Günlerdir tartışıyoruz... Televizyon ekranlarında, sosyal medyada, haber sitelerinde.
Magazin programlarında, spor sayfalarında. 5 yaşındaki bir çocuğun milyonluk araçlarla yaptığı gösteriler gözlerimizin önüne seriliyor.
1 Mart Cumartesi günü, Kanal D’de yayınlanan Magazin D Cumartesi programında, Motosiklet Dünya Şampiyonu Kenan Sofuioğlu’nun 5 yaşındaki oğlunun maceralarını izledik.
Bunlar, herhangi bir çocuğun eğlencesi değil. Bu, adeta bir gösteri. Ve bu gösterinin sahne arkasında, sadece o çocuk değil, onu yetiştiren bir aile var. Bir zihniyet var.
5 yaşındaki bir çocuk, gözlerimizin önünde milyonluk otomobilleri kullanıyor. Hayal bile edemeyeceğimiz spor arabalarla şov yapıyor. Arazide, iki teker üstünde dengesini buluyor. Ona özel imal edilmiş motosikletlerle virajlar alıyor. Ve biz bunu izliyoruz.
“Siz çocuklarınıza bunları yaptırmayın!” diyor sunucu. Ama biz biliyoruz ki, bunları yaptırmak için milyoner olmak gerekiyor. Ve aslında, uyarı gibi görünen bu cümleler, birer özendirmenin örtük mesajına dönüşüyor.
Bu durum, sadece çocuk haklarıyla ilgilenenleri mi rahatsız etmeli? Bu, sadece pedagojik bir mesele mi? Yoksa toplumun değerlerini, adalet duygusunu, eşitlik algısını sarsan bir gösteri mi?
O çocuğun psikolojisi ne olacak? 5 yaşında direksiyon başına geçen, gaz pedalına basan, virajlarda adrenalinle tanışan bir çocuk, ilerleyen yıllarda hızın ve tehlikenin bağımlısı olmayacak mı? Düşüşleri, yenilgileri, normal bir hayatı kabullenmekte zorlanmayacak mı?
Ve ekranda onu izleyen çocuklar? Onlar ne hissedecek? “Benim babam neden milyoner değil?” mi diyecekler? “Ben niye motosiklet kullanamıyorum?” mu? “Neden benim için özel araba yapmıyorlar?” mı?
Ve asıl soru: Biz, bunları izlemek zorunda mıyız?
Bu gösteriyi izleyen her ebeveyn, kendi çocuğuna aynı imkanları sunamadığı için bir burukluk hissedecek. Kimisi kıskanacak, kimisi imrenecek. Kimisi, çocuğuna çalışması, çabalaması, kendi başına başarabileceği öğretileri yerine, “Zengin olman lazım, yoksa hiçbir şey yapamazsın” mesajını verecek.
Ve biz bu düzeni sorgulamayacak mıyız?
RTÜK, bazen çok daha ufak sebeplerle cezalar yağdırıyor. Ama bu konuda sessiz. Çocuk haklarından dem vuran yetkililer nerede? Bu özendirici gösteri, fakir fukara çocuklarına ne hissettiriyor, kimse umursamıyor mu?
Oysa mesele, sadece bir çocuğun neler yapabildiği değil. Mesele, topluma nasıl bir mesaj verildiği.
Ve bu mesaj, sadece imkansızlıklar içindeki çocuklara değil, hepimize dokunuyor.
GÜNÜN SÖZÜ
Görgü
Görgülü
Görgüsüz