Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Aynur Engin, havaların ısınmasıyla birlikte birlikte kene ısırmasıyla buluşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına karşı uyarılarda bulundu. Doç. Dr. Engin, 2002 yılından itibaren Türkiye genelinde KKKA'ya yakalanan 10 bin 219 hastadan 485'inin yaşamını yitirdiğini söyledi. Doç. Dr. Engin, "Şu ana kadar yapılan aşı çalışmalarından da sonuç çıkmadı" dedi.

CÜ Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Aynur Engin, yaz aylarının gelmesiyle birlikte kene ısırmasıyla buluşan KKKA hastalığına karşı uyarılar da bulundu. 2017 yılı Nisan ayı itibariyle KKKA ön tanısı ile hastaların hastaneye başvurduğunu belirten Doç. Dr. Engin, "Toplamda 6 ön tanılı hastamız var. Bunların 3'üne tanı koyduk. Bu tanı koyduğumuz 3 hastamızın 1'i Sağlık Bakanlığı tarafından teyit edildi. Maalesef 1 hastamızı kaybettik" dedi. 2000'li yılların başından itibaren tespit edilen ve yıllardır yüzlerce ölüme nedeni olan hastalıkla ilgili aşı çalışmalarının devam ettiğini belirten Engin, "Şu anda henüz aşısı yoktur. Sağlık Bakanlığı'nın aşıyla ilgili çalışmalar konusunda yapıldığına dair bir açıklaması var. Henüz resmi olarak kabul edilmiş bir aşımız yok" ifadelerini kullandı.


'KKKA'DAN 485 HASTAYI KAYBETTİK'


2002 yılından itibaren KKKA tanısı konulmaya başlandığını söyleyen Doç. Dr. Engin, "Türkiye'de yaz döneminde gördüğümüz bir hastalık. 2002 yılından beri tanı koymakla birlikte Türkiye genelinde görüyoruz. Belli bölgeler de biraz daha fazla. Sivas'ta bu bölgeler içinde yer alıyor. Yaz dönemi olunca ister istemez KKKA hastaları gelecek. Türkiye'de ölüm oranımız yüzde 5, dolayısıyla 100 hasta gelse bunların ortalama 5'ini kaybediyoruz. Türkiye genelinde 2002 yılından itibaren 10 bin 219 tane hasta var.Bunların 485'ni kaybettik. Yüzde 4 ölüm oranı var" dedi.


'KENEYİ KUSTURMAMAK GEREK'


Kene ısırmasına karşı uyarılarda bulunan Doç. Dr. Engin, "Hastalığın görüldüğü yerlerde, tabi ki çiftçi toprağıyla uğraşıyor. Ama zorunlu haller dışında hastalığın görüldüğü bölgeler de çayır, çimen gibi yerlerde yere yatıyorlar bunlar çok tehlikelidir. Çalışıyorlarsa çorap giyinebilirler. Çünkü Kene'nin işi çıplak eti bulup kan emmek. Bunlara dikkat edilmesi gerekiyor. Kırsal bölgeler den geldikten sonra vücudun kontrol edilmesi gerekiyor. Kendilerinin göremedikleri yerlere bir başka kişi bakmalıdır. Kene görürlerse kesinlikle bir takım kimyasal maddeler sürerek çıkarılmamalı. Kene zor bırakır. Mesela sigarayla yakmak, aseton koklatmak gibi şeyleri önermiyoruz çünkü kene kusabilir. Kustuğunda da kusmuğunda virüs olabilir. Eğer ısırdığı yerde henüz virüsü vermemişse kusmuğundaki virüsü vermiş olabilir. Keneyi kusturmamak lazım. Eğer varsa hemen bir sağlık merkezine gitmek gerekiyor. Bu yoksa ucu kıvrık bir cımbızla cildi kenenin tuttuğu yerden sıkıca tutup çivi çıkarır gibi çıkarılabilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta keneyle teması en aza indirmek için önlemler almak, bu mümkün değilse vücutlarını kontrol etmek, kontrol ettikten sonra üzerlerinde kene bulurlarsa en yakın sağlık merkezine gitmektir. Bu da yoksa kusturmadan keneyi dikkatlice çıkarmaktır" dedi.