CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eleştiren Başbakan Erdoğan "Türkiye ekonomisiyle Yunanistan ekonomisini, Türkiye demokrasisi ile Suriye demokrasisini kıyaslamak, olsa olsa elifi mertek zanneden bir zihniyetin eseri olabilir. Başka bir şey olmaz. Kendisine hükümeti eleştirirken dozunu kaçırıp Türkiye'ye, bu aziz millete haksızlık yaptığını tekrar hatırlatmak istiyorum" diye konuştu.

Ulaştırma alanında son 1 yıl içinde bin 525 kilometre bölünmüş yol yapıldığını belirten Başbakan Erdoğan, "İşte Cumhuriyet tarihinde 6 bin 101 kilometre ama 9,5 yılda 15 bin kilometre. Bu bizim ulaştırma da attığımız adımları, kararlı duruşumuzu en güzel şekilde ifade ediyor. Üçüncü boğaz köprüsünün ihalesinin gerçekleştirildi. Yeni köprü 2,5-3 yıl gibi zaman zarfında bitirilecek. Böylece Asya'yı Avrupa'ya bağlayan bir boğaz köprümüz daha olmuş olacak. Karadeniz'i Doğu'ya bağlayacak Ovit Tüneli'nin temelini attık. Geçen yıl temelini attığımız İstanbul Boğazı Karayolu İki Katlı Tüp Geçiş Projesi devam ediyor. MARMARAY aynı şekilde devam ediyor, 29 Ekim 2013'te fazla bir zaman kalmadı. Ankara-Eskişehir hızlı tren hattı 2009'da hizmete girmişti, Ankara-Konya hattını geçen yıl devreye aldık. Eskişehir-İstanbul arası yapım çalışmaları şu anda yüzde 65 itibarıyla bitmiş vaziyette, hızla devam ediyor, önümüzdeki yıl sonu veya 2014'ün başı gibi bitirmiş olacağız. Ankara-Sivas hattında çalışmalar devam ediyor, inşallah 2015'te de Ankara-Sivas yüksek hızlı treni devreye alacağız. Ankara-İzmir hızlı tren hattını iki etap halinde inşa edeceğiz, şu anda ihale işlemleri başladı. 2002'de tarifeli sefer düzenlenen 25 havalimanı vardı, şimdi ne oldu biliyor musunuz 47 oldu. Benim vatandaşım artık bu ülkede kendi memleketine uçakla gitme şansını, hakkını yakaladı. 2002'de uçakla seyahat eden yolcu sayısı 522 bin, son bir yıl içinde 1 milyon 353 bin kişi seyahatlerinde havayolunu kullandı. 2002-2011 döneminde havayolunu kullananların sayısı 7 milyon 557 bine ulaştı. Şimdi inşallah yeni bir havaalanı daha inşa ediyoruz, bu da Ordu, Giresun illerimize hitap edecek, deniz üzerinde inşa ediyoruz" dedi.

"HEDEFİMİZ 2023'E KADAR 500 BİN YENİ KONUT"


TOKİ'nin son bir yıl içerisinde 8 milyar lira yatırım bedeliyle 410 şantiyede, 46 bin yeni konutun çalışmasını başlattığını belirten Başbakan Erdoğan, "Hedefimiz 2023'e kadar 500 bin daha yeni konut yapmak. TOKİ 9,5 yılda 544 bin 887 konut inşaatı başlattı. Bunlardan 426 bin 604'ünün hak sahiplerine teslim edildi. Son 1 yılda 11 adalet sarayını hizmete açtık. İktidarlarımız döneminde 156 yeni adalet sarayı yapıldı, 99 adalet sarayının inşaatına da devam ediliyor" diye konuştu.

"ÇİFTÇİLERE 46,5 MİLYAR LİRA TARIMSAL DESTEK VERDİK"

Başbakan Erdoğan, "Hızlı, güvenilir yargı sistemine ulaşma yolunda önemli mesafe katettik. Son 1 yılda 721 hakim göreve başladı, bin 200 hakim adayı aldık. Bu rakam mevcut hakim sayısının yüzde 15'i, yani toplam hakim sayısının yüzde 15'i kadarını son bir yılda istihdam ettik.Yargıdaki üçüncü reform paketi şu an Meclis'te. Dördüncü paketin hazırlıkları sürdürülüyor. Son 1 yılda 6 ilde de adli tıp merkezleri aktif hale getirildi.Tarımda son bir yıl içinde çiftçilere 6,6 milyar lira destek verdik. 9,5 yılda çiftçilere toplam da 46,5 milyar lira tarımsal destek verdik" dedi.

