CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Antalya'da 2B Yasası için halkın isyanda olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bugün yeni bir düzenleme görüşülecek. Bedel yarı yarıya inecek. Bu arazileri halkın elinden alırsan hiçbir şey üretilemeyecek. Antalya'da muhtarlar yanıma geldi dediler ki 'bu bedeller adamına göre belirlendi.' AK Parti'li vekilin köyünde bedel 8 lira en pahalısı 15 lira. Vekilin başka köyünde ise 8 lira en fazla 10 lira. İl Başkanı'nın köyünde de fiyatlar aynı. Garibanın köyünde ise 150, 120 olarak belirlenmiş. Allah aşkına bunlarda Allah korkusu var mı? '2B arazilerinin fiyatlarını Antalya'da CHP'li bürokratlar belirledi' diyorlar. Allah aşkına CHP'li bürokrat mı bıraktınız kamuda. 2B mağdurlarına sesleniyorum. Sizin sözcünüz CHP direnin kazanacaksınız. Köylü rahat edecek. Köylüye ne verdinde şimdi ondan para istiyorsun" diye konuştu.

"ÖYLE BİR LAF ETTİ Kİ NASIL KIVIRACAĞINI ŞAŞIRDI"

Başbakan Erdoğan'ın grup toplantısında yaptığı konuşmanın büyük bir bölümünü milliyetçiliğe ayırdığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bugün Başbakan konuşmasının büyük bir bölümünü milliyetçiliğe ayırdı. Çünkü öyle bir laf etti ki nasıl kıvıracağını şaşırdı. İnsan insan olduğu için hakları vardır. Biz insana değer veririz, onun değerlerine de değer veririz. İnsan budur. İnsanı ötekileştirmek hiçbir CHP'linin yapacağı bir şey değildir. İnsan ailesi ile kardeşi ile köyü ile, milleti ile gurur duyar. Bir insan renginden, ailesinden ve milliyetinden utanmaz. Hiç kimsenin milliyeti ya da ırkını aşağılamayacak ifade kullanılmaması çok önemli. Kimlikler siyaset konusu olmaz. Saygı duymalıyız" dedi.

"HALKIN ÖNÜNE ÇIKIP ÖZÜR DİLEYECEKSİN"

Kılıçdaroğlu, "Başbakan Erdoğan bu halkın önüne çıkıp özür dileyeceksin. Etnik kimlik üzerinden siyasete hayır. Ama sen ayaklarımın altına alıyorum diyorsan orada dur. Bunun milleyetçilik anlayışı bu diyeceksiniz. Ama bugün geri adım atıyor. Git Rize'de de söyle dedim, söylerim dedi. Sen Rize'de kıvırmadan bu lafı diyeceksin kim sana ne söylüyecek bilemem. Bir şeyi unutmayalım ya göründüğümüz gibi olacağız ya da olduğumuz gibi görüneceğiz. Türkiye Cumhuriyeti topraklarını NATO toprakları olarak da tanımlamıştı ne bekliyorsunuz ki. Ona da ses çıkmadı. Bununla kalsa iyi BDP Sinop'a Samsun'a gitti. Olaylar çıktı. Grup toplantısına geliyor ilk işi CHP'li başkanı suçlamak. Daha önce söylemiştim yalancıdan Başbakan olmaz. Sen Başbakan'sın Vali emrinde ara sor onlara bu olayları kimler çıkardı. Onları aramıyorsun bizim belediye başkanımız Sinop'ta diye suçluyorsun. Bir başbakana yakışır mı bu?" diye konuştu.

"BDP'Lİ VEKİL OLGUNLUK GÖSTERDİ, SEN DE BUNU YAP"

Başbakan Erdoğan'ın 'CHP'li belediyeler ihalede PKK'ya para aktarıyor' sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Hangisi bunu yaptı? Tık yok. Senin CHP'den iki kez özür dilemen lazım bir Sinop olayı bir de PKK olayı. BDP'li vekil nasıl özür diledi. Olgunluk gösterdi sen de bunu yap. Bugün grup toplantısında Erdoğan'ı dinledik dikkatle. BDP'li vekiller Apo ile görüştüler. Dönüşte dediler ki 'PKK'nın ve devletin elinde tutsaklar var.' Çok önemli bir cümle. Başbakan'ın bunun ayırdına varması imkansız birşey. PKK'nın elindekileri tutsakları biliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti hapishanelerinde tutsaklar var mı yok mu?" dedi.

ÖZELLEŞTİRME AÇIKLAMASI


Kılıçdaroğlu, "Özelleştirme için yaptığı açıklama çok kritik ve önemli bir cümle. Şimdi sayın Başbakan'a soruyorum TEKEL'in içki bölümü 2004 yılında AKP iktidarı döneminde 292 milyon dolara özelleştirildi. 2 yıl sonra 292 milyon dolara satın alan şirket yüzde 90'nı 810 milyon dolara sattı. Bunu alan da 2011 yılında 3.3 milyon dolara sattı burada vatana ihanet var mı yok mu?" diye konuştu.

"TÜRKİYE İYİ YÖNETİLMİYOR"


Türkiye'nin iyi yönetilmediğini iyi bildiklerini belirten Kılıçdaroğlu,. "Kimse hayatından memnun değil. Sadece emekliler hayatlarından memnun. Tabi bu bir espiri... Türkiye'nin değişime ihtiyacı var. Türkiye'nin bir halk partisine ihtiyacı var. Bu ihtiyacı sokağa çıktığınızda göreceksiniz. Bizim insanımızın sağduyusu yüksek. Erdoğan'ın grup toplantısında kıvırmasının sebebi de bu. Kendi milletini aşağılan bir başbakan algısı çıkmıştır ortaya. Bunu halkın sağduyusuna teslim etmeliyiz. Asla etnik kimlikle ilgimiz yok. Yurdumuzu seviyoruz" dedi.