CHP Parti Meclis'i bugün biraraya geldi. Toplantı öncesi konuşma yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasına Derik'teki saldırıda şehit düşen kaymakam Muhammed Fatih Safitürk'e rahmet dileyerek başladı. Terörün bir ilçe yöneticisini bile hedef almaya başladığını belirten Kılıçdaroğlu, terörün bu boyutlara sıçramış olmasından dolayı sadece kendilerinin değil, iktidarın da kaygı duyması gerektiğini söyledi.


BİLDİRGEYE ELEŞTİRİLER

Geçtiğimiz günlerde yayınladıkları bildiriye gelen eleştirilerle ilgili de açıklama yapan Kılıçdaroğlu, bu eleştirilerden memnun olduklarını söyledi. Eleştiriler sayeside Mısır'daki sağır sultanın bile bu bildiriyi duyduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bu sayede merak edip bildiriye bakma imkanına kavuşulduğunu belirtti.

BASKILAR TÜRKİYE'YE ZARAR VERİYOR

Hükümetin medya üzerindeki baskılarından dolayı rahatsız olduklarını belirten CHP lideri, medya üzerine baskı yoktur diyebilecek kimsenin olmadığını söyledi. Gazetecinin eline silah alıp, birini vurması durumunda yargılanması gerektiğini, terör diye içeri atılması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, ancak gazetecilerin elinde sadece kalemi olduğunu söyledi. Gazetecinin özgürce yazabilmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, yürütmenin yetkisiyle televizyon ve gazetelerin kapatıldığını ancak böyle bir yetkinin olmadığını söyledi. Bu baskıların Türkiye'ye ciddi zararlar verdiğini belirten CHP lideri, artık hükümetin de bunu görmesi gerektiğini ifade etti.

Bir darbeden Türkiye'nin kurtarıldığını belirten Kılıçdaroğlu, ancak başka bir darbe ile karşılaştıklarını söyledi. Gazetecilerin hakkını, hukukunu kim savunacak diye soran Kılıçdaroğlu, CHP dışında savunacak kurum kalmadığı için kendilerine koro halinde saldırıldığını söyledi.


"ADALETSİZLİĞE ALKIŞ TUTMAMIZI MI İSTİYORLAR?"

Adil yargılama istediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Devletin temeli adalettir. Adaletle yargılayın. Adaletten uzaklaşırsanız sizin darbecilerden bir farkınız kalmaz. Adalet mülkün temelidir. Bunu savunuyoruz. Onlar itiraz ediyor, 'Neden bunu söylüyorsunuz? diye. Adaletsizliğe alkış tutmamızı mı istiyorlar? Böyle bir anlayışı nasıl bizden bekleyebilirler? Biz hiçbir zaman çıkıp 'Biz mahkeme kararlarını tanımıyoruz' demedik. Onlar dediler. Biz hiçbir zaman 'Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına uymuyorum, saygı da duymuyorum' demedik. Onlar söyledi. Çünkü onlar adaleti savunmuyor, biz savunuyoruz. Aramızda siyahla beyaz kadar fark var" açıklamasında bulundu.

"BUGÜN ANAYASA MAHKEMESİ'NİN ALDIĞI KARARI HATIRLATIYORUZ"

Milletvekilleri hakkındaki hüküm kesinleşmeden vekillerin tutuklanmasının anayasaya aykırı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Adalet herkes içindir. Ergenekon, Balyoz davalarında bir sürü milletvekili hapisteydi. Temsil hakları ellerinden alınmıştı. Milli irade hapse mahkum edilmişti. Anayasa Mahkemesi dedi ki 'Temsil haklarını elinden alamazsınız, bunları serbest bırakın'. Biz bugün Anayasa Mahkemesi'nin aldığı kararı hatırlatıyoruz onlara" ifadelerini kullandı.

"VERİN MAHKEMEYE, DİYE RİCA EDİYORUM"

AK Parti'nin, terör örgütlerini Türkiye'nin başına bela ettiğini savunan Kılıçdaroğlu, "Terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan parti, Adalet ve Kalkınma Partisi'dir. El Nusra'dan IŞİD'e kadar Ortadoğu'daki terör örgütlerine, Türkiye'deki terör örgütlerine PKK, FETÖ hepsine yardım ve yataklık yapan ve bu terör örgütlerini Türkiye'nin başına bela eden parti AKP'nin yöneticileridir. Bu kadar açık ve net söylüyorum. Niye beni mahkemeye vermiyorlar? Verin mahkemeye, diye rica ediyorum. Verin mahkemeye ki bütün delilleri ortaya koyalım. Korkuyorlar. Çünkü suçlu olduklarını biliyorlar. Suçlu olduklarını bildikleri için üzerimize bu kadar büyük baskılarla geliyorlar. Her şeyde mahkemeye veriyorlar, bu konuya gelince hiçbir şey yapmıyorlar" diye konuştu.

"İKTİDAR OLANLARIN GÜCÜNÜ KULLANIP, REJİMİ DEĞİŞTİRMEYE HAKKI YOK"

Terörün hiçbir haklı gerekçesi olamayacağının altını çizen Kılıçdaroğlu, "Terör nereden ve kimden gelirse gelsin terörün her türüne karşıyız. Terörün hiçbir zaman haklı gerekçesi olamaz. İktidar olanların da iktidar gücünü kullanıp, rejimi değiştirmeye hakları yoktur. Onlar da hukuk içinde devleti yönetmek zorundadır. Adaletten saptıkları zaman devlette bu tür derin kavgalar, gerginlikler ortaya çıkıyor. Daha tehlikeli olanı 14 yıldır ülkeyi yönetenlerin bugün söyledikleri sözdür. Türkiye bir bölünme noktasına gelmiştir. Türkiye'yi bölünme noktasına getiren siyasal iktidar ve bunu seslendiren bir Başbakan nasıl olur?" açıklamasında bulundu.

"SİYASAL ANLAYIŞLARIMIZ FARKLI OLABİLİR AMA TÜRKİYE'NİN BİRLİĞİNDEN YANAYIZ"

CHP lideri Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz PM bildirimizin sonuna 'Ne darbe ne dikta, yaşasın tam demokrasi'. Bundan rahatsız olmuşlar. Bir cümlemiz daha var. 'Türkiye'yi böldürmeyeceğiz, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatacağız'. Bundan da rahatsızlık duymuşlar. Siz Türkiye bölünür, diyorsunuz biz böldürmeyeceğiz, diyoruz. Bölünmeden yanalar, biz de birleştirmekten ve birlikte olmaktan yanayız. Görüşlerimiz farklı olabilir, siyasal anlayışlarımız da farklı olabilir ama Türkiye'nin birliğinden yanayız"

"BU PARTİ HESAP VERMESİ GEREKENLERDEN HESAP SORACAK"

CHP'nin sözünü hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, "Temel sorunumuz hesap vermesi gerekenlerin, 'Biz hesap soracağız' demeleridir. Ama bu partinin sözü var. Bu parti hesap vermesi gerekenlerden hesap soracaktır" dedi.