MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, eşinin vefatı dolayısıyla geçirdikleri zor dönemde ailesine destek olan, acılarını paylaşan herkese teşekkür etti.

Çözüm sürecine yönelik eleştirilerde bulunan Vural, terör örgütünün bölgede zulmünü derinleştirdiğini, insanların özgürlüğünü yok ettiğini söyledi.

Sürecin Türkiye'nin birlik ve bütünlüğüne, sivil otoritesine büyük darbe vurduğunu savunan Vural, "Tren rayına oturdu" diyenlerin trenin Türkiye'yi nereye götürdüğünü, rayın nereye döşendiğini açıklamak durumunda olduğunu ifade etti. Vural, "Lokomotifi PKK, vagonu AKP olan, İmralı-Kandil arasında mekik dokuyan ihanet katarı tıkır tıkır işliyor. Trenin ve makinistin vukuat defteri oldukça kabardı" diye konuştu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Başdanışmanı Etyen Mahçupyan'ın, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ı "rehber ve lider" olarak gördüğünü belirten Vural, "Başbakan ne düşünüyor? Kılavuzu karga olanın burnu pislikten kurtulmaz" dedi.

 
"Şivan Perver ile Trabzon'da el ele dolaşsana"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Başbakan Davutoğlu'nun söylemi üzerine Tunceli'ye yaptığı ziyarete değinen Vural, şunları söyledi:

"Sayın Genel Başkanımız, Türkiye Cumhuriyeti devletinin orada var olduğunu Başbakan'a gösterdi. İbretliktir. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, bir vatandaşının bir yere gidip gitmemesiyle ilgili tehdit savurabilir mi? Genel Başkanımız'ın Tunceli cevabı, Davutoğlu'na, bir daha laf söylerken on düşünüp bir konuşması, büyük lokma yiyip büyük laf söylememesi gerektiğini ortaya koymuştur. Umarım dersini almıştır. Birlik türküsü her yerde söylenir. Milletimizin hazmedemeyeceği bölücülüktür, fitnedir. Başbakan Diyarbakır'da başka, Muğla'da başka konuşabilir ama biz her yerde birliğimize, bütünlüğümüze, değerlerimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. İbret olsun, bir daha parmağını sallayıp tehdit etmesin. MHP'ye tehdit sökmez. Şivan Perver ile Trabzon'da el ele dolaşsana, Barzani ile birlikte Balıkesir Kuvayı Milliye Meydanı'nda 'Kürdistan'a selam gönderiyorum' desene, terörist başı Kürtlerin lideridir sözünü Yozgat'ta, Antalya'da söylesene."

Davutoğlu'nun, Bahçeli'nin Tunceli ziyaretinde "kepenk kapatarak tedbir aldıklarını" söylediğini anımsatan Vural, "Kepenkleri kapattıran devletse, devletin otoritesini kim sağlayacak? Devletin bu şekilde güvenlik gerekçesi oluşturması, demokrasiden nasibini almadığını gösterir" dedi.

Vural, Başbakan Davutoğlu'nun, "çözüm sürecinin Kuvayı Milliye sürecinin devamı" olduğunu ifade ettiğini de anlatarak, "Kuvayı Milliye'yi bu coğrafyayı bölmek isteyenlere karşı gerçekleştirdik. PKK ile aynı eksende bulunan Davutoğlu, kendini kimin yerine koyuyor? İşgalci kim?" diye sordu.

Bedelli askerliğe ilişkin görüşlerini de paylaşan Vural, "Davutoğlu bedelli askerliğe karşı olduğunu söylemişti. Bu hükümet ne yaptığını, ne yapacağını bilmiyor. Askerlik 2 yıl önce 30 milyardı, şimdi 18 milyar. Neden? Borcunu yerine getirenler cezalandırılıyor, borcunu yerine getirmeyenler taltif ediliyor. Ciddi adaletsizlik olduğu açık. Gelir testi yapın, fakirler ödemesin. Önceki dönemde 30 milyar dediler, bunların bir kısmı borçlarını ödeyemedi. Zaten o bedelli askerler acemiliği Ziraat Bankası'nda, ustalığı Halk Bankası'nda yaptılar" dedi.

