İncelemelerinden sonra bir açıklama yapan CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, "Temiz ve doğa dostu enerji türlerine karşı değiliz ancak bunlar bir kurallar bütünlüğü içerisinde yapılmalıdır. Bölgeye kurulacak rüzgar türbinleri yöre halkına zarar verici olmamalıdır" dedi ve rüzgar türbinlerinin toplam adedinin ucu açık bir yatırıma dönüştürülerek köylerin içine kadar gireceğini vurguladı.

"Bölgeye kurulması düşünülen balık çiftlikleriyle ilgili olarak; bir balık çiftliğinin kıyıya ne kadar uzaklıkta olması gerektiği belirlidir, bu sınır kıyıdan dikey olarak asgari 1.750 metredir, Karaburun'un tertemiz denizini kimsenin kirletme hakkı yoktur, bir yöreye balık çiftliği kurulup kurulamayacağına ancak yöre halkının karar verecektir" diyen Musa Çam, bölge halkının balık çiftliklerine karşı olduğunu, buraya, halka rağmen balık çiftlikleri kurulamayacağını belirtti. Çam ayrıca balık çiftliklerinin bölge turizmini yok edeceğini vurguladı. Daha önce İl Özel İdaresi tarafından verilen balık çiftliği kurma ruhsatında metrekare fiyatının 4.000 TL olduğunu, şimdi ise bu yetkinin İl Özel İdaresi'nden alınarak metrekare fiyatının 400 TL'ye düşürüldüğünü, bunun da sadece kar amacı güden şirketlerin balık çiftliği kurmak için çok büyük çaplı zararlara neden olan, ekolojik dengeleri alt-üst eden talanlara yol açtığını ifade etti. Çam, "Bakın komşumuz Yunanistan, kendi kıyılarına, adalarının çevresine balık çiftlikleri kurduruyor mu? Ama krizde olan komşunun şirketleri gelip, Türkiye kıyılarında balık çiftlikleri işletiyor. Ülkemizin kıyıları kirleniyor. Korkular, kaygılar ve sorular var... Denizlerimizi, kıyılarımızı kirletecek, turizme darbe vuracak, geçimini küçük bir kayıkla sağlayanları yok edecek işletmelere halk "hayır" diyor. Biz de "hayır" diyoruz" diye konuştu.

Meralar halktan çalınıyor

2B arazilerinin durumuna da değinen Musa Çam, "Bölgede zeytin yetiştiriciliği amacıyla çok büyük arazi parçalarının tel örgülerle çevrilmiş olduğunu gördüm. Geniş otlak arazilerin ve meraların halktan alınarak tek-tek kişilerin kullanımına verilmiş olduğu açık bir şekilde ortadadır. Bu durum bölge halkının hayvancılık faaliyetlerini yok edecektir" dedi. Vatandaşın 50 yıldır - 100 yıldır kullandığı, ekip - biçtiği, atadan kalma arazilerinin ellerinden alınacağını vurgulayan Musa Çam, vatandaşın her gün yaşadığı yıkım korkusu ile birlikte evlerinde bile güvenli olmadığını, çok sayıda 30 metre karelik, 40 metre karelik köy evine yıkım kararı çıktığını, böylelikle yöre halkının bölgeden tamamen silinip atılmak istendiğini, bu arazilerin büyük şirketlere peşkeş çekildiğini söyledi. Çam sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda hiçbir çiftçinin kendi arazisini alacak gücü yoktur. İzmir'in köylerindeki çiftçiler arazilerinin başkaları tarafından alınacağı endişesini taşımaktadırlar. Cumhuriyet Halk Partisi bu sorunları çözmek için köylülerimize sonuna kadar destek olacak ve dayanışmada içinde bulunacaktır. Doğru olan bu arazilerin kullanıcılarına yani halka ücretsiz olarak verilmesidir."