Kadınların yoğun ilgisiyle karşılaşan Kılıçdaroğlu, daha sonra gazetecilerin Hrant Dink cinayeti sonrasında mahkemenin verdiği kararla ilgili sorusunu değerlendirdi. Verilen kararın doğru bir karar olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Karar toplum vicdanını büyük ölçüde rahatsız etti. Toplumun tüm kesimlerinden tepki var. Özellikle böyle bir cinayetin örgütsüz işlendiğine dair verilen karar gerçekten doğru bir karar değil. Bu konuda yüzlerce yazı yazıldı, kitaplar yazıldı. Örgütün varlığı ortaya kondu. Özellikle kamu içinde cinayete dolaylı yoldan destek verenlerin isimleri açıklandı. O dönem istihbaratta görev yapan isimler tek tek kamuoyunun önüne getirildi. Ama bütün bunların tamamı görmezlikten gelindi ve böyle bir karar çıktı. Şimdi o karardan ötürü hem yargıç hem savcı birbirlerine düştü. Demek ki verilen karar doğru bir karar değil. Eğer on binler verilen kararı protesto ediyorsa demek ki toplum vicdanında kabul gören bir karar değildir."

"Yargı tarafsız olsun" diyen Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti hukukun üstünlüğüne inanıyorsa bu coğrafyada egemen kılmak istiyorsa, hukukun toplum vicdanına uygun tecelli etmesi gerektiğini söyledi. Siyasi otoritenin istemleri doğrultusunda, kararları doğrultusunda veya siz oturup hukuk oluşturuyorsanız bu hukukun evrensel hukukla her zaman çatıştığını anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Geldiğimiz nokta bu. Öteden beri üzerinde durduğumuz bir konu var. Yargı bağımsız olsun. Yargı tarafsız olsun. Yargı siyasi otoritenin emrine girmesin. Ama tam tersine Anayasa referandum süreci sonrasında gelişen olaylar yargının eskiden de zaten bağımsız değildi. Şimdi daha fazla bağımlı hale geldi."
Kılıçdaroğlu daha sonra karayoluyla Kocaeli'ye gitti.