Demokrat Parti (DP) 10. Olağan Büyük Kongresi’nde Salih Uzun, Rıfat Serdaroğlu ve Tekin Enerem’in konuşmalarıyla genel başkan adaylarının konuşmaları tamamlandı.

Atatürk Spor Salonu’nda yapılan kongrede, genel başkan adayları Namık Kemal Zeybek, Adnan Dağıstanlı ve Ahmet Özal’ın konuşmalarının ardından diğer adaylar da delegelere seslendi.

Adaylardan eski bakan Rıfat Serdaroğlu, konuşmasında Türkiye’nin Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne çok zorlu dönemlerden geçtiğini söyledi. Bütün yaşananlara, sıkıntılara rağmen Türkiye’nin her köyünün yol, su, elektriğe kavuştuğunu, barajlar ve enerji hatları yapıldığını belirten Serdaroğlu, bunun demokratların eseri olduğunu ifade etti.

Gündemdeki konulara değinirken, Muhteşem Yüzyıl dizisine yapılan eleştirileri hatırlatan Serdaroğlu, ancak Atatürk’e, Türklüğe ve Silahlı
Kuvvetlere yönelik hakaretler karşısında hiç ses çıkartılmadığını savundu.

Delegelere ve partililere, "Sizler, bu davanın sahipleri, en uyanık olmanız gereken gündesiniz. Partimiz, davamız, bizim görüşümüzle alakası olmayan adamlar tarafından ele geçirilmek istenmektedir. Sahip çıkacağız. Biz Demokrat Partililer sahip çıkmazsak Türkiye, federatif ve bölünmeye giden yolu süratle kat edecektir" diye seslenen Serdaroğlu, DP’nin gelenekleri olan bir parti olduğunu dile getirdi.
Serdaroğlu, "AK Parti’nin cilasını kazıyacaklarını, gerçek yüzünü ortaya koyarak yaptıkları yolsuzları göstereceklerini" ifade etti.


SALİH UZUN


Adaylardan DP Genel Başkanvekili Salih Uzun da kongrenin adının olağan ama yapısı nedeniyle olağanüstü olduğunu söyledi. Uzun, kongrenin yapıldığı salonun dışında birçok kızgın, kırgın ama umutlu demokratın güzel haberler beklediklerini ifade etti.

Türkiye’nin olağanüstü bir süreçten geçtiğini belirten Uzun, "Terör örgütü eylemsizlik sürecinde olduğunu söylüyor ama bu örgüt kurulduğu tarihten bu yana hiç olmadığı gibi eylemlerinden hiç elde etmediği başarıları elde etti" dedi.

Süreci durduracak bir ses, bir haykırış, bir çığlık gerektiğini öne süren Uzun, şöyle devam etti: "CHP toparlanmaya çalışıyor ama Türkiye’yi bunlardan kurtaracak muhalefet hareketi, Demokrat Parti gibi Türkiye’nin değerlerini özümsemiş bir parti olabilir. Bu kongrede bir seçim yapacak bir tercihte bulunacaksınız. Seçimlere 5 ay kala bu kararı vereceksiniz. Çok önemli bir süreçten geçiyoruz."

Hüsamettin Cindoruk’tan çok şey öğrendiğini ve kendisini hayatı boyunca saygı ile yad edeceğini anlatan Uzun, zaman zaman Cindoruk ile anlayış farklılıkları olduğunu ifade etti. İttifak modelinin Cindoruk’un projesi olmadığına inandığını dile getiren Uzun, "İttifaklara prensip olarak karşı değiliz ama hepsi birbirinden güçsüz, birbirinden zayıf partilerin bir araya gelmesi ile bu ülkeyi bu iktidardan kurtaracak değiliz" diye konuştu.


UZUN FENALAŞTI


Konuşmasının sonralarına doğru gözyaşlarını tutamayarak duygulu anlar yaşayan ve fenalaşan Uzun, bunun üzerine konuşmasını şöyle bitirdi: "Huzurlarınızdan ayrılıyorum. Ben buraya, sizin karşınıza bir emek vererek gelmiştim, o emeğime sahip çıkmak için emeğime karşılık olsun diye karşınıza gelmiştim. Kendimi size emanet ediyorum, sizi de Allah’a emanet ediyorum."

Uzun’a salon dışında bekletilen ambulansta müdahale edildiği ve sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Tekrar kürsüye çıkan Uzun, şöyle konuştu: "Karar verirken kendi aklınıza, vicdanınıza danışın, hangi bey ne demişse unutun. Kabinlere girdiğinizde perdeyi de çekin, orada vicdanınızla, Allah’la baş başa kalın öyle karar verin. Kimin bu partiyi bir adım öteye götüreceğine, geleceğe taşıyacağına inanıyorsanız oyunuzu verin. Kendi şahsi hayatımda düstur edindiğim bir şeyi sizinle paylaşmak istiyorum: Allah’ı kendinize vekil yapın, O’ndan başkasına bağlanmayın. Allah’a emanet olun."