bölgede sel olur, şöyle veya böyle belli aralıklarla da olsa depremi de yaşarız. Ama sanki bunları ilk kez yaşıyormuşuz gibi sıfırdan önlem almaya çalışırız. Türkiye'yi yöneten iktidarın en büyük zaafı bir planlama, bir öngörü söz konusu değil" dedi.

'THK'NIN 2002'DE 19 UÇAĞI VARDI'

Dün Türk Hava Kurumu ile görüştüğünü anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"THK Cumhuriyetle yaşıt bir kurum. Size bazı rakamlar vereceğim ve emin olun vereceğim rakamları devleti yönetenler bilmiyor. Bilmedikleri içindir ki zaten önlem almayı bilmiyorlar. Olay, yangın, can ve mal kaybı oluyor konvoylar halinde bakanlar geliyor. Peki kardeşim niye önlemi zamanında almıyorsunuz siz? Her yaz yangın oluyor mu, oluyor. Sadece bizim ülkemizde mi hayır, pek çok ülkede. Bakın THK'nın 2002'de 19 uçağı vardı yangınları söndürmek üzere. 19 uçağı, 19 pilotu vardı, bu uçaklardan 4'ü İstanbul, 4'ü İzmir, 4'ü Çanakkale, 4'ü Edremit'te bekliyor sürekli yaz aylarında ve 3 uçakta sürekli havada seyir halinde, yangın çıkarsa hemen müdahale etmek için. Peki şimdi sormamız gerekiyor, 2002'de 19 pilot 19 tane de yangın söndürme uçağımız varken neden şimdi yok? Nereye gitti bu uçaklar, bana örneği bir Allah'ın kulu çıkıp anlatsın, yangını söndürmek için ihaleye çıkılır mı ya?"

ORMAN BAKANINA İHALE ELEŞTİRİSİ

Eleştirilerine devam eden Kılıçdaroğlu, "Yangın var, 'efendim ihaleye çıktık.' Bakan şunu söylüyor, 'yangın söndürme uçağı envanterimizde yok' diyor. Bu sorumsuzluğa bakar mısınız Allah aşkına. Her yıl orman yangını olur ama beylerin envanterinde yangın söndürme uçağı yok. Peki madem 19 yıldır iktidardasın, her yıl bir tane yangın söndürme uçağı alınsa bugün 19 tane yangın söndürme uçağımız olacaktı. Şimdi ben bunları söyledim diye kızıyorlar ama ben bunları söylemek zorundayım. Devleti yönetenler devleti tanımıyorlar. THK var mı, var. 2002'de 176 bölgede orman yangını çıktı. THK derhal müdahale etti, 176 yerde orman yangını çıktığından kimsenin haberi bile olmadı. Yangın başladığı andan itibaren müdahale ediyorlardı. Uçaklar, pilotlar, hemen müdahale vardı. Bunların hiçbirisi yok" diye konuştu.

'HER YIL İHALEYE ÇIKILMAZ'

Ormanların yüzde 98- 99'unun kayalıklar, vadiler ve koylarda olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Yani insanın ve araçların yangını söndürmek için ulaşamayacağı yerlerde. Ancak havadan müdahale edebilirsiniz, onda da yangın söndürme uçaklarının olması lazım. Helikopterlerin de kendine göre riskleri var. Pervane döndüğünde çam kozalaklarını daha uzağa itiyor ve yangını büyütüyor aslında. Bunu ben söylemiyorum, bu işin uzmanları anlatıyor. Neleri yapmalıyız, hep eleştirdik ama devleti tanıyan, bilen bir kişi olarak yine hükümete samimi bir çağrıda bulunuyorum. Bir THK'yı yeniden eski görkemli günlerine kavuşturun. Cumhuriyetle yaşıt bir kurum, dedelerimizin mirası, bu kurumu yok etmek değil yaşatmak gerekiyor. THK'nın devletin ihalesine girmesine gerek yok, bu konuda gerekirse bir yasal düzenleme yapılsın. Versinler kanun teklifini bizde 'evet' diyeceğiz. Onlar vermiyorsa biz verelim 'evet' desinler. Yangın söndürme olayı yıllık ihalelerle yapılmaz. Böyle bir garabet yoktur. 10- 15 yıllık yaparsınız. Ona göre insanlar uçaklarını alır. Bir sürü aksaklık var ve bugün geldik bu noktaya."

UÇAK ELEŞTİRİSİ

Buradan Türkiye'nin çıkması gerektiğini belirten CHP Genel Başkanı, "Var olan sistemin Türkiye'yi nereye getirdiğini hep beraber görüyoruz. Her olay çıktığında sanki yeniden çıkmış gibi kabul ediyorlar. Yeniden değil kardeşim ya, sel geliyor sanki bu sene ilk kez sel geldi diye görüyoruz veya öyle anlatıyorlar. Yangın oluyor sanki Türkiye'de ilk kez orman yangını oluyor. Ya bugüne kadar hep oldu. 176 yerde orman yangını oldu 2002'de ama çözüldü. Günlerdir çözülmüyor, nerede uçaklar? İHA'ların da süratle devreye konulması lazım. Belli bölgelerde belli uçakların hazır olması lazım. Yaz aylarında böyledir bu, gerçeği görmesi lazım devleti yönetenlerin ama devleti yönetenler bu gerçeği görmüyor. Kendine 13 uçak alacağına, bir tane yeter kardeşim. 12 tane de yangın söndürme uçağı alsaydın. Vatandaş perişan, can kaybı var. Allah'tan rahmet diliyoruz. Mal kaybı var, insanlar perişan" diye konuştu.

