ABD medyasından AKP'ye hem övgü hem eleştiri geldi. New York Times'ın tanınmış köşe yazarı Thomas Friedman, Kahire'deki Tahrir meydanındaki gençlere, AKP'den ders almalarını tavsiye ederken AKP'nin, Türkiye'yi bir ekonomik güce dönüştürdüğünü yazdı. Ancak "etkileyici biçimde etkin" diye nitelediği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aynı zamanda "bağımsız yargıyı yok etmede, basını yıldırmada da etkin olduğunu" öne süren Friedman, Türkiye'nin, "sultanlığa" dönüştürülmeye devam edilmesi halinde Erdoğan'ın önemli sicilinin "lekeleneceği" ve Türk demokrasisinin zarar göreceğini de iddia etti.
Thomas Friedman, İstanbul'dan kaleme aldığı yazısında Mısır'daki seçimlere ilişkin "'Facebook Devrimi ne oldu?" sorusunu sorup "Facebook kötü bir hafta geçiriyor, hem borsada hem de fikir piyasasında", "Facebook gerçekten insanlara iletişim kurmayı öğretti, işbirliği yapmayı değil" gibi değerlendirmelerde bulundu.

"AKP'yi en çok eleştirenler bile kabul ediyor"

Tahrir gençlerinin, "liderlik ve işlerin yerine getirilmesini sağlamanın önemi konusunda AKP'den ders alabileceklerini" vurgulayan Friedman, "AKP'yi en çok eleştirenler bile Türkiye'yi, büyüme hızı sadece Çin'in gerisinde olan bir ekonomik güce dönüştürdüğünü kabul edecekler" dedi. Friedman şöyle devam etti:

"AKP halkın enerjisinin kilidini açtı"-

"Ve bunu da, iyi bir ekonomik yönetim ve genel sağlık hizmetleri reformu ile halkının enerjisinin kilidini açarak, şirketler ve yabancı yatırımlar için engelleri kaldırıp teşvikler yaratarak, ülke çapında yeni havaalanları, demiryolu hatları, yolları, tünelleri, köprüleri, kablosuz ağlar ve kanalizasyonları tesis ederek yaptı. AKP'den tiksinen bir gazeteci, kendi bölgesinde bu partinin yerel seçimleri kazanmış olmasını dilediğini bana itiraf etti çünkü iyileştirmeler yapacağını biliyordu."

Ağır eleştiriler


Thomas Friedman, AKP'ye bu övgülerin ardından Başbakan Erdoğan'a ağır eleştirilerde de bulundu. Friedman, "Ancak sorun şu: AKP'nin etkileyici biçimde etkin olan başkanı Recep Tayyip Erdoğan, etkinliğini sadece köprüler inşa etmede değil, aynı zamanda Türkiye'de artık kontrol ve denge olmaması için bağımsız yargıyı yok etmede ve Türk basınını yıldırmada da etkin olduğunu gösterdi" savlarını yazdıktan sonra şöyle devam etti:
"Avrupa Birliği'ndeki ekonomik gerileme, Türkiye'nin AB üyeliği yönündeki sonuçsuz çabaları ve Amerika'nın, Irak, İran ve Suriye'yi idare etmede Türkiye'yi bir müttefik olarak görme zorunluluğu nedeniyle AKP'nin artan otoriterliğine dış kontrol de kalmadı. (Erdoğan, geçen hafta birden kürtajı kısıtlayan bir yasa geçirme niyetini açıkladı.) Bu nedenle Türklerle yaptığım birçok sohbet, bana 'Ama ismimi yazma. Çok kinci olabilir' denmesi ile son buldu. Yani, Çin gibi."


Sultanlığa dönüşüm sürerse demokrasi zarar görür

"Bu iyi birşey değil" diyen Friedman, "Erdoğan'ın, Türkiye'yi sultanlığa dönüştürmesi kontrolsüz devam ederse eğer, bu gerçekten önemli olan sicilini lekeleyecek ve sonunda kesinlikle Türk demokrasisine zarar verecek" ifadelerini kullandı ve şöyle devam etti:
"Aynı zamanda bölge için de kötü olacak çünkü Mısır'da seçimleri kim kazanırsa kazansın izleyecek model aradığında, yıkıntı içinde bir AB'yi, Obama ekibini Erdoğan'a paso verirken ve Türkiye'yi, 'İnsanlara büyüme sağla, o zaman demokratik kurumları aşamalı olarak kısıtlayabileceksin ve istediğin kadar daha çok din empoze edebileceksin' diyen bir sistem altında zenginleşirken görebilecek."