Halide Demir- Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı, AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, konunun kendileriyle bir ilgisinin olmadığını, iki kişi arasındaki konuşmanın kamuoyuyla paylaşılmasının doğru olmadığını ve yargı mensuplarının konuşmalarında daha dikkatli olması gerektiğini söyledi.


SAYIN BAŞSAVCI VEKİL OLMAYA HEVESLİ

Yargı mensuplarının ve savcıların görevinin suçlamak değil iddiaları değerlendirmek olduğu kaydeden Binali Yıldırım, şöyle konuştu:

“Bizimle bir alakası yok. İki kişi arasındaki konuşmanın bence bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması etik Bir şey değil. Yargı mensubunun daha dikkatli olması icap eder. Öyle anlaşılıyor ki sayın başsavcı CHP'den milletvekili olmaya hevesli. Konuşmayı bilmiyorum, ne konuşulduğunu bilmiyorum. Bir tarafın ifadesiyle hüküm vermek doğru değil. Biri bir iddiada bulunuyor, öbürünün ne dediğini bilmiyorum. Yargı mensuplarının görevi eğer hele hele savcıların görevi iddiaları değerlendirmektir başkasını suçlamak değil. Bir sorun varsa gideceği yer de yargıdır. Bir vatandaş olarak öyle düşünüyorum. Bu da yargıyla ilgili sorunun hangi boyuta eriştiğinin bir örneği.”

İzmir'de geçtiğimiz günlerde 27 ilçe adayını açıklayan, 3 ilçeyi de hafta sonuna kadar açıklaması beklenen Binali Yıldırım, seçim kampanyası süreci, açıklanan adaylar, tepkiler, İzmir'in sorunları gibi konularda da değerlendirmelerde bulundu.

YER KALSA BİZ DE BİRŞEY YAZACAĞIZ

Yıldırım, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin projelerini anlatmak için başlattığı tanıtım atağı ve 'İzmirliyiz yaparız' sloganını nasıl değerlendirdiği sorusuna, “Yer kalsa biz de Bir şey de yazacağız da, yerleri kapattılar. Belediye olmanın avantajı var. Her yeri istediği kadar kullanır. Bir iki ay daha kullansın bakalım. Biz de millete anlatacağız” yanıtını verdi.

Kendilerinin hazırladıkları sloganları ve projeleri önümüzdeki günlerde İzmirlilerle paylaşacaklarını kaydeden Yıldırım, gittikleri heryerde İzmirlilerin ilgisiyle karşılaşmaktan memnun olduğunu belirtti: “Onları göreceğiz. Önümüzdeki günlerde teker teker İzmirlilerle paylaşacağız, şu anda erken.”

OLMAYAN METRONUN KARARI ÇIKMAZ Kİ

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun metro ile ilgili 3 proje sunduklarını ancak biri dışındaki iki projeye onay alamadıkları açıklamasını değerlendiren Binali Yıldırım'ın yanıtı sert oldu: “Olmayan metronun kararı çıkmaz ki. Proje yok. Projesi olmayan bir metronun hattının yatırıma alınması düşünülemez. Ama büyükşehir belediyesinin 2006'dan beri sitesine girerseniz metro hattının hep gündemde olduğunu görürüz. Bizden talep yapıldığında gördük ki proje yko. Varsa da bize vermediler. Yapabilir. Önünde duran yok. Yapsın. Öyle bir şart da yok. İster belediye ister bakanlık yapar. Biz sen yapamazsın diye Bir şey de söylemeyiz. Önce Üçkuyular-Üçyol'u bitirsin, sonra ona başlasın.”


TRAMVAY PROJESİNE SICAK BAKMIYORUM

Yıldırım, ihaleye çıkılacak olan tramvay projelerinin güzergahının da tartışmalı olduğunu belirterek, projeye sıcak bakmadığını söyledi: “Tramvayların kamuoyunda yeterince tartışılmadığını düşünüyorum. Sahile paralel taşımacılığın şehri ikiye böldüğünü düşünüyorum. Dolayısıyla tramvay projesine sıcak bakmıyorum.”


MAZERET DEĞİL HİZMET ÜRETECEĞİZ

Binali Yıldırım, başta Aliağa ve Karabağlar olmak üzere bazı ilçelerin açıklanan belediye başkan adaylarının teşkilatta tepkiyle karşılanmasını değerlendirdi, aday isimlerinde değişikliğe gitmelerinin sözkonusu olmadığını açıkladı.