BAKANLAR GELDİ GİTTİ NE OLDU?

CHP'li belediye başkanlarının günün 24 saati çalıştığını ve liyakatli olduklarını anlatan Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Bir sorun çıktığı andan itibaren süratle olaya müdahale ediyorlar. Nasıl çözeriz diye çaba harcıyorlar. Ben söylüyorum yine belediye başkanlarımıza sadece aklınızla değil yüreğinizle de hareket edin. İnsanlar bizim insanımız, doğa bizim doğamız, ağaçlar bizim ağaçlarımız. O dağda gezen hayvanlar da bizim hayvanlarımız. Hiçbir canlının zarar görmesini istemeyiz. Devlet yönetimi aklı, öngörüyü, tarihi bilmeyi, olayların hangi mecralardan çıktığını toplumu aydınlatmak gerekir. Bunların hiçbirisi yok şu anda. Toplum yeteri kadar bilgilendirilmiyor. Bakanlar geldi gitti ne oldu Allah aşkına. 'Efendim kampanya açalım vatandaştan para toplayalım.' Hani ne oldu da vatandaştan para topluyorsunuz kardeşim. Nereye harcadınız bu vatandaşın ödediği vergileri? Her seferinde kampanya, kampanyadan sonra alınan paraların da ne olduğunu kimse bilmiyor. Böyle bir devlet yönetimi, anlayış olmaz. Böyle bir sistem de olmaz. Bu sistem topluma, insana, Türkiye'ye zarar veriyor."

SABOTAJ İDDİALARIYLA İLGİLİ DE KONUŞTU

Yangın bölgesinde köylüleri ziyaret eden Kılıçdaroğlu, yangın nedeniyle Antalya’ya yardım gönderen AK Parti'li, CHP’li tüm belediyelere de teşekkür etti. Kılıçdaroğlu, yangınlarla ilgi sabotaj iddialarıyla ilgili şunları söyledi:

"Bu konuda İçişleri Bakanı, AK Parti'nin Sayın Genel Başkanı açıklama yaptı. Elde hiçbir somut veri yok. Dolayısıyla eğer sabotajsa olay çok daha vahim. O zaman siz Türkiye’yi hiç yönetemiyorsunuz. Adamlar gelecek Türkiye’nin her tarafına yangın çıkaracak ve siz bir kolaycılığa sapacaksınız, efendim onlar çıkardı yangını. Peki sen devleti yönetmiyor musun kardeşim? Umarım böyle bir şey yoktur. Çünkü gerek İçişleri Bakanı'nın arkadaşlarımıza yaptığı açıklama. Gerek bugün sayın Erdoğan’ın yaptığı açıklamada somut bir veri olmadığı ifade edildi."

Kılıçdaroğlu, uçak ve THK konularında hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin açıklamalarıyla ilgili sorular üzerine sert eleştirilerde bulundu. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: 

"Tarım ve Orman Bakanı; tarımın, toprağın, yangının ne olduğunu biliyor mu? Yangın söndürme uçakları diye bir kavramın olduğunu biliyor mu ve aynı bakan şunu söylüyor 'bizim envanterimizde yangın söndürme uçakları yok'. Demek ki böyle bir envanter varmış zamanında ama beyefendi geldikten sonra böyle bir envantere ihtiyaç hissetmemiş. Dünyadan habersiz. Sayın Erdoğan’ın THK’dan haberi var mı acaba, THK ne zaman kuruldu? Dünyadan haberi yok, Türk Hava Kurumu’ndan zaten hiç haberi yok. Envanterinde yok, ne demek yok, var efendim, ben görüştüm. Ama şu anda uçak kalksın müdahale etsin dediğiniz zaman pilot yok. Bir yıllık ihale olur mu? Sırf THK ihaleye girmesin diye ihale şartlarını değiştirdiler. Ya biz kendi ormanımızdaki yangını söndürmek için dışarıdan ihaleyle uçak mı alacağız? Ya bu ülke kendi uçağını yapıyor diye övünüyor değil mi? Denizden suyu alacak buraya dökecek. Bunlar çok komplike uçaklar değil. Envanterde var, şu anda hala var ve bekliyor. Ama Erdoğan bilmez, çünkü Erdoğan devleti yönetmiyor. Devletin ne olduğunu bilmiyor. Sadece sarayı biliyor. Sarayın etrafını biliyor. Etrafındaki insanlardan birisi gelip bir cevap vermiyor, bir bilgi sunmuyor. Açsın THK’nın başkanına sorsun, THK nedir, hangarda hangi uçaklarınız var, bu uçaklar neden bekliyor ve pilotların görevine neden son verdiniz."