MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kürt sorununa ilişkin sözlerini değerlendirdi.

Türkiye'yi 13 yıldır yöneten ve Kürt sorununu çözmek iddiasıyla Çözüm Sürecini başlatanların, bugün ise "Ne Kürt sorunu ya" dediğini ifade eden Vural, bu yaklaşımın milleti bölmeye çalışan girişimlerin üzerine örtmeye yönelik bir taktik adım, siyasi manevra olduğunu ileri sürdü.

"Önceki günkü, 'Ne Kürt sorunu' açıklaması, Dolmabahçe mutabakatını, AKP, PKK, HDP koalisyonunu gözden kaçırmak için yapılmış bir açıklamadır" diyen Vural, iktidarın olmayan bir sorunu ülkenin başına açtığını, sonra da terör örgütüyle müzakere yaptığını şimdi de girdikleri bataklıkta milleti kandırmaya çalıştığını savundu.

 
"Kalkıp hükümete söylesene 'Ne Kürt sorunu ya' diye"

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bakanların geçmişte yaptıkları "Kürt sorunu vardır" ifadelerinin yer aldığı konuşmalarını İpad aracılığıyla izlettiren Vural, cambaza bak siyaseti ile yapılanların unutturulmak istendiğini söyledi.  İktidar yetkilileri ve HDP heyeti arasında gerçekleştirilen Dolmabahçe görüşmesi sonrasındaki basın açıklamasını da izlettiren Vural, görüntüdeki iktidar mensuplarını göstererek, "Buradaki adamlar kimler, kim bunlar? Senin saray içi kabinenden. Hükümetten. Sen kalkıp hükümete söylesene 'Ne Kürt sorunu ya' diye" ifadelerini kullandı.

İktidarın siyasal Kürtçülük yaptığını da öne süren Vural, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye'de Kürt sorunu olmadığını defalarca söyledik. Bütün bunları söylediğimiz zaman MHP'ye yönelik 'Gerçekler böyle söylemiyorlar' diyerek, MHP'nin bu siyasi duruşunu gözardı edenler, Türkiye'de bir Kürt sorunu yoktur, bölücü PKK sorunu vardır. Bölücülük sorunu vardır. Terörün bitmesi için de tek yol PKK terör örgütünün silahı bırakmasıdır. Terör örgütüyle müzakere edilecek ne bir vatanımız, ne bir milletimiz, ne bir cumhuriyetimiz ne de bir milli kimliğimiz vardır. Herkes aklını başına alsın.

Türkiye'de 'Kürt sorunu yoktur' diyenler terörist başına sekreterya kuruyorlar. Nasıl kirli bir oyun? Kimi kandırıyorsunuz. Öcalan'a 5 sekreter verilmiş. Ne yapacaklar İmralı'da beş taş mı oynayacaklar? Molotofla 11 vatandaşımızı öldüren eli kanlı sekreterler 40 bin kişinin katili terörist başıyla, Adalet ve Kalkınma Partisi ve PKK arasındaki Dolmabahçe mutabakatının içini dolduracaklarmış. AKP'ye pazarlık yapacaklarmış. İşte molotof koalisyonu, ey Davutoğlu."

Türkiye Cumhuriyeti'nin büyük bir devlet mirası olduğunu vurgulayan Vural, "Bu devlet milletin devletidir. Kimsenin babasının şirketi değildir" ifadesini kullandı.

"Başkanlık sistemi altında patron olma çabası ve zihniyeti vardır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde muhalefetin bazı konulardaki eleştirilerine "Biz bakkal dükkanı yönetmiyoruz. Devlet yönetiyoruz" şeklinde karşılık verdiğini söyleyen Vural, şöyle devam etti:

"Şimdi Erdoğan kalkıp diyor ki 'Türkiye bir anonim şirket gibi yönetilmelidir'. Başkanlığı neden istediği belli. Kendisini patron olarak görmek istiyor. 'Ben patron olayım, vatandaş da müşteri olsun'. Sen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyla şirket müşterisini aynı kefeye mi koyuyorsun?  Türkiye Cumhuriyeti'nin adını da Türkiye A.Ş koyacak herhalde. Türkiye'yi şirket gibi gören Erdoğan kendisini patron, halkı da taşeron işçi gibi görüyor. Diktatör de böyle düşünüyordu, Mussolini zihniyetiyle bugün Türkiye'yi yöneten zihniyetin düşüncesi aynı. Şimdi başkanlık sistemi altında patron olma çabası ve zihniyeti vardır. Ne yapacaksın? Türkiye'nin hisselerini de yabancı sermayeye mi açacaksın? Yabancılara mı satacaksın? Öyle herhalde."

Devleti şirket gibi görenler için vatanın anlamsız, milletin de müşteri olduğunu savunan Vural, "Ben Türkiye'yi pazarlamak görevini üstlendim diyenlerin, bugün hisselere bölünmüş bir Türkiye'yi birilerine satmak için anonim şirket modelini ortaya koyması aslında muhafazakar denilen bir zihniyetin materyalizmin temsilcisi olduğunu ortaya koyması bakımından ilginç bir ifade olmuştur" diye konuştu.

"Yandaşları zengin etmek için uydurulmuş projeler"

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural, bir bölümü komisyonu çekilen İç Güvenlik Paketi'ne ilişkin MHP'nin bakış açısının değişmediğini belirtti. Komisyonda da görüş ve düşüncelerini paylaşmaya devam edeceklerini dile getiren Vural, iktidarın nasıl bir yol izleyeceğini de komisyonda göreceklerini söyledi. Vural, Genel Kurul'da kabul edilmiş maddelerin de komisyona çekilerek, kanun metninden çıkarılması gerektiğini kaydetti. 

Vural, bir başka soruyu yanıtlarken de 3. Havalimanı ve benzer projelerin hizmet projeleri değil, iktidarın yandaşlarını zengin etmek amacıyla uydurulmuş projeler olduğunu söyledi.

İktidara yakın bazı kişilerin üniversiteye sınavsız alındığı iddialarının olduğunun hatırlatılması üzerine de Vural, her yerin yolsuzlukla çevrili olduğunu ileri sürdü. Vural, bu iddianın TBMM'de araştırılması gerektiğini de söyledi.