NÜKLEER ENERJİ

"Nükleer enerji faaliyetlerine hız verdik" diyen Başbakan Erdoğan, "Şunu özellikle ifade ediyorum; Mersin-Akkuyu santralinin zemin etüt çalışmalarını ve lisanslama başvuru sürecini başlattık. Artık biz de bir nükleer enerji santraline Akkuyu ile sahip olacağız. Bununla ilgili olumsuz propagandalara kimsenin aldırmaması lazım. Emisyon ölçümleri en ileri teknolojiyi kapsayan şekilde yapılacak, anlatıldığı gibi yok tehditmiş. Bunu söyleyenlerin ülkelerine baktığınız zaman oraların hepsinde nükleer enerji olduğunu göreceksiniz. Çünkü enerji tüketimi bir ülkenin refah seviyesini aynı zamanda gösteren bir ölçüttür. İnşallah ikincisi de bizim için Sinop olacak, orada da bu adımı atacağız. Belki üçüncü, belki dördüncü bunların da adımlarını atacağız. Şu anda 50 öğrencimizi Rusya'ya nükleer enerji alanında eğitime gönderdik, bu Eylül ayında 75 öğrenci daha göndereceğiz. İkinci nükleer santral çalışmalarımız, görüşmelerimiz devam ediyor" diye konuştu.

"2 B MESELESİNİ ÇÖZÜME KAVUŞTURDUK"

Başbakan Erdoğan "2 B meselesini nihayet çözüme kavuşturduk, ilgili kanunu çıkarttık. Yapılan her işte spekülatör çok olur, spekülasyonlar çok olur bunlara da diyecek bir şeyimiz yok. Üzerinde yıllarca çalışıldı, ekibimiz yıllarca çalıştı, sonunda bu adımı atmış oluyoruz. Aile ve sosyal politikalar alanında da son 1 yılda sosyal yardımların artarak devam etti. Eşi vefat etmiş kadınlara her 2 ayda bir 500 lira düzenli yardımlar yapıldı, Ailenin korunması, şiddetin önlenmesine dair kanun çıkarttık. Her türlü ihtiyaç sahibi vatandaşımıza el uzatmak, devletin sıcaklığını, şefkat elini ulaştırmak için yoğun ve hassas biçimde çalışmaya devam ediyoruz" diye konuştu.

"TÜRKİYE'NİN TEZLERİNİ GÜNDEME GETİRİYORUZ"


Dış politikada çözüm odaklı barış yanlısı aktif tutumlarını muhafaza ettiklerini belirten Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"Bölgemizdeki önemli gelişmelere, krizlere rağmen biz Türkiye'yi barışa, bir barış adası olarak, insanı değerlere katkı veren bir ülke olarak büyütmeye devam ediyoruz. Bölgesel meselenin çözümünde aktif inisiyatif alırken, küresel meselelerde de Türkiye'nin tezlerini gündeme getiriyor, güçlü şekilde savunuyoruz. BM'de, NATO'da, İslam Konferansı Örgütü'nde, Medeniyetler İttifakı girişiminde, G20'de daha nice uluslararası kuruluşta daha aktif görevler üstleniyoruz. Filistin meselesinde, Suriye krizinde, Irak'taki gelişmelerde, Afganistan'da, Somali'de tamamen insanı odaklı, insan merkezli, medeniyetimizden devraldığımız mirasa uygun yaklaşım sergilemeye devam ediyoruz. AB reformlarımız, demokratikleşme reformlarımız, insan haklarını daha iyi standartlara ulaştırma gayretlerimiz 12 Haziran'dan bugüne değin hız kesmeden geldi, artan bir ivmeyle geldi, artan bir ivmeyle bu süreci devam ettiriyoruz."

"ARTIK GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE VAR"

"Borç yiğidin kamçısıdır" diyen Başbakan Erdoğan, "Artık güçlü bir Türkiye var. 'Borca bakarsanız ABD'de borç gani, Japonya'da borç gani. Ama hiç umurunda mı? Değil. Niye? Milli hasılasına bakıyor, gelirine bakıyor. Onun için de o borç herhangi bir sıkıntı ifade etmiyor. Nakit iç borçlanma 2002'de 9,5 ay vadeli , 2010'da AK Parti Hükümeti bunu 45 aya kadar uzattı. şimdi ise 66 aya uzadı. İç borç faizin göreve geldiğimizde yüzde 63, 2010 sonunda bu rakam yüzde 8,5'a düşürüldü, bu da tarihi bir seviye. 2002 yılında girişimci ve yatırımcılar bankalardan toplam 32 milyar lira kredi kullandı. 2010 yılında bu rakam 421 milyar liraya çıktı. Şu anda ise 598 milyar lira kredi kullanıldı. Bu bankaların ülkede girişimcilere olan güvenini gösterdi" diye konuştu.

