Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi'nde 'Anayasa sürecinde Türkiye' konulu konferans vermek için bugün Isparta'ya gelen Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Oktay Vural, parti il binasında düzenlediği basın toplantısında muhtıra hatırlatması yaptı

TABLETTEN KONUŞMALARI GÖSTERDİ

27 Nisan muhtırasına karşı hükümetin o gün saat 15.00'e kadar gıkı çıkmayıp daha sonra açıklama yaptığını söyleyen Oktay Vural, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın muhtıradan sonra dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'a karşı yaptığı 'Otur oturduğun yerde sen benim memurumsun' açıklamasını tablet bilgisayar aracılığıyla izlettirdi.

Bülent Arınç'ın bu konularda konuşmayı çok sevdiğini anlatan Vural, şöyle konuştu: "Arınç diyor ki, 'Otur oturduğun yerde sen benim memurumsun'. Gerçekten muhtırayı veren Genelkurmay Başkanını Genelkurmay Başkanı olarak oturttular yerinde, altına da zırhlı araba verdiler. İşte bunlar zor zamanlarda korkak, kolay zamanlarda övünen tiplerdir. 12 Eylül'de gıkları çıkmadı, 28 Şubat'ta siyasetlerini terk ettiler. 27 Nisan'da Genelkurmay Başkanı hükümete karşı açıklama yaptı 15.00'e kadar bekleyip sonra açıklama yaptılar. Madem öyle bir muhtıraysa neden onu orada oturtuyorsun, madem memurunsa neden görevden alamıyorsun? Bu süreç içerisinde kim kimin değirmenine su taşımıştır. Hangi mihraklar bu yönlendirmeleri yapmıştır." Dolayısıyla bugün bütün bunların açıklanması gerektiğini anlatan Arınç, şunları söyledi: "Şimdi kalkıp buralarda 27 Nisan'la ilgili bir şey söylüyorlar. Şimdi kalkıp muhtıra diyorlar. 2010'da AK Parti'nin kılavuzu Hüseyin Çelik konuşuyor. Muhtıra değil diyor. Buyurun bunu da izleyin. Biri muhtıra diyor diğeri değildir diyor. Onlar bu süreçten faydalanmak istemiş MHP bu süreci açıkçası demokratik kurallar içinde çalıştırmıştır. O bakımdan bugün 27 Nisan münasebetiyle birçok konuşma yapılacak ama tablo burada. 'Otur oturduğun yerde sen benim memurumsun' diye ahkam kesiyorsun da bu adam muhtıra vermişse niye görevde durmuştur. İş işten geçiyor yapılıyor bitiriliyor 22 Temmuz seçimlerinde AKP'nin değirmenine su taşıdığı için belki de bunu bir siyaset malzemesi olarak kullanıp seçim meydanlarında bunu kullandılar. Onun için 4 Mayıs Dolmabahçe görüşmelerinin sır perdesi aralanmalıdır. Bu görüşme açıklanmalıdır. Mezara kadar giden neler olacaktır. Bunların hep sır küpleri var. Ama bu sır küplerinin içindeki sırları biz deşifre etmeye devam edeceğiz"

HABERAL YASASI PKK'NIN İSTEĞİ ÜZERİNE ÇEKİLDİ

Vural, terörle mücadelede PKK ve BDP'nin lokomotif, AK Parti'nin vagon olduğunu söyledi.
Bu durumu esefle karşıladığını anlatan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: "Terörle mücadelede yeni dönem diye parlamentoya sevk ettikleri Öcalan'la İmralı'da görüşen avukatların İmralı ve Kandil arasındaki hattını kesmek ve terör örgütünü yönetmesini engellemek amacıyla kullanılan avukatlara yönelik görüşme yasağına ilişkin kanun teklifindeki madde dün BDP, AKP ve CHP'nin birlikteliğiyle kaldırılmıştır. Bu ne pis bir oyundur. Ne oldu ey Recep Tayyip Erdoğan ne oldu? Yine müzakereye başladınız değil mi tıpış tıpış. Yine müzakere ediyorsunuz evet. Bugün Haberal yasası olarak dün akşam kabul edilen kanun teklifinin aylarca bekletilmesinin amacının terör örgütüyle PKK veya terk edenlerin bu milletin egemenliğinden bahsetmeye hakkı yoktur. Size kim çektirdi bunu soruyorum. Terör örgütüyle avukatları görüşecek İmralı Kandil arasında hat kuracaklar, terör örgütünü yönetmeye devam edecek bunu önlemek için getirilen kanun teklifini AKP geri çekecek. İşte pis ve kirli pazarlıklar devam ediyor. Terörle mücadele ediyormuş. Böyle mücadele edilmez."

