Esin Gençel- CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, İzmir'deki tarihi Havagazı Fabrikası'nda düzenlediği basın toplantısında, yarın saat 18.00'de, Aydın İstasyon Meydanı'nda yapılacak Demokrasi ve Özgürlük Mitingi'ne katılma çağrısı yaptı. Tekin, "Otoriter bir döneme doğru gidiyoruz. Her kararı tek kişinin verdiği bir dönemi yaşıyoruz. Demokratik haklarını kullanan THY'de çalışanlar, her türlü zulüm ve baskıyla karşı karşı kalıyorlar. Milli eğitim ile ilgili ne karar verilecekse Başbakan veriyor. Bu ülkenin belediye başkanlarını, odalarını, üniversitelerini yok sayarak nerede köprünün yapılıp yapılmayacağına, yargının nasıl karar alıp almayacağına Başbakan karar veriyor. Bütün bu gidişata "dur' diyen, bilim, demokrasi, özgürlüğe ve barışa ihtiyacım var' diyen herkesi mitinge davet ediyorum" dedi. Tekin, hava sıcaklığı nedeniyle ilk mitingi Aydın'da yapma kararı aldıklarını, cumartesi günü bile havanın 30 derece olacağını, en son mitingi 20 Haziran'da yapacaklarını söyledi. Tekin, Türkiye'yi dolaştığını, tarım kesiminin kan ağladığını, son beş yılda 1 milyon esnafın kepenk kapattığını belirterek, CHP'nin seçim öncesi açıkladığı 41 projenin yedisinin iktidar tarafından hayata geçirildiğini söyledi.

"Allah yolunu açık etsin sana engel olur muyuz"


Tekin, CHP'nin çözüm sürecine katkısı konusunda şunları söyledi: "Siyasi partilerin düşünceleri sözle ifade edilmez. Düşünceler belgelerle ifade edilir. Bu belgeler üzerindeki düşünceler tartışılır. CHP'nin 1987, 1989, 1990, 1992, 1996, 1999, 2000, 2001 ve 2011 olmak üzere dokuz farklı raporu var. Seçim öncesi bu meseleyi programına alan ve düşüncesini söyleyen bir partiyiz. AKP'nin bu konuda bir sayfa raporu yok. Günübirlik siyasetle bu sorunları çözmemiz çok zor. Altı ay önce Kılıçdaroğlu, bu sorunun daha fazla büyümemesi için Başbakan'ın ayağına gitti ve katkı sunmak istediğimizi söyledi. Akil insanlar önerdi. Başbakan 'kim bu akil adamlar' dedi. İki ay geçti Başbakan, iple dolaşmaya başladı, 'ben olsaydım asardım' dedi. Daha sonra çok enteresan BDP milletvekilleriyle ilgili 'dokunulmazlıkları kaldırılmadı' diye bağırdı, esti, gürledi. Biz, dün ne söylediysek bugün de aynısını söylüyoruz. Ben o coğrafyanın çocuğuyum, kan davasının barışının bile bir nedeni vardır. Nedir bu süreç? Başbakan, 'Kim pazarlık yaptıysa şerefsizdir namussuzdur' diyor. Akıl tutulması yaşıyoruz. Devletin kurumları ayrı bir açıklama yapıyor. PKK ayrı BDP ayrı konuşuyor. Biz kimi referans alacağız. Süreç nedir. Başbakan referandum döneminde ağlama seansları başlattı. Ahmet Kaya için ağladı, referandum döneminde 18 yaşındaki gençlere nasıl kıydınız diye ağladı. Aynı Başbakan şimdi 17 yaşındaki Dilan'ı terör örgütü üyesi olduğunu dillendiriyor. 'Süreç şu' deyin, destek vereceğiz. Biz pazarlık yapmıyoruz pazarlık yapan şerefsizdir. Allah yolunu açık etsin. Barış ve demokrasi için sana engel olur muyuz."

Kadın eli değecek

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu'nun 3 günlük İzmir çıkarmasında sarf ettiği "İzmir'e kadın başkan gerek" sözlerini değerlendiren Tekin, "Sadece İzmir'de değil tüzüğümüz gereği, yüzde 33 kadın kotamız var. Birçok yerde kadın adaylarımız olacak, kadın eli değecek belediyelere. Bana göre 31 tanesi de kadın olmalı. Belediye ve belediye meclis üyelerinde mutlaka makul sayıda kadınlar temsil edilecek" açıklamalarında bulundu.


"Reyhanlı'da Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan belliydi"

CHP Genel Başkan Yardımıcısı Gürsel Tekin, 1 Mayıs'ta, altı kez biber gazına maruz kaldığını belirterek, "Sanki sıkıyönetim ilan edilmiş, bir savaş alanı var. Bunu kim yaratıyor? Başbakan. Ana muhalefet olarak bölgede yaşananlarla ilgili sorularımız var ama yanıt alamıyoruz. Reyhanlı en kritik bölge. Savaş naralarının atıldığı bölgede MOBESE'nin karartılmasını kime soracağız. Rakka'dan üç bombalı aracın geleceği istihbaratına rağmen neden önlem alınmamış? Reyhanlı'daki olay 'perşembenin gelişi çarşambadan bellidir' durumu. Bilinçli bir şekilde bu hale gelmiş" dedi.

Hodri meydan

AKP'li bakanların İzmir çıkarmalarının sorulması üzerine Tekin Bakanlara 'Hodri Meydan' dedi. Tekin,"Biz medeni insanlarız. On yıl önce siyasi arenada tüm siyasi partiler ekrana çıkıp herkes kendi düşüncesini söylerdi. Ve bu konuda da millet kendi kararını verirdi. Niye bunu denemiyoruz. Çağrı yapıyorum, hodri meydan diyorum. Tek başına geleceğim onların tamamı gelsin. Ama bir şey konuşacağız, belediyeleri konuşacağız. 81 ilin belediye verilerini alacağız. Kent uzmanı üç kişiyi de oturtup onların vereceği her kararı biz kabulüz. Hangi bakan olursa olsun. Başta ben altı ay önce de öneride bulundum İzmir'de. Tekrar ediyorum. Çürümüş yerel yönetim yasasını değiştirmemiz lazım. Bu ranta dayalı bir anlayıştı, hizmete dayalı değil. Bunun için o belediye bu belediyeyi basmaktan vazgeçsinler. Parlamentoda komisyon oluşturalı. Komisyon ilk CHP belediyelerini soruştursun. Sonra AK Partiye bakalım"diye konuştu.