Yıldırım, “Adaylarımızla ilgili herhangi bir değişikliğe gitmemiz söz konusu değil. Kararımızı verdik açıkladık. Sizler ve İzmirliler değerlendiriyor. Adaylar kendi açıklamalarını yaptılar. Artık kampanya zamanı. Herkes kendi projesini, düşüncelerini, bulunduğu ilçelerdeki hemşehrileriyle paylaşacak. Büyükşehiri tek başına düşünmüyoruz. birbirini tamamlayan güzel bir ekip oluşturduğumuzu düşünüyoruz. İzmir'e bu ekiple hizmet etmeye talibiz. İzmirlilerin bizim kadrolarımıza şans vereceğini düşünüyorum. Kendimizi iyi hazırladık, tüm detayları çalıştık. Mazeret değil hizmet üreteceğiz. Sorunun değil çözümün yanında olacağız. Onun için İzmirliler merak etmesin” diye konuştu.


HANGİ PARTİYE OY VERECEĞİNE İZMİRLİLER KARAR VERECEK

Seçimlerin iki parti arasında geçecekmiş algısının yaratılmasını eleştirilerine katılmadığını kaydeden Yıldırım, “Ne kadar parti varsa onlar arasında geçecek. Kimse kimseyi dışarıda bırakmıyor. Herkes derdini anlatacak söyleyeceğini söyleyecek. Hangi partiye oy vereceğine İzmirli hemşehrilerimiz karar verecek” dedi.


YÜZDE 56 OYUN HESABINI İZMİRLİLERE VERECEKTİR HERHALDE

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun yüzde 60 seçim hedefini nasıl değerlendirdiği sorusuna yanıt veren Yıldırım, “Onun hedefini biz yakalayamayız bize yüzde 50 yeter. İkisini toplasak yüzde 110 olur. O da fazla geliyor. Birinden biri fedakarlık yapacak. Onun biraz daha cömert olması lazım. Yüzde 56 verdi ona, ne geri verdiğini İzmirlinin sorması lazım. Yüzde 56'nın hesabını verecektir İzmirlilere herhalde” diye konuştu.

KAPTIRMAM SÖYLEMLERİ YAKIŞIK ALMIYOR


Yıldırım, İzmir İl Özel İdaresi'nin mallarının büyükşehir belediyesine devredilmesini savunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nu eleştirdi:

“Ne Aziz Beyin ne benim babamızın malı değil. Devletin malıdır. Yeri de bellidir devletin hazinesi. Kimin ihtiyacı varsa oraya onları ya tahsis eder ya satar. Nasıl ve nereye tahsis edileceği kanunda açıkça belirtilmiştir. Oluşturulacak komisyon karar verecektir. Bundan siyaset aracı üretmesi iş görmez, zorlamasının anlamı yok. Kaptırmam gibi söylemler yakışık almıyor. Devletin malının sahibi devlettir. Kullanıcıları her zaman değişebilir. Belediye de devletin imkan ve kaynaklarını kullanıyor, bakanlıklar da. Hepsi de hizmet için kullanıyor. İzmir'e hizmet için Türkiye'ye hizmet için kullanıyor. Bu konuları siyasi söylem şeklinde değerlendirmek şehre katkı sağlamaz. Asıl sorunlar gözden kaçırılmak isteniyor.”

İZMİRLİLER BELEDİYEYLE BARIŞMAK İSTİYOR

Binali Yıldırım, İzmirli seçmenlerin kendilerine ulaşım, altyapı sorunları ve belediyelerdeki işlerinin halledilmemesinden yakındığını da dile getirerek, açıklamalarını şöyle sonlandırdı:

“Seçmen hizmet istiyor. Seçmen ilgi istiyor. Belediyelere gidince işinin görülmesi, insanca muamale yapılması, bahaneler üretilmeden, yokuşa sürülmeden işinin yapılmasını istiyor. Seçmen kangren haline gelmiş sorunlarını istiyor. Ulaşımla ilgili sorunlarının çözümünü istiyor. Altyapının ortadan kaldırılmasını istiyor. İzmir'de yağmur yağacak diye herkes korkuyor, aman yağmur yağmasın da etrafı seller götürmesin. Bunların artık bu devirde yaşanmaması için , seçmen belediyeyle olan ihtilaflarının ortadan kalkmasını, binalarının imar sorunları ve ruhsat sorunlarının çözülmesini, belediyeyle barışmak istiyor.”


Programları başlamadan önce sabah saatlerinde kendisini takip eden basın mensupları ile biraraya gelen Yıldırım, kahvaltıya 14 aylık torunuyla geldi. Küçük Ali ne olduğunu anlamaya çalıştığı sırada Yıldırım, kendisini torununun güne uyandırdığını söyledi. Kızı Büşra Köylübay’ın oğlu olan Ali uslu tavırlarıyla dikkat çekerken, dedesinin kucağında sessizce kahvaltı etti. Bir ara gazetecilerden fotoğraf makinasını alan Binali Yıldırım, torunuyla kendisini çekmeye çalıştı.

Yıldırım açıklamalarının ardından Foça'ya hareket etmek üzere toplantıdan ayrıldı.