MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in Erzurum'da kendisini gördüğüne çok sevindiğini söyleyen bir vatandaşa, 'takla at, oyna' dediğini belirtti. Vural, "Bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti geleneğine yakışmayan bir yaklaşım tarzıyla nasıl milleti, insanları hakir gördüğünü ortaya koymasını esefle karşılıyorum" diye konuştu. Bakan Şahin'in bu davranışını kınadığını belirten Vural, "Kendisine yakışıyor olabilir ama böyle bakanına saygı gösteren bir millet evladını bu konuma düşürmesini esefle karşılıyorum, utanç vericidir. Yani millet size yüz verdi, siz astarını istiyorsunuz. Vatandaş geldi, ona 'sevindim' dedi. Sevindiğinden değil de bakan geldi ya 'Sevindim' dedi. Zihniyete bakın ya. Bunlar artık kibrin partisi olmuşlardır. Her şeyi en iyi bilen, en iyi yapan, milletini küçük gören, milletini göbeğini kaşıyan adam olarak bilen, 'ben istediğim zaman bunları kandırırım' gözüyle baktıkları bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bunlar 'beraber yürüdük, beraber ıslandık' dediler, ondan sonra da yarı yolda bıraktılar. Sayın Bakan, bu millet taklacı değil, taklacı olan sizsiniz. Hem fikir, hem zikir değiştirip milletin karşısına çıkan sizsiniz. 10 yıl önceki fikrinizle yoksunuz milletin karşısında. Gitmiş vatandaşa 'takla at' diyor. Yazık günah ya, şu davranışa bakın ya. Kırk takla attılar, döne döne fengirdek oldular. Başbakan çiftçiye 'ananı da al git' derse, bakanı da 'takla at' der. Bu millet öyle bir takla atacak ki feleğinizi şaşıracaksınız. Bir gün gelecek."


"BAŞBAKANIN KARŞISINDA KAÇ TAKLA ATTI ACABA?"

"Sayın Bakan, bakan olduğu zaman Başbakanın karşısında kaç takla attı acaba? 'Bir oyna, bir göbek at' demişlerdir herhalde" diyen Vural, kimsenin bu milleti hakir göremeyeceğini ve haddini bilmesi gerektiğini söyledi. Salı günü AK Parti'nin Meclis'te grup toplantısı olduğunu belirten Vural, "Bakan olduğu için sevincini göstermek istiyorsa, orada gelen vatandaşların karşısında bakana bir takla attırsa ya da oyun oynatsa iyi olur bence. Hadi bakalım, hadi AKP grubu, oynatın bakalım. Siz zannediyorsunuz ki ne yaparsak yapalım bu millet bize oy verecek. Hakaret de etsek, takla da attırsak, iki kömüre mahkum etsek, işsiz de bıraksak, millet bize oy veriyor. Sen öyle zannet, gün ola harman ola. Millet bir gün gelecek bu kibrinizden hesabını soracak" diye konuştu.

Yargıtay'ın Mehmet Ağar'ın hapis cezasını onaması ile ilgili bir soru üzerine Vural, "Yargının tarafı değiliz. Ne avukatı, ne hakimi ne savcısıyız. Bu süreçle ilgili olarak eğer biz kamu görevlilerinin hukuk dışı faaliyetlerini sorgulayacaksak, şu soruyu herkes sormalıdır; senin bu sır küpün nelerle dolu, ne görevler verdin? Bunlar sorgulanmayacak mı?" dedi.

"TÜRKİYE, IRAK'IN KENDİ İÇ DENGELERİNİN BİR PARÇASI HALİNE GELMEMELİDİR"


Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Haşimi'nin İstanbul'da Başbakanın korumaları tarafından korunduğu ve ailesine ev verildiği yönündeki haberlerin sorulması üzerine de Vural, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti adeta ABD ve CIA'nın örtülü operasyonlarına destek sağlayan bir ülke konumuna gelmiştir. Bu da bağımsız bir ülkenin niteliklerine uymaz. Türkiye, Irak'ın kendi iç dengelerinin bir parçası haline gelmemelidir" dedi.
AK Parti'nin İslam coğrafyasındaki insanları etnik kimlik ve mezheplerine göre ayırıp çatıştırmak isteyen bir projenin mihmandarlığına soyunduğunu belirten Vural, Türkiye'nin Irak'ın toprak bütünlüğünden yana olması gerektiğini söyledi.