"POPÜLİZMİ HİÇBİR ZAMAN TERCİH ETMEDİK"


Başbakan Erdoğan, "Yapılan seçimlere rağmen ücretlerde popülist artışlara gitmedik ama çalışanlarımızı da mağdur etmedik. Küresel krize rağmen ücret artışına devam ettik ve ücretlileri enflasyona indirmedik. 2002 yılına göre en düşük memur maaşını yüzde 279 arttırdık. Ortalama memur maaşını yüzde 204, asgari ücreti yüzde 280 arttırdık. SSK'lı en düşük emekli aylığını yüzde 226, Bağkur en düşük emekli aylığını yüzde 660 oranında arttırdık. Herkes bunları görmemezlikten geliyor. Biz bir ülke yönetiyoruz. Eğer bu ülke, bu devlet bizden öncekilerin yönettiği gibi yönetilecek olursa bunun altında benim memleketimin evladı ezilecek. Ne ile ezilecek. Enflasyonla ezilecek. Popülizmi hiçbir zaman tercih etmedik. Biz gerçek neyse onu söyledik, olması gereken neyse onu yaptık. Biz memurumuza, memur kardeşimize şunu söylüyoruz: Diyoruz ki biz sizi enflasyona ezdirdik mi kardeşim? Ezdirmedik. Yine ezdirmeyeceğiz. Şu anda 4+4 mü verdik. Eğer enflasyon yüzde 10 olursa aradaki fark ne? Yüzde 2. Biz size o yüzde 2'yi ödeyeceğiz. Enflasyon yüzde 6 olursa biz o yüzde 2'yi geri almayacağız. O sende kalacak. Bunu niye konuşmuyorsun- bunu konuşmuyorlar. Biz burada bütün bu hesapları yaparken sendikalara şunu söylüyoruz; ya kardeşim biz bu paranın sahibi değiliz. Biz bu paranın emanetçisiyiz. Eğer biz bunu sizinle danışarak, anlaşarak iyi yönetemezsek bizden önce olduğu gibi yarın maaşını ödeyemeyen devletle karşı karşıya kalırsınız. Modern bir Türkiye'de yaşadığınızı söylüyorsunuz. Bak altınıza aldığınız arabalar, öyle evler var ki, öyle memur kardeşlerim var ki. Evinde bir bakıyorum hanımının altında bir araba, kendi altında bir araba, iki tane araba var. Bunların herhalde bir çoğuna şahitsiniz. Ama daha önce böyle bir şey yoktu. Hatta ben kendilerine araba alacağına önce ev al tavsiyesi yapıyorum" dedi.

KILIÇDAROĞLU'NA ELEŞTİRİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eleştiren Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"CHP Genel Başkanı, ekonomide bizim başarılarımızı, daha doğrusu milletin, ülkenin başarılarını küçümseyerek, gerçekten çok haksız bir şekilde Yunanistan ekonomisinin Türkiye'den daha iyi olduğu yorumunu yapıyor. Gerçi Suriye'de demokrasi olduğunu, Türkiye'de olmadığını ifade ederek kıyaslarında ne kadar başarısız ve güvenilmez olduğunu da gösteren bir genel başkandır bu zat. Kusura bakmasınlar, söylemek zorundayım; Anadolu'da 'elifi görse mertek zanneder" diye güzel bir benzetme var ya. Tam da Kılıçdaroğlu'nun kıyaslarına denk düşüyor. Türkiye ekonomisiyle Yunanistan ekonomisini, Türkiye demokrasisi ile Suriye demokrasisini kıyaslamak, olsa olsa elifi mertek zanneden bir zihniyetin eseri olabilir. Başka bir şey olmaz. Kendisine hükümeti eleştirirken dozunu kaçırıp Türkiye'ye, bu aziz millete haksızlık yaptığını tekrar hatırlatmak istiyorum."

"BİZİM TARZIMIZI VE ÜSLUBUMUZU TAKLİT ETMEYE ÇALIŞIYOR"

CHP'nin grup toplantısında Kılıçdaroğlu'nun kendilerine üslup dersi verdiğini belirten Başbakan Erdoğan, "Kılıçdaroğlu, sizin siyasette bir kere ders verme, müderrislik makamına erişmeniz için daha çok ekmek yemeniz, çok toz yutmanız lazım. Siz şu anda öğüt verme değil, öğüt alma makamındasınız. Kılıçdaroğlu'nun daha seçildiği kongrede başlattığı o çirkin üslubu belli bir seviyeye yükseltmek için biz iki yıldır uğraşıyoruz. Hala o üslup değişmedi, düzelmedi. Şimdi Allah var kendisi siyaset üslubu noktasında zaman zaman AK Parti'yi örnek alıyor, bizim tarzımızı ve üslubumuzu taklit etmeye çalışıyor. Ama siyaset üslubu olarak AK Parti üslubundan ziyade çok çok affedersiniz Bahçeli'nin diline, tarzına daha yakın olduğu gerçeğini de burada hatırlatmak durumundayım. Dost acı söyler ama gerçeği söyler" dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun,"Lafla peynir gemisi yürümez" sözünü hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Sadece lafla, söylemle, imaj çalışmasıyla demokrat olunmaz. Zor zamanda ne söylediğin, nasıl tutum takındığın, hangi somut adımı attığın önem taşır" diye konuştu.