Bu konuya partiler üstü bir anlayışla yaklaşılmasının doğru olacağını belirten Baluken, ancak diğer siyasi partilerinden destek göremediklerini söyledi. 
Son 10 yılda 965 askerin şüpheli şekilde yaşımını yitirdiğini belirten Baluken, "Kışlada intihar olarak rapor edilen pek çok vakanın cinayet olduğu ile ilgili tespitler var ancak sorumlularla ilgili gerekli işlemler yapılmamıştır" dedi. Bu konuda AİHM'in de Türkiye'yi mahkum ettiğini aktaran Baluken, konuya devletin bütün kurumlarının, siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin duyarlı yaklaşması gerektiğini dile getirdi. Zorunlu askerliğin kaldırılması gerektiğini savunan Baluken, "Vicdanı ret hakkıyla ilgili çalışma yapılmalıdır" diye konuştu. Bu olaylarla ilgili davaların askeri değil sivil mahkemelerde yürütülmesini isteyen Baluken, "Şüpheli asker ölümlerinin çoğunun, çatışmalı sürecin ordu içerisindeki yansıması olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Ülkede artık barışa gidecek şekilde sürecin işletilmesi gerekir" dedi. 
Ailelerin, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı'ndan randevu talep ettiklerini ancak henüz dönüş olmadığını bildiren Baluken, konuyla ilgili, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde bir alt komisyon kurulmasını istedikleri belirtti. 
İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel de ailelerin ortak isteğinin adalet arayışı olduğunu söyledi. 
Kışladaki ölümlerin arkasında "ülkedeki savaş ortamının izleri" olduğunu belirten Tüzel, "Barış ve çözüm süreci bu türden acıların bir daha yaşanmamasını da sağlayacaktır" ifadesini kullandı. 
Basın toplantısına, KKTC'de askerdeyken ölen Uğur Kantar'ın ailesi de katıldı. Aileler adına yapılan konuşmalarda, çocuklarının intihar sonucu ölmediğini belirttiler ve sorumluların bulunarak cezalandırılmasını istediler. 
Aileler barış sürecini de desteklediklerini dile getirdi.