Seçim sürecinde rapor üstüne rapor açıklayan CHP’nin son raporu ‘Demokrasi Eşit Yurttaş Özgür Toplum’ oldu. Raporda, Kürt meselesinden, Alevilerin sorunlarına, asker-sivil ilişkisinden, düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne kadar çok sayıda konuda Türkiye’ye ilişkin tespit ve önerilere yer verildi.

CHP’nin ‘Demokrasi Eşit Yurttaş Özgür Toplum’ adlı raporunda, AKP yönetimindeki Türkiye’nin gittikçe ‘otoriter’ nitelikleri ağır basan bir siyasal sisteme doğru evrildiği savunularak, “Basın, sivil toplum, üniversiteler, sendikalar susmaya veya yandaşlaşmaya zorlanıyor. Hukuk devleti her geçen gün zayıflıyor. Yargı, yürütmenin emrine sokuluyor. Devlet partileşiyor. Fiili bir tek parti iktidarı kurulmaya çalışılıyor. Saygın uluslararası kuruluşların incelemelerinde Türkiye ‘kısmen özgür’, ‘melez ülke’ gibi nitelendirmelerle anılır duruma geliyor” denildi. Raporda öne çıkan öneriler şöyle:

Çoğulculuk taleplerini en yoğun olarak dile getiren gruplardan biri Kürt yurttaşlarımızdır. Her yurttaşa eşit haklar ve yurttaşlığın çoğulcu tanımlanması ilkeleri sorunun çözümünün temeli olacaktır. CHP’nin savunduğu üçüncü yol, etnik kimliğin kişinin onuru olduğunu kabul eder. Bununla beraber, etnik veya dini temelde siyasete karşı çıkar.

Kürt kimliğinin tanınmasına ilişkin en önemli konulardan biri Kürt dilinin tanınması ve öğretimidir. İnsanların anadillerini konuşmaları, anadillerini öğrenmeleri bir insan hakkıdır. Talep eden yurttaşlara anadillerini öğrenme olanakları sunulmalı, bu konuda kamu kaynaklarıyla destek olunmalıdır.

Bir diğer adım da yerel yönetimlerin güçlendirilmesi olacaktır. Böylesine bir adım bölücü değil, tam tersine birleştirici olacaktır. Türkiye’nin her yerinde daha iyi hizmet alan yurttaşların birlikte yaşam iradesi güçlenecektir.

Demokrasi eksikliğinden ve çoğulculuğun tanınmamasından zarar gören önemli grup da Alevi yurttaşlarımızdır. Eşit ve çoğulcu yurttaşlık anlayışı ve her inanca eşit uzaklıkta duran laik devlet ilkesi Alevi yurttaşlarımızın sorunlarının çözümünün temeli olacaktır. Alevi yurttaşlarımızın din ve inanç özgürlüklerinin önündeki engeller kaldırılacaktır. Azınlık dini mensubu yurttaşlarımızın sorunlarına da aynı ilkeler çerçevesinde yaklaşılacaktır. Toplumsal farklılıklar, kültürel çeşitlilik Türkiye için bir sorun değil, bir şanstır.

CHP, Silahlı Kuvvetler’in siyasete karışmasına karşı çıkmaktadır. Silahlı Kuvvetler üzerinde demokratik kontrolün en önemli parçası, hiçbir karar alanının sivil yönetimin iradesinin dışında kalmamasıdır.

CHP iktidarında, TSK İç Hizmet Kanunu’nun, darbeler için bahane olarak kullanılan, 35. maddesi değiştirilecektir.

CHP iktidarında siyasi çoğulculuk tam anlamıyla sağlanacaktır. Seçim barajı azami yüzde 5 olarak belirlenecektir. Parti kapatma çok istisnai bir yol olarak tanımlanacaktır. Bağımsız adaylığı engelleyen yüksek başvuru ücretleri düşürülecektir. Tüm siyasi partilerin adil ve nesnel ölçütlere göre devlet yardımı alması sağlanacaktır.


Cebimde para yerine mektup


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Siyasete atılırken söz verdim, cebimi doldurmayacağım. Birileri cebini doldurdu. Benim cebimde vatandaşlardan gelen mektuplar var” dedi.

Kılıçdaroğlu, seçim çalışmaları kapsamında Kadıköy’de vatandaşları seçim otobüsünden selamladı. Ayrıca bazı esnafı ziyaret eden Kılıçdaroğlu, vatandaşlarla sohbet etti. Bağdat Caddesi’nde seçim otobüsünün üstüne çıkan Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ve Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk ile vatandaşlara karanfil attı.

Daha sonra Maltepe’ye geçen Kılıçdaroğlu, burada partisinin düzenlediği mitingde halka seslendi. Kılıçdaroğlu, “12 Haziran’da haramilerin iktidarını yıkıp halkın iktidarını kuracaklarını” ifade etti.

YGS’de şifre skandalını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Anneler söz veriyor musunuz? Siz söz veriyorsanız, ‘Recep’e yol göründü’ demektir. Bütün meydanlarda 81 ilde AK Parti’yi silkeleyeceğim. Size önemli bir görev düşüyor, dallarını da siz silkeleyeceksiniz. Silkeliyorum da ezberleri şaştı. Yukarıdan elma armut düşer diye beklemeyin dikkatli olun her an Recep düşebilir” ifadelerini kullandı.