Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yanıtlaması istemiyle ayrı ayrı TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergeleri hakkında yazılı açıklama yapan CHP'li Sevda Erdan Kılıç, olayın anlaşılabilmesi için Şirin Ünal'ın kim olduğuna bakmak gerektiğini belirtti. Kılıç, jet pilotu olan emekli Tümgeneral Ünal'ın Türk Silahlı Kuvvetleri'nde çeşitli görevlerde bulunduğunu belirterek, Şirin Ünal'ın 2011 yılından (24. Dönem) beri Parlamento'da AK Parti  Milletvekili olarak görev yaptığını kaydetti. Şirin Ünal'ın adının, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminden sonra birkaç kez gündeme geldiğini anımsatan Kılıç, Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım'ın AK Parti'li Ünal hakkında bazı iddialarda bulunduğunu hatırlattı.

Müsteşardan önce gitti

İddianamede, "15 Temmuz günü öğleden sonra AK Parti İstanbul Milletvekili Şirin Ünal'ın, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile görüşmesinden önce karargaha gittiği bilgisinin yer aldığını" dile getiren Kılıç, şunları kaydetti: "İddianamede ifadesine yer verilen Genelkurmay Başkanlığı'nın özel kaleminde görev yapan Yüzbaşı Oktay Felekoğlu, '...aynı gün öğleden sonra ilk önce Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili Şirin Ünal, daha sonra Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak ve saat 16.00 sıralarında MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın Genelkurmay Başkanı ile görüşmeye geldiklerini..." anlatmıştır. İddianamede yer verilen Genelkurmay Başkanlığı İdari Tahkikat Raporu'nda da Akar'ın emir subayı Levent Türkkan'ın eylemlerinin değerlendirildiği bölümde, '15 Temmuz 2016 Cuma günü öğleden sonra 16.00 civarında karargahtan ayrılan Milletvekili Şirin Ünal'ı tekrar çağırmak üzere 1A koridorunda görülmüştür.' bilgisi yer almıştır." Kılıç, Ünal'ın 15 Temmuz günü 16.00 sıralarında Genelkurmay Karargahına giriş ve çıkışına ilişkin kamera görüntülerinin iddianamede yer aldığını ifade ederek, eski FETÖ imamı Astsubay Hüseyin G'nin, Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin dava dosyasında yer alan ifadesinde, "15 Temmuz'dan birkaç ay önce cemaatin darbe yapacağını öğrendik. Şirin Ünal ile görüştüm, bilgileri kendisine ilettik." iddiasında bulunduğunu da kaydetti.

Şüpheli ölüm

Kılıç, 15 Temmuz darbe girişimi gününe ilişkin hakkında bu tür iddialar bulunan Ünal'ın evinde bakıcılık yapan Kadirova'nın şüpheli ekilde öldüğünü hatırlattı. Kılıç, açıklamasında şunları ifade etti: "Anlaşılıyor ki emniyet ve savcılık Nadira'nın ölümü hakkında intihar dese de gerçekler bunu söylemiyor. Nadira, cinsel saldırıya uğradı mı. uğramadı mı? İntihar mı etti, öldürüldü mü? Genç kadının cesedi, ölümünden iki gün sonra ailesiyle Özbekistan'a gönderildi. Normalde Adli Tıp'tan bir raporun gelmesi aylar sürerken, iki günde Nadira'nın otopsi raporu alındı. Bürokratik işlemlerin bu kadar hızlandırılması, otopsi fotoğraflarının gösterilmemesi, ağabeyine cesedin 'ilaçlandı' denilerek gösterilmemesi pheleri arttırmıştır. Nadira'nın ağabeyi Muhammed, kardeşinin göğsünde yanık izi olmadığını söylemiştir. Oysa ateşli silahla yakın mesafe atışta, yanık ve barutun bıraktığı iz olur. Nadira'nın ölmeden önce ailesine 'Konuşursam yer yerinden oynar.' dediği de basında yer almıştır. Acaba Nadira Kadirova, hangi bilgiye sahip olmuştur da bu sözü söyleyebilmiştir? İçtiği çayı bile günlüğüne yazan Nadira'nın son dönem günlüğü de ailesine verilen kolilerden çıkmamıştır. AKP'li Ünal'ın, 15 Temmuz darbe girişimi günü MİT Müsteşarı'ndan önce Genelkurmay Karargahı'na gittiğini düşündüğümüzde insanın aklına sorular geliyor. 'İntihar etti' denilen Nadira, acaba 15 Temmuz günü ne olduğu ile ilgili bilgi sahibi olduğu için mi intihar süsü ile öldürüldü? "