AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK Toplantısı sonrasında basın açıklaması yaptı. MHP'nin seçim öncesi de sürekli bir şekilde dile getirdiği af talebiyle ilgili soruları yanıtlayan Çelik, kendilerinin gündeminde bir affın olmadığını söyledi. Daha önceki tutumlarında bir değişikliğin olmadığını dile getiren Çelik, af için kapıları kapattı. Yerel seçimlerde de MHP ile Cumhur ittifakına devam edip etmeyeceklerine yanıt veren Çelik, henüz konuyla ilgili bir değerlendirme yapmadıklarını söyledi. Çelik, bu ittifakın kıymetli olduğunu da hep dile getirdiklerini belirtti.
CUMARTESİ ANNELERİNİN EYLEMİ
Cumartesi Annelerinin eylemine ilişkin bir soru üzerine Çelik, "Sayın Genel Başkanımızın Başbakanlığı döneminde bu annelerin kabul edilmesi ile ilgili olan tutumuz ile bu son ortaya çıkan müdahale arasında bir çelişki yok. Gelinen noktada gözlemlerimize göre yavaş yavaş 2010 yılından itibaren burası annelerin adalet ve vicdan arayışını temsil eden platform olmaktan yavaş yavaş terör örgütlerinin ele geçirmeye başladığı bir platform haline dönüştü. Bu evladını yitiren annelere karşı bir tutum değildir. Terör gruplarının burayı bir eylem alanına dönüştürmesine karşıdır. Annelerin acısını istismar ederek terör propagandası yapmasına bir takım faaliyetler içerisine girmesine bundan sonra müsaade edilmeyecektir. O alan bundan sonra böyle bir iş için kullanılmayacaktır" ifadelerini kullandı.
MACRON'UN AÇIKLAMALARI
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un açıklamalarına ilişkin bir soru üzerine Çelik, "Bunlar orta düzeyde oryantalist yaklaşımlardır. Son derece yanlıştır. Sayın Fransa Cumhurbaşkanından hem Türkiye'ye dönük olarak sağduyulu ifadeler duymak isteriz hem de İslam ve terör gibi konuları bir arada kullanmasının ne kadar sakıncalı olduğunu hatırlatmak isteriz. Türkiye'nin Avrupa devleti olduğu tartışmasız bir gerçektir. Bir konuşmada birden çok hata yapılmıştır. Umarım bunları düzeltirler" diye konuştu.
"IRKÇI KAFALARIN, FAŞİST KAFALARIN AVRUPA'DA DAHA ÇOK YER BULMASINA ..."
Hollanda'daki karikatür tartışmalarına ilişkin Çelik, "Düşünce özgürlüğünün milyonlarca insanın ortak ve en yüksek değerlerinden birisine, bu kadar sistematik, hoyratça saldırması karşısında bunun düşünce özgürlüğü olarak değerlendirilmesi düşünce özgürlüğüne yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Hollanda hükümetinin Wilders'ın yaptığının yakışıksız bulmasını takdir ediyoruz. Ama bunun düşünce özgürlüğü bağlamında değerlendirilmesi bu derece hoyrat ve acımasız bir saldırının, provakatif saldırının bu şekilde değerlendirilmesi, bu ırkçı kafaların, faşist kafaların Avrupa'da daha çok yer bulmasına, siyasette bu derece ikinci parti durumuna gelmelerine ya da koalisyon ortağı haline gelmelerine yol açıyor. Şunu unutmasınlar Avrupa'nın DAEŞ'i bu aşırı sağdır. Avrupa bağlamında düşündüğünüzde bu Wilders gibi ırkçıların, faşistlerin DAEŞ liderlerinden bir farkı yoktur. DAEŞ'e karşı hangi tedbiri alıyorlarsa bu ırkçılara karşı da tedbiri almaları gerekiyor" açıklamasında bulundu.