Eski hakem ve spor yorumcusu Ahmet Çakar'ın MHP Genel Başkan adayı olacağına yönelik haberlerin hatırlatılması üzerine ise Vural, "Demokratik süreçte adaylığını açıklayanlar olabilir. MHP demokrasiyi hazmetmiştir. Herkes aday olabilir. Kişilerin aday olması tabii haklarıdır" dedi.

28 Şubat soruşturmasına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Vural, bütün bu süreçlerin demokrasiye sahip çıkma iradesinin toplumda ve kurumlarda yerleşmesi için bir fırsat olarak kullanılması gerektiğini belirtti. Önemli olanın zihniyetlerle mücadele etmek olduğunu belirten Vural, demokrasinin ancak demokratik bir zihniyet içinde, demokrasiyi sadece araç olarak gören değil, içselleştiren bir zihniyetle derinleştirilebileceği ve güçlendirilebileceğini vurguladı. Bu süreçlerle ilgili 'güç bende, ben haklıyım' anlayışının yanlış olduğunu belirten Vural, "Hayır hak, haklının olmalı. Eğer bu yargı süreçlerinin hukuk dışı bütün süreçleri sorgulamasını istiyorsak; o zaman hukuk dışına çıkmış olanların yargılanmasını engelleyen MİT Yasası gibi garabetler de demokrasimizde olmaması gerekir" diye konuştu.

"MEZARA KADAR GİDECEKLER DE SORGULANMALI"

Başbakan Erdoğan'ın MİT Müsteşarı Hakan Fidan hakkında 'Benim sır küpüm' sözlerine atıfta bulunan Vural, "Demokraside sır küpü olmaz, devletin görevlileri olur, kamu görevlileri olur. Devletin içerisinde 27 Nisan'dan sonra, 4 Mayıs'ta görüşme yapıp, 'mezara kadar gidecek' diyenler olmaz. Birilerinin 'Bin yıl devam edecek' dediği işlemler gibi mezara kadar gideceklerin de aslında sorgulanması ve araştırılması gerekiyor. Hepimiz demokratik hukuk devletine sahip çıkmamız lazım. Bütün siyasi partilerin anlamlı bir tavır içinde olmalarını istiyoruz. Burada hedef millet egemenliği doğrultusunda cumhuriyeti yöneten kadroların her türlü vesayetten uzak bir şekilde belirlenmesidir" şeklinde konuştu.

28 Şubat'la ilgili CHP'nin takındığı tavrı da eleştiren Vural, "İyi darbe kötü darbe. Böyle bir şey olmaz. Darbenin iyisi kötüsü yoktur. Özellikle bu konuda bütün siyasi partiler, bu eksende bakmalıdır. AKP'nin de bu süreçte yargıyı siyasallaştırma talepleri, arzuları. Bu bir yargısal süreç olduğuna göre siyasi partiler yargının gerçekleri ortaya çıkarmasına zemin hazırlamalıdır. Bunun üzerinden siyasal bir rekabet, bu süreçlerin siyasallaşmasına götürür" dedi.

"10 YILDIR NEREDEYDİN?"


Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın açıklamalarını da değerlendiren Vural, "Sanki bu süreçlerle ilgili yargı değil de kendileri adım atıyorlarmış gibi söylüyor. O zaman adama sorarlar; 10 yıldır neredeydin sen ya? Yargının, yürütmenin istek ve taleplerine göre hareket ediyor intibaı verilmesinin de yargının siyasileştiğine yönelik algılamalarını oluşturur ve bu yönüyle adaletin tecelli etmesi engellenmiş olur" diye konuştu.
Vural, 28 Şubat'ta yenilikçi sıfatıyla dış güçlerle yol alanlar olduğunu belirterek, "28 Şubat'ı 10 yıldır göz önüne almayanları, Erbakan'ın rahmetli olmasından sonra almalarını yine de olumlu bir adım olarak görüyorum" dedi.