Bu ilgiyi ‘hürriyeti arama’ olarak nitelendiriyorum…

Ya da ‘hapisten kurtulma’ olarak…
Çelikten yapılmış kelepçelerden kurtulmanın ilk adım…
Çünkü insanı yaşatan güzellikler vardır…
Doğa yasaları da diyebiliriz…
Düşünün bilmem kaç yıl evinizde hücre hapsindesiniz…
Bunu biraz daha büyütürsek mahalle veya kentinizde..
Ne yapacaksınız?       
Nasıl yaşayacaksınız?
Bırakın günün 24 saatini dakikalarınız nasıl geçecek?
İşte sizi bu tutsaklıktan, yeknesaktan kurtaracak bellidir…
Konuşacağınız bir canlı..
Ama küçük bir kuştur, ama bir çiçek…
Yaprak ile konuşanlar da vardır…
Kitaplara da konu olmuştur bunlar filmlere de…
Şimdi dünya klasiklerinden söz edecek değilim…
Eminim ki birçok kişi bunları hemen anımsamıştır…
Bazen yalnız kaldığımızda nasıl bir şarkının sözlerini fısıldayarak söyler ya de terennüm ederiz ya öyle…
Görüntüler de gözümüzün önene gelmiştir…
Hastane odasında, yaşamın sonunu bekleyenleri anlatan hikâyeyi anımsıyorum…
Bir yaşlı kadın, bir sonbahar günü, sararan son yaprağın düşmesini beklemektedir…
O yaprak kendini yere bıraktığında kadıncağız da onun gibi toprak olacağına inanmaktadır…
Ama bir türlü o yaprak düşmez…
Neredeyse tüm organları iflas etmiş olan bu yaşlı kadın da direnmektedir, yaprak gibi, toprak olmamaya…
Meğer; ağır bronşit olan, ciğerleri başta olmak üzere tüm vücudu iflas etmiş koğuş yatak komşusu olan ressam, o uyurken dışarı çıkmış ve karşı duvara bir ağaç ve hiç düşmeyecek olan o sarı yaprağı resmetmiştir.
Bu konuda çok şey yazılabilir, söylenebilir.
Ve ben bunun en güzel örneğini İzmir’in Kuzey ilçelerinden Aliağa’da görüyorum…
Daha önce de yazmıştım:
Aliağa Belediyesi, ‘Balkonda Bahar Var” projesini başlattığını yazmıştım.
Kısa süre içinde, ‘Bana da… Bana da!’ diyen kaç kişi oldu?
Söyleyeyim:
Başvuru sayısı 6 günde 12 bini aştı!
Evet artık Aliağa’da balkonlarda bahar havası esecek…
Darısı diğer belediyelere…
Şimdi sıra saksıda bodur bitki ya da ağaç fidanlarında…
Artık bütün dünya kentlerinde bu sistem uygulanmaya başlandı…
Betondan, asfalttan ancak bu şekilde kurtuluruz…
Tabii ki, balkondaki ya da evlerdeki çiçek saksıları içinde değil…
Çok daha büyüklerinde…
Boy boy olacak saksılar; küçükten büyüğü doğru… Bidon şekli ile bitecek…