Başbakan Binali Yıldırım, Ankara'da, cuma namazı sonrası gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. HDP'li Tuğluk'un özel izinle katıldığı annesinin cenaze töreninde yaşanan olayların asla kabul edilemeyeceğini vurgulayan Yıldırım, Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma başlattığını söyledi. Başbakan Yıldırım, "Her şeyden önce Aysel Tuğluk'un validesi Hatun hanıma, Allah'tan rahmet diliyorum. Aileye başsağlığı diliyorum. Şunu, herkes iyi bilmeli ki bu ülkede her vatandaş, istediği yerde yaşamaya ve vefatı halinde de istediği yere defnedilme hakkı vardır. Bu, en temel vatandaşlık hakkıdır, insanlık hakkıdır. Cenazenin defniyle ilgili yaşanan olay, asla ve asla kabul edilemez. Kendini bilmez birkaç kişinin ortaya koyduğu bir provokasyondur ve hemen zaten valimiz ve bakanımız bize de bilgi vererek, devreye girdi ve meseleyi halletti. Ama burada bitmiyor. Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma başlattı. Gözaltılar var, sorgulamalar var. Bu işin sorumluları kimse, bulanacak ve gereği yapılacak. Terörle mücadele ayrı bir şeydir; birliğimizi, kardeşliğimizi bozmaya çalışan ve bizi birbirimize düşürmeye çalışan tahriklere ve provokasyonlara asla ve asla müsamaha göstermeyiz. Bu, dinimizde de kültürümüzde de olmayan bir şeydir. Ümit ederim ki buna benzer başka bir hadise yaşanmaz. Yaşansa bile bu konuda zerre kadar müsamaha etmemiz söz konusu değil" diye konuştu.


"ÜMİT EDERİM, YASAL İŞLEMLER SONUCU İSABETLİ KARAR VERİLMİŞ OLUR"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik'in, FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınmasıyla ilgili soruya Başbakan Yıldırım, "Bu, yargının bir işidir. Tabiatıyla dosya içeriği nedir, neyle suçlanıyor; bunu bilmediğimiz için daha fazla değerlendirme yapmak, doğru olmaz. Ümit ederim, gerekli yasal işlemler sonucu isabetli karar verilmiş olur" diye yanıt verdi.


"FAHİŞ BİR HATA"

Kuzey Irak'ta, 25 Eylül günü yapılacağı açıklanan bağımsızlık referandumundan 'evet' çıkması halinde, Türkiye'nin bir yaptırım paketinin olup olmayacağı sorulan Yıldırım, şunları söyledi: "Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin, geçtiğimiz aylarda aldığı referandum kararının ilk andan itibaren Türkiye olarak biz, fahiş bir hata olduğunu ifade ettik ve bu karardan vazgeçilmesini söyledik. Irak merkezi yönetimi karşı, İran karşı, Türkiye zaten karşı, büyük devletler karşı, Amerika karşı, İngiltere karşı. Dünyanın birçok ülkesi, bu işe karşı. Irak merkezi hükümeti de zaten Meclis kararıyla bunu tanımayacağını ilan etti. Kerkük Valisini de görevden uzaklaştırdılar. Türkiye olarak biz, burada Sayın Mesud Barzani'ye dostça çağrı yapıyoruz. Hala vakit varken, bu yanlıştan dönün. Aksi halde, bölgede zaten büyük sorunlar var, yeni bir sorun alanı oluşturmak en başta orada yaşayan Kürt kardeşlerimize en büyük zararı verir. Türkiye, Irak'ın toprak bütünlüğünü, Irak'ın anayasasında belirtilen 'Kürdistan federal yapısı'nı değiştirecek herhangi bir adımın atılmasına karşıdır. Öyle ümit ediyorum ki bugünlerde BM, konuya müdahil olacak ve bu anlamda bazı gelişmeleri hep beraber görmüş olacağız"


"AKIL TUTULMASI YAŞANIRSA TÜRKİYE'NİN ATACAĞI ADIMLAR BELLİ"

'Referandumdan vazgeçin' çağrısı yapan Başbakan Yıldırım, "Biz, kalan 10 gün içerisinde, tüm iyi niyetimizle birlikte komşu olarak yaşadığımız Kuzey Irak Bölgesel Yönetimine çağrımızı tekrar ediyoruz. Gelin, bu sevdadan vazgeçin. Merkezi yönetimle problemleriniz varsa bunun çözümü konusunda Türkiye, bugüne kadar elinden gelen gayreti gösterdi. Bundan sonra da göstermeye devam edecek. Ümit ederim aklıselim galip gelir. Biz, yaptırım noktasına gelmesini arzu etmeyiz; ama bir akıl tutulması yaşanırsa o noktaya da taşınırsa Türkiye'nin atacağı adımlar bellidir. Çok net olarak bunun planlaması vardır" dedi.