Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı yaklaşık 2 buçuk saat sürdü. Toplantıdan sonra açıklamalarda bulunan Erdoğan, yaklaşan Kurban Bayramı için tüm kurumların hazırlıklarını tamamladıklarını söyleyerek, "Ülkemizde kesilecek büyük ve küçükbaş kurbanlıkların tamamı yerli üretimdir. Gerek kurbanlıkların kontrolü gerek kesim yerleri gerek kesim sonrası temizlik hususunda gereken tedbirler ağırlıklı olarak yerel yönetimler vasıtasıyla alınmıştır. Kurban kesim yerlerinde yoğunluk oluşmaması için bayramın 2'nci ve 3'üncü günlerinin de değerlendirilmesini tavsiye ediyoruz. Bayram için yolculuğa çıkacak tüm vatandaşlarımıza dikkatli olmalarını, kurallara riayet etmelerini özellikle hatırlatmak istiyorum. Koronavirüs salgınını devam ettiği şu günlerde gerek kurban keserken gerek bayramlaşırken 'Tamam' diye ifade ettiğimiz temizlik, maske, mesafe kurallarından asla taviz vermeyelim. Sıkıntılı ve zahmetli olduğunu bildiğimiz bu kuralları kendimizin ve sevdiklerimizin sağlığı için harfiyen uygulayalım" ifadelerini kullandı.

Türkiye artık zayıf değil

Salgın dönemi için 'Çoğu gitti azı kaldı' yorumunu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu dönemde millete yönelik karşılıksız sosyal destek ödemelerinin çeşitli kalemlerde 26,5 milyar liraya ulaştığını belirtti. Erdoğan, Mersin'in Mut ilçesinde askerleri taşıyan otobüsün yaptığı kazada şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, yaralılara şifa diledi. Geçen salı günü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin iki yıllık değerlendirmesini kamuoyumuzla paylaştığını hatırlatan Erdoğan, "Ortaya çıkan tablo Türkiye'nin bölgemizde ve dünyada yaşanan olağanüstü gelişmelere, önüne çıkartılan nice engellere rağmen tarihi bir atılım dönemi içinde olduğunu gösteriyor. Hamdolsun. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle tüm zorlukların üstesinden geliyor ve hedeflerimize doğru adım adım ilerliyoruz. En büyük gücümüz birliğimiz, beraberliğimiz kardeşliğimizdir. Vesayet durumlarıyla, terör örgütlerinin saldırılarıyla, darbe girişimleriyle, siyasi ve ekonomik tuzaklarla yıkılamayan bir ülke oluşumuzu işte bu hasletlerimize sıkı sıkıya bağlı olmamıza borçluyuz. Bu gerçeği görenler tüm güçleriyle milletimizin birliğine, ülkemizin bütünlüğüne, devletimizin egemenlik haklarına saldırmaktadır. Türkiye'yi hala geçmişin zayıf ve ürkek devleti sananlar bu saldırılarla netice almayı ülkemizin üzerinde yeniden tahakküm kurmayı hayal ediyorlar. Halbuki artık her alanda altyapısını geliştirmiş, egemenlik haklarını kullanma iradesine sahip bir Türkiye var. Kendi gerçeklerinin ve gücünün idrakinde bir Türkiye var. Bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum. Bizim kimsenin hakkında hukukunda toprağında huzurunda zenginliğinde gözümüz yok. Tek arzumuz ve tüm gayretimiz kendi hakkımızı hukukumuzu çıkarlarımızı korumaktır. Bu anlayışla, dayatmayla karşımıza çıkanlara cevabımızı uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru gücümüzle vermekten asla çekinmiyoruz, çekinmeyeceğiz" diye konuştu.