Vural, TBMM Genel Kurulu'nda dün kabul edilen yargı paketini de eleştirerek, iktidarın her alana müdahale yetkisini meşrulaştırmaya çalıştığını belirtti ve "Bunlar diktatörlüğe sıçrama yasası olacak" ifadesini kullandı.

"Bedelli askerlik vicdanlara sığmalı"

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural, bedelli askerlerin sık sık uygulanmaya başlandığının dile getirilmesi üzerine, "Askerlik vatani görev ise bunu kimin ne zaman hangi şartlarda yapacağının belli olması lazım. Günübirlik değişmez" diye konuştu.

Bedelli askerlik uygulamasının vicdanlara sığması gerektiğinin altını çizen Vural, "Bedelli askerlik, bu süreç devam ettiği zaman tekrar ihtiyaç olarak gösterilecek. Nereye kadar? Vatandaş, askerliğin hangi şartlarda nerede ne zaman yapılacağını bilmeli ve ona göre hayatını düzene koymalıdır" dedi.

Vural, seçim barajıyla ilgili tartışmalar ve Anayasa Mahkemesi'ne yönelik eleştirilere ilişkin görüşünün sorulması üzerine, yüksek mahkemenin kararının beklenmesi gerektiğini kaydetti.

İktidar partisinden Anayasa Mahkemesi'ne yönelik "Kapatırız sizi" tehdidinde bulunulduğunu savunan Vural, "Yargıyı, parlamentoyu, Anayasa Mahkemesi'ni kapat. Demokrasiyi yükseltmek gerekirken kapat. Asarım, keserimle demokrasi yürümez. 'Anayasa Mahkemesi özgürlükler noktasında çok ileri adım attı' diyerek, öven siz değil miydiniz?" diye konuştu.

Vural, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "kitap yüklü merkepler" alıntısıyla ilgili de "Cumhurbaşkanı'na bu tip benzetmelerle insanları, kurumları tahkir etmek yakışmaz" dedi.

Meclis'te gazetecilerin otopark sorunu

TOKİ'nin Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın maliyetini açıklamamasına ilişkin soruyu yanıtlarken de Vural, milletin bunu bilmesinin istenmediğini ifade etti. Vural, "Altın bideler mi yapıldı? Milletin bilmeye hakkı var. Maliyeti açıklama mükellefiyeti var" diye konuştu.

Oktay Vural, terör örgütü elebaşı Öcalan'ın yasal taleplerini nasıl değerlendirdiği sorusuna, "Bir terörist, devlete yasa dikte ettiriyorsa, kürsülerde 'hakimiyet bürokrasinin, Anayasa Mahkemesi'nin değil, milletindir' diyenler, 'Sen kendini ne zannediyorsun' dese ya" cevabını verdi.

Meclis'te gazetecilere ayrılan otoparkın yüksek düzeyli bürokratların kullanımı için kullandırılmamaya başlandığının aktarılması üzerine Vural, "Halkın parlamentonun faaliyetleri hakkında bilgi edinme hakkı var. Gazeteciler parlamentoyla millet arasında köprü. Bu kabul edilebilecek konu değil. Umarım Meclis Başkanlığı bundan cayar. Buraya gelenlerin görevlerini layıkıyla yapması için gerekli kolaylık sağlanmalı" diye konuştu.

Başka bir soru üzerine, iç güvenlik paketi ile ilgili olarak MHP milletvekilleriyle toplantı yaptıklarını anlatan Vural, "AKP, istihbarat eksenli parti devleti modelini yasal kılıflarla gerçekleştirmek istiyor. Güvenlik güçleri, jandarma tasfiye ediliyor. Valilerin devreye girmesi siyasileşmesi anlamına gelir" dedi.