CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısının ardından Kılıçdaroğlu Başbakan Erdoğan'ın kuvvetler ayrılığına ilişkin sözlerini değerlendirdi. Başbakan Erdoğan'ın sözlerinin sıradan bir konuşma olmadığını ve tartışılması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Toplum bunu sıradan bir konuşma olarak algılarsa demokrasimizin üzerine çok büyük bir gölge düşürmüş oluruz. Tarihe bakıldığında bütün insanlık tek bir ortak mücadelede. Bu da demokrasi ve özgürlük. İnsanoğlu demokrasi ve özgürlük mücadelesi için ağır bedeller ödedi. Bu değerleri korumak için ülkeler sadece kendi içlerinde değil, uluslararası alanda da kuruluşlar oluşturdu. İktidarın gücünün kontrol edilmesi için demokrasinin şarttır. Kuvvet ayrılığı demokrasi ve özgürlüklerin temel koşuludur" dedi.

"ÖMRÜ DEMOKRATİK AÇIDAN DOLMUŞ DEMEKTİR"

CHP'nin kuruluşundan bu yana demokrasinin önündeki engelleri kaldırmak için mücadele ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Şimdi geldiğimiz noktaya bakın, Sayın Başbakan kuvvetler ayrılığı ilkesinden şikayet ediyor. Yani demokrasiden şikayet ediyor. 'Ben iş yapacağım demokrasi önümde engel'. Bunu söyleyen bir başbakan o ülkede başbakanlık yapamaz. O başbakanın ömrü demokratik açıdan dolmuş demektir. O başbakan halkın önüne çıkıp demokrasi ve özgürlükten söz edemez. Ona artık çağdaş bir ülkenin başbakanı sıfatıyla da kimse bakmaz. O artık kendi saltanatını kurmak isteyen, halkı baskılamak isteyen, demokrasiyi sınırlandırmak isteyen bir başbakandır. Bütün çağdaş dünya Türkiye'deki gelişmeleri kaygı ile izliyor, 'ne oluyor bu ülkeye' diye. Nasıl siz demokrasiden, güçler aylığı ilkesinden şikayet edebilirsiniz. Böyle bir anlayış olabilir mi? Ve bu iktidarda, her dediği, ağzından çıkan her cümlesi kanun oluyor bu ülkede. Böyle demokrasi olur mu?" diye konuştu.

"ORTA ÇAĞ DESEM HAFİF KALIR"


Kılıçdaroğlu, "Bir iktidar başarısızlığın nedenini demokrasiye bağlıyorsa orada utanç verici bir tablo vardır. Ve o kadar ileri gidiyor ki Sayın Başbakan 'Efendim CHP Meclis'te muhalefet ediyor'. Bir insanın demokrasiden bu kadar habersiz olduğuna ilk kez tanık oluyorum ben. Bizim adımız belli, ana muhalefet partisi. Devletin protokolünde de ana muhalefet partisi olarak yazar. Siyasal Partiler Yasası'nda yazar. Bütün demokrasilerde muhalefet partileri vardır. Gelin şu noktaya, Başbakan demokrasiden şikayet ediyor, güçler ayrılığı ilkesinden şikayet ediyor, o yetmiyor bir de muhalefetten şikayet ediyor. 'Ben yasa çıkaracağım niye itiraz ediyorsun?' Hangi anlayış bu. Orta Çağ desem hafif kalır, İlk Çağ desem o çağda bile demokrasi mücadelesi veren insanlara haksızlık olur. Hangi anlayıştır bu" dedi.

"UTANÇ VERİCİ BİR TABLO İLE KARŞI KARŞIYAYIZ"

Başbakan Erdoğan'ın yaptığı açıklamanın sıradan bir açıklama olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu,, "Demokrasinin özüne yönelik bir açıklama bu, demokrasinin özüne yönelik bir saldırı bu. Bir başbakan böyle bir konuşmayı yapamaz. Geldiğimiz noktaya bakın arkadaşlar, demokrasi mücadelesini yapmak yine tek başına CHP'ye nasip oldu. Kararlıyız, bunu yapacağız. Ne Recep Tayyip Erdoğan'ın ne de onun yandaşlarının gücü yetmez buna. Son damlaya kadar mücadele edeceğiz. Demokrasiyi askıya almak 21. yüzyılın Türkiye'sinde kimsenin haddi değil, hakkı da değil. Vatandaş korkudan konuşamıyor. Getirdikleri nokta bu. Utanç verici bir tablo ile karşı karşıyayız"diye konuştu.

"KUVVETLER AYRILIĞI İLKESİ BÜTÜN BAŞKANLIK SİSTEMLERİNDE VARDIR"


Kılıçdaroğlu, "Kuvvetler ayrılığı ilkesi bütün demokrasilerde, bütün başkanlık sistemlerinde vardır. Eğer öyle yorumlanıyorsa onlar başkanlık sisteminin de ne olduğunu bilmiyorlar. O daha vahim bir tablo. Bilmediğin konuda konuşmak olur mu?" dedi.