Türkiye'nin 1.4 milyon tonluk pamuk tüketimi ile dünyada dördüncü sırada olduğunu ve en çok pamuk ithal eden ikinci ülke konumunda yer aldığını söyleyen Akçay, "Pamuk, ülkemiz için yüksek katma değer sağlaması, üretim, istihdam ve ihracat açısından lokomotif sektör konumunda olan tekstil ve konfeksiyon sektörü için temel bir girdi niteliğinde olması, doğrudan veya dolaylı şekilde 6 milyon kişiye istihdam sağlaması nedeniyle stratejik bir önem arz etmektedir. Türkiye'de tarım sektörünün potansiyeli, tekstil ve konfeksiyon sektörünün mevcut kapasitesi göz önüne alındığında, dış ticaretteki payı yaklaşık yüzde 26 olan bu sektörün geleceği için pamuk üretimini sürdürülebilir olmalıdır" dedi.
Pamuk üreticilerinin yeterince desteklenmediğini söyleyen Akçay, şunları kaydetti: "2005 yılında 1 kilogram pamuğa sertifikalı tohumluk farkıyla birlikte verilen prim 32 kuruş iken, 2011 yılında 42 kuruş olmuştur. Yani son altı yılda pamuğa verilen destek sadece yüzde 31 oranında artmıştır. Ayrıca, pamuk destekleri 2009'dan beri 42 kuruş olarak yerinde saymaktadır. 2002-2011 arasında pamuk fiyatlarının düşük olması üreticinin satın alma gücüne de yansımış, aynı dönemde üreticinin satın alma gücü ise mazotta yüzde 70, gübrede yüzde 80 azalmıştır. Pamuk üretimi için ödenen mazot desteği son altı yılda sadece yüzde 33 artış göstermiştir. Bu nedenle uygulanan prim miktarı da üreticinin gelir kaybını telafi etmeye yetmemektedir."