CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Hollanda ile yaşanan krizle iktidar üyelerinin, faşizm' sözünü kullanmasının hoşuna gittiğini belirterek, "Demek ki insanlar cehennemi görmeden, cennete inanmıyor. Rey uğruna demek ki her şey yapılabiliniyormuş. Bir taraftan sözde kavga ediyormuşsunuz gibi tavır içerisinde olacaksınız, öbür taraftan da, 'bu polemikte acaba oylarımız ne kadar yükselir' hesabını yapacaksınız. Bu ne insani ne de vicdani bir davranıştır" dedi.


CHP İstanbul milletvekilleri Gürsel Tekin, Enis Berberoğlu, Sezgin Tanrıkulu, Barış Yarkadaş, Mahmut Tanal, Ankara Milletvekilleri Murat Emir ve Necati Yılmaz, referandum çalışmaları için geldileri Diyarbakır'da CHP İl Başkanlığı'nda sabah saatlerinde basın toplantısı düzenledi.


"HOLLANDA KRİZİNDE OY HESABI"


Buradaki toplantıda CHP'liler adına konuşan İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Türkiye'nin Hollanda ile yaşadığı krizi değerlendirdi. İktidar partisi üyelerinin 'demokrasi, faşizm ve özgürlük' kelimelerini kullanmaya başlamalarının hoşuna gittiğini belirten Tekin, "Her şerden bir hayır çıkar derler. Son günlerde özellikle iktidar mensuplarının faşizm cümlesini kullanması, doğrusu hoşuma gitti. Demek ki, insanlar cehennemi görmeden, cennete inanmıyor. Galiba yeni yeni onlar da faşizmin ne olduğunu, demokrasi ve özgürlüklerin sınırlandırılmasının ne kadar alçakça bir şey olduğunu fark etmiş oldular. Siyasetçilerin, siyasi partilerin yurttaşlarıyla buluşup, kendini ifade etmesi son derece makul bir şeydir. Ama bugün iktadar mensubu milletvekillerinin tıpki 1 Kasım seçimleri döneminde yapılan terör eylemlerindeki, 'oylarımız yükseldi' cümlesini yeniden milletvekillerinin ağzında duymamız, gerçekten dehşet verici bir olay. Rey uğruna demek ki herşey yapılabilinirmiş. Bu kabul edilebilecek bir şey değildir. Bir taraftan sözde kavga ediyormuşsunuz gibi etkinlikleriniz iptal edildi diye bir tavır içinde olacaksınız, öbür taraftan da, 'bu polemikte acaba oylarımız ne kadar yükseldi' hesabını yapacaksınız. Bu ne insani ne de vicdani bir davranıştır" dedi.


"ORADA PARA KAZANACAKSINIZ, BURDA CAKA ATACAKSINIZ"


İktidar üyelerinin, Hollanda'da yatırımları ve gayrimenkunlleri olduğunu savunan Tekin, yatırımlarını çekmeleri, gayrimunkulleri de satma önerisinde bulunarak, "Diyarbakır'dan iktidar mensuplarına bir önerim var. Hesap soracaklarmış. Kime ve nasıl bir hesap soracaklarını bilmiyoruz. Ama size çok basit ve uygulanabilir bir önerim var; öncelikle iktidar mensupları olan bakan ve bakan çocukları, çok sayıda milletvekilinin çocukları, başta Hollanda ve Almanya'da olan yatırımlarınızı hemen çekin. Şirketlerinizi çekin, gayrimenkullerinizi satın. Mademki protesto edeceksiniz, hesap soracaksınız. Ama orada onlarca şirketiniz olacak, orada para kazanacaksınız, burada da caka atacaksınız. Bunu kabul etmek mümkün değil" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı bir konuşmayla ilgili videoyu da basın mensuplarına dinlettiren Tekin, şöyle konuştu:

"18 maddeyi anlatamadıkları için, saldıracakları, kavga edecekleri bir yer kalmayınca tek dayanakları CHP'dir. CHP Genel Başkanımızın kullandığı bir cümleyi miting meydanında dinletiyorlar. Size bir şey hatırlatmak istiyorum, aman ha damarımıza basarsanız, 17-25 Aralık'taki o şeyleri sizlere dinletmeyi biliriz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın miting meydanında 100 bin imza ile Cumhuşkanlığı ve meclis seçimi de yapılır, sözlerini dinletti. Bizim zaman zaman paketle ilgili eksik bir şey söylemimiz kabul edilebilinir. Ama bu paketin tamamını kendiniz yazdınız. Kendi ellerinizde yazdığınız pakette 100 bin vatandaşın imzasıyla seçimlerin yenileceği maddesi var mı? Hadi bunu da pakete bırakalım. Bütün bunlara baktığımızda 18 madde uğruna Türkiye'yi zor bir duruma düşürmeyelim."


"DİYARBAKIR'DA TECRİT EDİLMİŞ BİR SİYASİ PARTİNİN SEÇMENLERİ VAR"


Diyarbakır ve bölgede gözaltına alınan ya da tutuklanan belediye başkanları ile siyasetçilerin olduğunu belirten Tekin, "Bugün Diyarbakır'dayız üzülerek söylemek istiyorum. Diyarbakır'da tecrit edilmiş bir siyasi partinin seçmenleri var. Millet iradesiyle seçilmiş belediye başkanları, milletvekilleri, oradada bir anayasa değişikliği olmasına rağmen, hukuku yok sayan uygumaları kabul etmemiz mümkün değildir. Sayın Başbakan'ın geçen günkü iddiası özellikle bazı belediyelerin örgüte yardım sağladığını söyledi. O zaman ben şunu sayın Başbakan'a sormak zorundayım, her yıl belediyeler Sayıştay denetiminde geçiyor. 20 yıldır Diyarbakır'daki belediyeler DBP'nin elinde. Bu 20 yıllık sürenin içerisinde 15 yıldır siz görevdesiniz, o zaman bunu bilerek, eğer böyle bir şey varsa, siz bu işlerin suç ortaklarısınız" diye konuştu.

CHP heyeti, basın toplantısından sonra merkez Sur İlçesi'ne geçerek esnaf ve vatandaşlarla bir araya geldi.