Bunların terörle mücadele niyeti olmadığını anlatan Vural, şunları söyledi: "Bugün lokomotif PKK ve BDP, vagonda AKP var ve bunun da yolu ABD'de yapılmış. Hatırlayınız Haberal'ın annesi rahatsızken bu kanun teklifi verildi, aylarca beklettiler rahmetli oldu sonra çıkartmaya çalıştılar. Bekletmenin amacı meğerse PKK ve BDP'nin istek ve arzusuymuş."

KORSAKOF SENDROMU

Başbakanın dış politikada başarılardan bahsederken 'korsakof sendromu' gibi olmayanı olmuş gibi gösterdiğini aktaran Vural, şöyle konuştu: "Ne başarısı yahu. Irak bölünüyor Barzani muhatabımız oluyor, Suriye, İran düşmanımız oluyor. Ermenilerle protokol imzalıyorlar, Azerbaycan ile problemimiz oluyor. Nerede başarı? Korsakof sendromudur. Olmayanı olmuş gibi atlatmaktır. Olmayanı olmuş gibi anlatıyorlar hangi hayal hangi onurlu duruş. Onurlu durmaktan bahsediyor ama maalesef Dubai'de 1 milyar dolarlık kredi karşılığında Irak'ın kuzeyine asker müdahale etmeme talimatı veriyor. Irak'a asker göndermek için gidip Bush'la at pazarlığı yapan kimdi ya? Artık dış politikada olmanın sayesinde dostlar düşman düşmanlar dost oldu. Kala kala Barzani'ye kaldık. Türk dış politikasının yol arkadaşı artık Barzani. Onlar da bu coğrafyada bir Kürdistan oluşturma fikrini nasıl gerçekleştiririz onun için çabalıyorlar."

Maalesef Türk dış politikasının bu yönüyle battığını anlatan Vural, sözlerine şöyle devam etti: "Çok önemli sorunlar var. AKP ve CHP gruplarını görüyorsunuz bunların ikisi de milletin gündeminden uzaktır. Türkiye'nin meselesini tartışmıyorlar. 1940'lara gidiyorlar. O ona vuruyor o ona vuruyor. Kayıkçı kavgası yapıyorlar. Vudu vudu musunuz siz? Dolayısıyla bu iki partinin grupları horoz dövüşüyle milletin gündeminden uzak adeta CHP'de AKP'nin değirmenine su taşıyor Türkiye'nin meseleleri tartışılmıyor"

DEMİREL HATIRLATMASI


9.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e atfen Başbakan Erdoğan'ın sürekli 'Dün dündür bugün bugündür' diye konuşma yaptığını anımsatan Vural, aynı Başbakanın, Başbakan olduktan hemen sonra Demirel'i ziyaret edip 'Engin devlet tecrübelerinden faydalanacağız' açıklamasını da tabletten izletti.

Oktay Vural, konuşmasında "17 Kasım 2002 günü engin devlet tecrübesinden faydalanmak istiyorum dediği Cumhurbaşkanına seçim meydanı mitinglerinde otur oturduğun yerde demektedir. Görüyorsunuz Allah kimseyi sözleriyle imtihan etmesin. Şimdi kim dün dündür bugün bugündür diyor. Dün engin devlet tecrübesinden faydalandın şimdi ne oldu?"