Kübra Topal- Aile Hekimleri ile ilgili eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun 'Aile Diş Hekimleri' projesini değerlendiren İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Murat Atam, 'Bu konu şu an için ne aşamada bilmiyoruz fakat bina olarak çok yeterli değil. Hatta şu an ülke genelinde 23-24 bin Aile Hekimliği var, bunu diş hekimliğine uyarlarsak o kadar diş hekimi bile yok' dedi.


Şu anki proje ile ilk aşamada Aile Diş Hekimliği projesinin ilişkilendirileceğini dile getiren Dr. Murat Atam, 'Sağlıklı Yaşam Merkezleri oluşturulması düşünülüyor. Belli yerlerde başlatılmak istenen bu proje için, aile hekimliklerinin dışında, bize hitap eden o binaların içerisinde röntgeninden, diş hekiminden tutun da psikolog gibi daha kombine çalışılan birimler düşünülüyor' dedi. Atam, 'Bizim Aile Hekimliği sistemindeki gibi her kişinin bir kayıtlı diş hekimi olması başlı başına bir işlem. Çünkü bizde şu anki hasta sayılarını düşürmeye çalışıyorlar. 23-24 bin Aile Hekimi var, bunu diş hekimliğine uyarlarsak o kadar diş hekimi yok' diye konuştu.
Diş hekimlerinin bu konuda yeterli olmadığını ve bu işlerin mali boyutu olduğunu dile getiren Atam, 'Mevcut özel sektörde çalışan hekimlerle bunlar yapılabilir. Tabii onların ne kadarı sisteme dahil edilir, belli değil. Ama genel olarak Sağlıklı Yaşam Merkezleri'nde düşünüldüğü gibi olursa orada tam teçhizat, donanım sağlanabilir' dedi.


Aile diş hekimliği olmasının avantajları


Sağlık dediğimiz zaman anlaşılan hastalanınca sağlığımıza kavuşmak diyen Murat Atam, 'Birinci basamağın amacı, tedaviden ziyade hastalandırmamak. Diş hekimleri şu anda problem çıkınca devreye giriyorlamış gibi görünüyor. Diş çürüdüğünde, ağrıdığında veya çocuğunuzun dişinde bir poblem gördüğünüzde gidiyorsunuz. Burada koruyucu anlamda daha baştan yapılabilecek şeyleri tepit edebilmek ve takip edebilmek önemli. Mesela okullarda, diş kontrolleri yapılır. Kısıtlı sürede çürük varsa tespit edilir' dedi.
Aile diş hekimliği projesinde pilot bölge seçiminden bahseden Atam, 'Türkiye büyük bir ülke, İzmir üzerinden konuşursak burada bile sosyo-ekonomik koşullar bir değil. Bu işin yapıldığı bölge örneğin A bölgesinde çok güzel iş yapılırken B bölgesinde hiçbir iş yapılmaz. İşte bu planlamada devreye girer. Onları hayata geçirmeden kağıt üstünde güzel görünse de uygulamada sıkıntı olabiliyor. Pilot bölge planlanırken sosyo-ekonomik özellik düşünülmeli' dedi.


Sağlık okuryazarlığı


Diş veya başka bir konunun acil işinde birinci basamakla örtüşmediğini dile getiren Atam, 'Bu konuyu iyi oturtmak gerekir. Şu an bizdeki sıkıntılarda acil servislerimizin yoğunluğu ve sağlık okuryazarlığı üzerinde duruluyor. Hem okullarda eğitimle hem de bizler birebir hastalarımızla toplantılar yaparak sağlık okuryazarlığı ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Buradaki amacımız vatandaşın sağlık anlamında ne yapması gerektiğini anlamasını sağlamak' dedi. Atam, 'Kişi bir problemi olduğu zaman ben nereye gideceğim dediği zaman ilk aşamada gidebileceği iki yer olmalı. Diş hekimi ve aile hekimi. Biz burada hastanın sorununu çözemiyorsak eğer, burdan ilgili yere göndermeliyiz. Bu basamak sistemi ve ilk basamakta biz varız böylece yükler azalmış olur' şeklinde konuştu.


Aile hekimliklerinin genel sorunları


Aile hekimliği ile ilgili yakın zamanda yönetmelik değişikliği yapıldığını belirten Atam, 'Hem uygulama hem ücretlendirme hem de sözleşme yönetmeliklerimiz var. Bunlarda tabii ki beklentilerimiz oluyor, bu konuları bakanlığa ilettik ve değerlendiriyorlar. Yakın zamanda da bu yönetmelik çıkacak. İzmir genelinde ve Türkiye çapında 'Sanal aile hekimliği' oluşturulmuş. Bunlar mekanı olmayan aile sağlığı merkezleri. Kayıtlı sayısını düşürmek adına yeni birimler açıyorlar ama yerleri yok. O yüzden şu anda açık durumda olan fakat yeri olmayan aile sağlığı merkezleri var. Aile sağlığı çalışanı açığı da var. Birçok arkadaş tek çalışıyor. Oysa bu iş ekipsiz olmaz' dedi.