Türkiye'de organ bağışı konusunda henüz ciddi bir ilerleme sağlanamadığını belirten Prof. Dr. Murat Tuncer, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası öncesi böbrek nakliyle ilgili endişe verici rakamları açıkladı. Türkiye'de 60 bin diyaliz hastası olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Murat Tuncer, "Hastaların sadece yüzde 8'i direkt organ nakline yönlendiriliyor. Kalan yüzde 92'lik kısım diyalize giriyor. Yaklaşık 25 bin hasta organ bekliyor. Bunlardan 22 bini böbrek 2 bini karaciğer ve bin civarı da kalp hastası. Bu hastalar maalesef organ bulunamadığı takdirde hayatını kaybetme riski ile karşı karşıya" dedi.
Organ nakillerinin sayısının organ bağışının yetersizliği nedeniyle az olduğunu belirten Prof. Dr. Murat Tuncer, "Geçen 3 yılda sadece 3 bin civarında böbrek nakli yapabildik. Her yıl ciddi şekilde hastamızı kaybediyoruz. Rakamlara göre, 9 bin 600 kronik böbrek yetmezliği hastasını geçen yıl kaybettik. Organ bağışlarını artırabilseydik hastalarımızı kaybetmeyecektik. Avrupa Birliği ülkelerinde son 10 yılda kadavradan yapılan nakiller organ bağışlarıyla birlikte yüzde 20 artış gösterirken, Türkiye'de ne yazık ki bir ilerleme kaydedemedik. 1 yıl içinde yaklaşık 10 bin hastamızı  kaybetmemek için organ bağışını artırmamız gerekiyor" diye konuştu.

İki ile tek böbrek arasında fark yok

Vatandaşları eğitimle organ bağışına yönlendirmenin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Tuncer, "Eğitimlerle halkımıza organ bağışının çok kutsal bir insanlık görevi olduğunu anlatmamız gerekiyor. 5 binin üzerinde böbrek nakli hastası olan bir doktor olarak söyleyebilirim ki böbrek vericisi olup şu ana kadar sıkıntıya giren bir hastam olmadı. 2 böbrekle tek böbrek arasında bir fark yok. Diyalize girmeden yapılan böbrek nakli en iyi tedavi yöntemi. Bu anlamda da hem hasta bilinçlendirilmesi hem de devlet denetlemesinin artırılması gerekiyor" dedi.

Diyaliz aşamasının hasta açısından da yıpratıcı olduğuna dikkat çeken Tuncer, nakil olmanın yararlarını şu örneklerle anlattı: "Haftanın 3 günü günde 4 saat bir diyaliz makinasına bağlı kalmanın bazı zorlukları var. Oysa organ nakli olan hastalar sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürebiliyor, evlenip çocuk sahibi olabiliyorlar. Yaşam ömrü diyalize giren hastalara göre 3.5 kat daha fazla. Bill Thompson isimli Amerikalı bir hasta 50 yılı aşkın süredir nakille yaşıyor. İngiliz Gordon Bridewell 40 yıldır karaciğer nakliyle yaşamını sürdürüyor. Amerikalı LizzyCraze 1984 yılında nakil olmuş ve halen sağlıklı. Yeni teknolojilerle organ nakli yaptığımızda insanlar sağlıklı bir yaşam sürebiliyorlar.  Nakil ameliyatları devlet güvencesinde gerçekleştiriyor ve organlar için adaletli bir dağıtım sistemi uygulanıyor. Organlarımızın toprak altında çürümesine izin vermeyip yaşaması organ nakline bağlı insanlara bağışlamak ve onların yaşamalarına vesile olmak en kutsal insanlık görevidir."