BTS çalışanlarının TCDD 3. Bölge Müdürlüğü önünde düzenlediği basın açıklamasına katılan Sındır, "Devleti yönetme sorumluluğunda olan irade artık devlete zarar veriyor. Liyakatten uzak sadakat atamalarıyla, siyasi kayırmacılıkla, sürgünlerle ve hak arama taleplerine açılan soruşturmalarla Türkiye'nin en önemli kamu kurumlarından olan TCDD uçuruma itiliyor" dedi. TCDD'de yaşananların herkesin içini kanatan üzücü bir süreç olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Sındır, "1927 yılında kurulmuş Türkiye Cumhuriyetinin en köklü kurumlarından olan, kendi öz kaynaklarımızla, kendi insan gücümüzle Anadolu'nun dört bir yanını demirağlarla ören Devlet Demiryolları uçuruma itiliyor. Devlet Demiryolları bir hizmet kurumudur. Yegane amacı kendi alanı içerisinde en iyi en doğru şekilde, en doğru insan kaynağıyla bu hizmeti yerine getirmektir. Bugün liyakatten uzak sadakat atamalarıyla, siyasi kayırmacılıkla, sürgünlerle ve açılan soruşturmalarla kuruluşu bir asra yaklaşan TCDD yok ediliyor. Sürgünlere karşı yapılan eylemlere katılan çalışanlara baskı ve ceza veriliyor. Israrla söylüyoruz, kamuda da liyakat esastır. Nerede hizmet üretiliyor, nerede mal üretiliyor nerede üretim varsa, orada o işi yapacak insanların esas olması önemlidir. Burada liyakatten uzak atamalarla emekçiler ailelerinden koparılıyor. TCDD çalışanları, yöneticileri bizden olsun da ne olursa olsun denilerek yapılan atamalarla yeni kazalara davetiye çıkarılıyor, can ve mal güvenliği tehlikeye atılıyor. Liyakatten uzaklaşmak telafisi mümkün olmayan acılara yol açabilir" dedi. 

Her yurttaşın görevi

Adaletin devletin temeli olduğunu ifade ederek sözlerine devam eden Sındır, "Bireyler farklı düşünebilir, farklı inançta ve farklı siyasi düşüncede olabilirler ama kamu hizmetinde liyakat esastır. Bugün iktidar 'liyakat değil yandaşlarımız yönetecek, yandaşlarımız idari pozisyonlara gelecek ve bunu istemeyen de varsa yok olsun' şeklinde bir bakış açışıyla ülkeyi yönetiyor. Devleti yönetme sorumluluğunda olan irade artık devlete zarar veriyor. Hakkımızı istiyoruz, hukukumuzu arıyoruz, adalet talep ediyoruz. Adalet devletin temelidir. Devlet içinde adalet olmazsa o devlet olmaktan çıkar. Anayasa'yı tanımıyorlar, temel insan hak ve özgürlüklerini yok sayıyorlar. Toplantı ve gösteri, yürüyüş haklarının kullanıldığı sendikal bir faaliyete bile soruşturma açıyorlar. Demiryolu işçileri, emekçileri asla yalnız değildir. Onurlu ve haklı mücadelelerinde her zaman yanlarında olacağız, seslerine ses katacağız" dedi.

Sonuna kadar direteceğiz

Sındır sözlerini şöyle sonlandırdı: "TCDD'de yaşananlara karşı direnmek sadece TCDD işçilerinin ve onların örgütlü sendikalarının sorumluluğu değildir; buna direnmek bu devletin yurttaşları olan bu kamudan hizmet alan ve bu devletin asli unsuru olan milletin ta kendisidir. TCDD Genel Müdürlüğü, emekçilerin defalarca yaptığı randevu taleplerine cevap bile vermedi. TCDD'de iş barışını yok edenlere karşı sonuna kadar direneceğiz. Bugün bu zulmü yapanlara, liyakat değil sürgün diyenlere, Anayasa ve yasaları tanımayarak soruşturma açanlara, yaşananların hesabını millet adına bu ülkenin bağımsız mahkemeleri soracak. Ve adalet bir gün herkese lazım olacak" dedi.